Berbat iktidar, berbat muhalefet

Berbat iktidar, berbat muhalefet

04.04.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Memleket tam bir çıkmaz içinde; ortalık toz duman. Ana muhalefetin, eğer varsa, “Ortadoğu ve genelde uluslararası siyaset, Kürt meselesi, yeni anayasa ve başkanlık sistemi konularında tavrı nedir?”, hâlâ anlatabiliyor, gür bir ses çıkarabiliyor değil. Muhalif çevreler, hâlâ Rıza Sarraf davası, Obama-Erdoğan görüşmesi, muhtemel ekonomik kriz etrafında fal tutuyor. Diğer taraftan, Kürt siyaseti, gerçek dünyadan bağını tümüyle koparmış gibi üst perdeden atıp tutmayı siyaset sanıyor, bazısı hâlâ iktidarın olumlu bir adım atacağı ümidi peşinde. Hepsi, ülkede yaşanan kaos durumunun iktidarı zayıflatmasının çare olduğunu sanıyor.

Daha baskıcı olacak
Kürtler sanıyor ki, iktidar daha fazla zaafa düşerse, süngüsü düşüp masaya oturacak, pazarlık yeniden başlayacak, olmazsa “halkların devrimi” devreye girecek. Diğerleri sanıyor ki, iktidar içerde ve uluslararası düzlemde daha fazla sorunla karşılaşınca, aklı başına gelecek veya gücünü yitirip oyundan düşecek. Hepsi sanıyor ki, iktidar zayıflayınca kaybedecek, kaybedince karşısındakiler kazanacak. Oysa Türkiye çoktan herkesin daha fazla kaybedeceği bir yola girmiş vaziyette, ciddi bir çıkış siyaseti kurgulanamadığı sürece bu böyle olacak.
Hiç kuşkunuz olmasın, zayıflayan iktidar daha baskıcı, daha acımasız, daha hak hukuk tanımaz olacak, olmazsa kendi hukukunu yazacak, uygulayacak. Kürt siyaseti darboğaza girdiği ölçüde uzlaşma yerine, çatışma siyasetlerini kamçılayacak, dahası milliyetçi tepkileri muhalefete yönlendirecek. Zaten halihazırda yaptıkları bu değil mi? Çoğunluk, Kürt siyasetinin geldiği noktada, hükümetin siyasetlerini sorgulamak yerine, muhalefet eden herkesi “terörü desteklemekle” suçlayıp, hıncını bu çevrelerden çıkarmak üzere bilenmiyor mu? Bu öyle bir iktidar zihniyeti ki, ülkenin bu noktaya gelmesinden, rahatsız değil, tam tersine bunu çare olarak görüyor, badireyi böyle atlatmayı planlıyor. Şehitlik, “bayrağın kırmızısı kan rengi”, “vatan, uğruna ölen varsa vatan” edebiyatı bunun en güzel işaretleri değil mi? “Kan”ın, “ölüm”ün kutsandığı bir ülkede, gidiş nereye belli değil mi?
Bir yandan, “Hayır efendim, şehit olmak yerine kardeş olalım”, “vatan uğruna ölmek yerine, yaşamaktan mutlu olunan yer olmalı”, “bayrağın rengi gelincik kırmızısı olsun” cesareti göstereceklerin sayısı az. Ama mesele sadece cesaret meselesi değil, tam “artık kimse ölmesin” diyecekken, bırakın “bombalı eylemler”i, sayısı her gün artan şehit haberlerinin sesimizi kısmaması mümkün mü? Bu koşullar altında, iktidarın “bizden bir’e karşı onlardan sekiz” mantığına,“hayır bir’e sekiz dokuz can eder” sesini nasıl toplumsallaştıracağız?
Son olarak, Türkiye’nin uluslararası planda daha fazla dışlanmasının çıkış yolu olmak bir yana, mevcut iktidarı daha uç noktalara iteceğini kavramak gerek. Bugüne kadar liderleri, başkanları “diktatör” ilan edilen hangi ülke selamete çıktı? Bu ülkelerin sonlarının ne olduğunu görüyoruz. Doğru, böylesi bir gidişten en çok iktidarda olanların kaygılanması gerekiyor, ama iş onunla kalmıyor, böyle durumlarda iktidar ile birlikte tüm ülke çöküyor; “anahtar teslim demokrasi” diye bir şey yok.

Tehlikeli bir gidiş
Hal böyle diye, “İyi kötü bu iktidara ses etmeyelim, beterin beteri var” demiyorum. Tam tersine, ciddi bir demokrasi mücadelesi vermeden, sadece iktidarın zayıflamasına bel bağlayarak gidilecek yol, tehlikeli bir gidiş diyorum. O gidişten kimse kazançlı çıkmayacak, diyorum. Berbat bir iktidar siyasetine karşı durmanın yolu berbat muhalefet siyasetleri ile olmaz diyorum. Ne MHP’nin katı milliyetçi- Kürt düşmanı yedekçi muhalefeti, ne CHP’nin etkisiz-kararsız muhalefeti, ne Kürt siyasetinin demokratik mücadeleden kopan, iktidarın baskıcı ve Türk milliyetçiliği siyasetini meşrulaştırmaktan başka sonuç vermeyen çabaları, ne demokratlar, liberaller ve her tür muhalifin çareyi iktidarı zayıflatan her şeye bel bağlama tavrı, çıkış yolu göstermiyor diyorum.  

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017