Hiç mi utanıp sıkılmazsınız?

Hiç mi utanıp sıkılmazsınız?

07.08.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

IŞİD ile mücadele koalisyonuna girmeye razı olunduktan sonra, fevkalede tartışmalı biçimde, kendimizi PKK ile çatışmalı sürecin içinde bulduk. Dahası, asıl hedef HDP ve içerdeki muhalefet haline geldi. Yok, önce PKK ile çatışmalı süreç ve PKK eylemleri değil, zaten çoktan HDP hedef tahtasına oturmuştu, hem de seçimlerden önce. Şimdilerde, kronoloji tam tersine döndürüldü, sanki önce PKK ile mücadele başladı, HDP bu konuda sorunlu tavır takındı ve o yüzden “lanetli” hale geldi gibi. Oysa, topu topu birkaç aylık bir maziden bahsediyoruz, hafıza kaybı veya çarpıtma gibi bir mazereti olmayanların kolaylıkla hatırlayacağı bir mazi.

Asıl mesele, başkanlık sistemi
Hepimiz, asıl meselenin HDP’nin “başkanlık sistemi”ne karşı çıkışı olduğunu biliyoruz. Dahası, Kürt çözüm sürecinin kesintiye uğramasının nedeni de aynı; belli ki iktidar blokunun “çözüm”den anladığı Kürt siyasetinin “başkanlık sistemi” pazarlığına razı olmasıydı, bir şekilde istenen olmadı, başımıza gelenlerin nedeni bu. Ne olursa olsun PKK’nin savaş siyasetine geri dönmesi tabii ki, haklı görülecek değil, ama asıl meseleler gözden kaçmasın ki ne olduğunu daha iyi anlayabilelim.
Bu arada, “IŞİD ile mücadele” adeta unutuldu, birkaç operasyon haberi, birkaç IŞİD eleştirisi hepsi bu. IŞİD konusu hassas, orası malum, IŞİD ile tantanalı bir mücadele girişimi, fevkalade tehlikeli. Nedeni basit, Suriye’de Esad’ı devirme planı uyarınca, Türkiye eli silahlı grupların geçiş yeri ve mekânı haline geldi, şimdi bunlar iç tehdit oluşturuyor, üzerlerine gidilirse ne yapacakları belli olmaz. İşte Türkiye’nin geldiği yer burası. Ama sadece bu değil, nedense iktidar ve destekçileri, IŞİD veya radikal İslamcı gruplar konusunda laf etmek konusunda son derece isteksiz. Zaten, PYD ve PKK’nin IŞİD’den daha tehlikeli olduğunu düşünüyorlar, bunu açıkça ifade ediyorlar. Biraz daha geriye gittiğimizde, IŞİD’in Irak’ta “Sünnilerin başkaldırısı” olduğunu, IŞİD’i doğuran nedenin Irak’ta Şii yönetimin baskıları olduğunu ileri sürüyorlardı, sonra işler iyice ters gidince, IŞİD’in “Batılı” güçlerin taşeronu olduğu tezine sarılmak zorunda kaldılar. “Nerden baksanız tutarsızlık, nerden baksanız ahmaklık!”
Sonuçta, başımızda, Kürtler ile çatışmalı sürecin geri dönmesi, IŞİD belası ve hâlâ kurulamayan hükümet gibi büyük sıkıntılar var, ama iktidar bloku hâlâ küçük hesaplar peşinde, allem edip, kallem edip yeniden iktidar olma hesapları. Ama bu koşullar altında bir ülkede iktidar olunduğunda ne yapacaklar, o da belli değil. Her halde, olağanüstü hal rejimini daha kolay yerleştirip, kafalarını bozan kim varsa içeri tıkmayı düşünüyorlar, belli ki “son çözüm” peşindeler. Listeler zaten hazırmış, HDP’ye oy veren üç bin kişi, “teröre destek” bahanesi ile daha çok bin kişi içeri tıkılıp, iktidar yanlısı medya dışında kalanlar da ortadan kaldırılınca sorun kalmayacak.

Viski içen birkaç kişi
Bunlara baksanız, memleketi batıran viski içip HDP’ye oy veren birkaç kişi, birkaç işbirlikçi, birkaç semt sakini. Sayınki, bu adamlar çok kötü adamlar, Erdoğan düşmanlığı içinde yapmayacakları yok, vs. vs. Koskoca iktidarınızı, kutsal davanızı, yeni İstiklal Savaşınızı üç beş “başıbozuk” nasıl yerle yeksan eder? Dışardan, üst akıldan mı destek alıyorlar? Peki dışardakileri İncirlik’e davet eden siz değil misiniz? Çin’den kredi almak uğruna zamanında davanız içinde olan Uygur Türklerine, “Çin büyük güç, gelişmesinden siz de yararlanın” diye öğütlere girişen siz değil misiniz? “Viski içenler”, birkaç semt sakini, dışardaki güçlere sizin vaatettiklerinizden daha fazla ne verebilir ki?
Bu arada iyice anlaşılmaz olan, iktidar destekçisi medyanın bazısı milletvekili olan “güzide” yazarlarının kafayı diğer bazı köşe yazarlarına takmış, en kibar geçinenlerin bile ağızlarını bozmuş, birtakım polemiklere dalmış olması. Memleket yangın yerine dönmüş, adamların derdi, kendilerine yöneltilmiş birkaç eleştiri yazısı. Ya çok “benmerkezci”siniz, ya sinirleriniz iyice yıpranmış, veya her ikisi birden, tıpkı desteklediğiniz iktidarınız gibi. Hiç mi utanıp sıkılmazsınız, tıpkı iktidarınız gibi!  

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017