Kurban Bayramı'nda binlerce kişi Yunan Adaları'nda tatil yapmayı tercih etti. Peki, neden yurttaşlar tercihlerini Yunan Adaları'ndan yana kullandı?
Nisan ayı itibarıyla kapıda vize uygulamasına geçen Yunan Adaları Türk turistler tarafından ilgi görüyor. Ramazan Bayramı'nda 20 bin Türk Yunan Adaları'nda tatil yaparken Kurban Bayramı'nda bu rakam 50 bine çıktı. Hem çevremden hem de sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla ziyaretçilerin büyük çoğunluğu adalardan memnun ayrılıyor.
Yunan Adaları'na bu denli yoğun bir ilginin birkaç önemli nedeni var. İlk olarak, adaların doğal güzellikleri ve plajları Türk tatilciler için cezbedici bir özellik. Bunun yanı sıra Yunan mutfağı ve misafirperverlik anlayışı tatilcilerin beklentilerini fazlasıyla karşılıyor.
Kapıda vize uygulaması, Türk vatandaşlarının tatil planlarını daha spontane ve esnek hale getiriyor. Eskiden vize başvurusu için günlerce beklemek zorunda kalan tatilciler, artık birkaç dakika içinde vize alarak tatillerine başlayabiliyor. Bu kolaylık, özellikle yoğun çalışma temposuna sahip olan ve son dakikada tatil planı yapanlar için büyük bir avantaj sağlıyor.
Yunan Adaları'na ortalama 1- 2 saatte ulaşılması da büyük avantaj.
Ancak doğal güzellikler, güzel plajlar ve lezzetli yemekler hemen karşı kıyıda bizim ülkemizde de var. Peki neden insanlar Yunan adalarını tercih ediyor? Tabii ki yeni yerler keşfetmek, yeni kültürler tanımak önemli bir sebep. Ancak gözlemlediğim kadarıyla bunun en önemli sebebi Türk turistlerin kendi ülkelerinde kazıklandığını hissetmesi. Tatil beldelerinde hele ki bayram tatilinde otel, plaj ve restoran fiyatları astronomik rakamlara ulaşıyor. Durum böyle olunca Türkiye'de tatilin tadını genelde yabancı tursitler çıkarıyor. Ancak bir zamanlar Avrupalı tursitlerin ucuz tatil seçeneği olan Türkiye artık yabancı turistlere dahi pahalı geliyor. Gönül isterdi ki kendi ülkemizin tatil beldelerinde uygun fiyatlı ve kaliteli bir tatil yapabilelim. Plajda şezlong kiralamanın, bir restoranda yemek yemenin hesabını yapmayalım. Ancak gelir dağılımındaki adeletsizlik ile toplumun çok küçük bir bölümüne yönelik yapılan fiyatlamalar yurtdışında tatil yapmayı daha cazip hale getiriyor.
