Bırak şu yapışkan düşünceleri. Şu anda kafandan geçenler, on para etmez hiçbiri...
Bir yaş daha almıştım. Birden kendimi çok değişik bir insan olarak buldum. Kısa anların içinde bir yuvarlanma. Kendini genç, canlı, yüreklinin yüreklisi bildiğine şaşırıyorum. Ne adammışım ben...
Gidip hastaneye yatsam, bir daha o yattığım yataktan kalkabilir miyim? Bu yüzden ne doktor ne hastane. Hiçbiri yok. Odamda ben varım, yanımda eşim. İkimiz de bir direnme içindeyiz, doğanın istediklerine... Dayanışmadan iyisi yok. Kişi önce eşine sarılmalı, biricik sevgilisine... Unutmak olanaksız. Kitaplara bakıyorum, okumuş olduğum birini yeniden okumaya kalkışmak biraz gülünç değil mi?
Bu kaçıncı sesleniş. Bilmiyorum, beni dinleyen var mı? Yoksa hep kendi kendimle mi konuşuyorum. Fark etmiyor karşımdakinin kimliği. Birden anımsıyorum. O benim arkadaşımdı. Ama nereye gitti? O yıllarda bahçede iki kadehle avunduğumuz...
Şimdi o arkadaş yok. Kaç yıl oldu, sayısız. Ben hep aranıyorum. Bulabilecek miyim? Hangi insan kendini yitirmiş de yeniden kavuşmuş ama. Masal hep. Koskoca bir masal, ucu bucağı olmayan. Her masal gibi insanla ilgili. Şu insanoğlu ne tükenmez bir varlık. Doğumdan son durağa kadar. Nice serüvenler, nice aşklar ya da aşk benzetileri.
Levent Kırca’nın kitabı “Önüm Arkam, Sağım Solum Dönek”. İşte günün önemli bir kitabı. Levent tiyatrodaki ustalığını yazıda da kanıtlamış. Ben birden düşündüm. O sağda solda kimler var? Dönek denen insan nasıl bir şey. Sen dönekleri tanıdın mı? Kaç tanesini? Nereye dönsem orda muhakkak biri vardır. Seni bekleyen.
Bunca dönek arasında bir doğru nasıl çıkıyor peki? Döne döne insan kendini buluyor mu? Fırıldak misali, topaç gibi döne döne. Daha açığı yuvarlana yuvarlana. Kitapları bir yana ittim. Tepeme kadar yükselmişler masada. Niye elimizin altında böyle yığınla kitap olsun isteriz. Her birinden alacağımızı zaten bir tekinde de bulabiliriz. Öyleyse zahmet etmeyin! Birini alın okuyun. Ama öyle geçici bir hevesle değil, sağlam bir oluşumda.
Levent’i özledim. Keşke TV’lerde yeniden oynasa...
Bir Masal Gibi
Yazarın Son Yazıları
Huzur
Yağmurda Bir Gün
Seçimlere Doğru
Öykü Gibi
‘Gizli Kalanlar’
‘Susacak mısın?’
Gerçekten Yana...
Sözler ve Gerçekler
Dön Dolap Dön!
Pazar Günleri...
Yaşamanın İçinden...
Fikret Otyam’a Sağlıklar...
Güz, Şiirlerle
Bir Başlarsam
Özgürlüğü Beklerken
Zamanla Yarışmak
Anılar Gerçek midir?
Güçlü Olmak Deyince
Emek Gücü Bir Araya
Masal Yapın Kendinize
İktidar Güçlü Olursa
Bir Mektubu Okurken
Sorunlara Çözüm...
Silivri’ye Giderken...
Neden Öldürüldüler?..
Yeniden Yazmak
Çambel’in Anısına
Kutlamalar Yararlıdır
Günler Geçer Gider
‘Bir Balbay Girer Bin Balbay Çıkar’
Günler Geçip Gider...
Şu Kamer Genç’i Tartışmak!
İsmet Paşa’yı Unutmamak
Bir Masal Gibi
Seçim Üzerine
‘Fenerbahçe Cumhuriyeti’
‘Yine Akşam’
Edebiyat Üstüne
Yeni Yıla Doğru
O Ağaç Orada...