Yazmanın hiç de zamanı değil!..
Uçup gitti bile bu satırlar...
Daha önce nice kitapları dolduran ben, şimdi şaşkınlık içindeyim. Nasıl yazmışım onca yazıyı?
Çekmeceler dolmuş, dolaplar, daha nereleri varsa...
Bilmem bir işe yaradı mı?
Eskiden mektuplar yazılırdı. Ben okurlardan gelenleri atmaz, bir yerde toplardım. İyi olanlar da vardı, kötüleyenler de... Evet on binlerce insanı yeterince memnun etmek kolay değildir.
En doğrusu bunca eleştirilere, yermelere karşın direnmek.
Yeni bir yıl kapımızın açılmasını bekliyor. Bir bekçi gibi gözlemiş günlerimi, nerde başladığını herkes gibi o da biliyor. Ama nasıl sona ereceğini?..
Yok o kadar derine gitmemeli, bilinmeyen şeyler üstünde hiç laf etmemek en iyisidir.
Geçen yılbaşları anımsıyor musun? Birlikte yeni yıllara doğru gittiğimiz şu sırada bunu düşünmek neden?
Bu yıl çoktan gitti bile. Sen eski olayların içinden bir an önce kendini sıyırmaya bak. En rahatı toplumla ilgili konulara hiç değinmemektir. Toplum, Türk toplumu, Türk halkı, Türk insanı...
Bazı açıkgözler böyle kutlamaları sevmezler. Kendi taksimleri vardır. Hatta aylara verilen yeni adları hiç mi hiç beğenmezler.
Aralık dediğiniz şey nedir? Niye aralık, neye, niçin aralık? Böyle isim mi olur? Uydurma Türkçecilerin işi, şimdi başka iktidarlar var. Senin zamanının insanları ya öldü gitti ya da çok yaşlandı. Artık, yeni yetişmiş ama yaşları elliyi, altmışı bulmuş, çağdaş politikacılar egemen bizlere...
Ne yaptım bu kış günü? Evdeki üst kattaki iki oda arasında gidip gelmekten başka. O da ayaklarımla değil, koruyucu bir alete dayanarak. Böyle olacağımı hiç beklemezdim. O, genç denecek yaşlarda. Şimdi okurlar yazıları okudukça sen daha çok gençsin, yaz yaz daha yaz, diyorlar.
İşte yazıyorum ben de... Okurlarımın isteklerine karşı koyamam. Okurlar kim, benim insanlarım.
Bu yazıyı da Aralık 2013’te yazıyorum. Bakalım 2014’ü görebilecek miyim? Görmem, duymam, anlamam gerekli daha nice değer var. Güzelliklerle dopdolu günler, geceler... Haydi içinde olduğumuz aralık hepinize kutlu olsun.
Kutlamalar Yararlıdır
Yazarın Son Yazıları
Huzur
Yağmurda Bir Gün
Seçimlere Doğru
Öykü Gibi
‘Gizli Kalanlar’
‘Susacak mısın?’
Gerçekten Yana...
Sözler ve Gerçekler
Dön Dolap Dön!
Pazar Günleri...
Yaşamanın İçinden...
Fikret Otyam’a Sağlıklar...
Güz, Şiirlerle
Bir Başlarsam
Özgürlüğü Beklerken
Zamanla Yarışmak
Anılar Gerçek midir?
Güçlü Olmak Deyince
Emek Gücü Bir Araya
Masal Yapın Kendinize
İktidar Güçlü Olursa
Bir Mektubu Okurken
Sorunlara Çözüm...
Silivri’ye Giderken...
Neden Öldürüldüler?..
Yeniden Yazmak
Çambel’in Anısına
Kutlamalar Yararlıdır
Günler Geçer Gider
‘Bir Balbay Girer Bin Balbay Çıkar’
Günler Geçip Gider...
Şu Kamer Genç’i Tartışmak!
İsmet Paşa’yı Unutmamak
Bir Masal Gibi
Seçim Üzerine
‘Fenerbahçe Cumhuriyeti’
‘Yine Akşam’
Edebiyat Üstüne
Yeni Yıla Doğru
O Ağaç Orada...