Gazanız Mübarek Olsun...

16 Haziran 2013 Pazar

İtiraf edeyim, olanı biteni “edep dahilinde” yazmaya Türkçem yetmiyor… Yeteneksizliğimden yakınmıyorum, edep dışına çıkmanın bile kâr etmeyeceği bir süreç yaşamıyor muyuz?
Ülkemizi hem sarsan, hem de aydınlatan kahramanlara adeta
“küfür” anlamında “çapulcu” denmesi bir yana, biber gazı, tazyikli su, plastik mermi ve acımasız cop darbelerinden korunmaya çalışan gençlerle onlara saldıran polis ordusuna “taraf”lar diyebilen bir medyaya, örneğin “ayıp bu yaptığınız” demek yeterli mi?
Hele böylesi aşırı mı aşırı bir
“orantısız güç” gösterisini “karşılıklı çatışma(!)” ilan edenleri, hakaret etmeden eleştirebilen varsa beri gelsin..
Mesela
Taksim’in, “afişlerden temizleme” adına basıldığı gün, “Gezi’ye dokunulmayacak” deyip; ardından kendi “söz”lerini tutmayanlar için ne yazılsa faydası yok.
Dahası, gerçek olmadığı resmen açıklandığı halde,
“camide içki içtiler” iftirasına da “kuyruklu yalan” deseniz bile, direnişçileri küçük düşürmek için sürekli yinelenmesine ne söylenebilir ki?..
Kısaca, ister kibar kibar, ister edep dışı yazın, asıl felaketin
“en doğruyu sadece ben bilirim” kafasıyla ülkeyi yönetmek olduğunu kanıtlayan bir direniş tarihe geçiyor… Eminim ki şöyle yazılacak:
“Taksim’in yegâne yeşil alanına rant projeleri dayatan siyasi egemenlere karşı çıkan halka, polis ordusuyla saldırıldı. Saldırganlar kendilerini haklı göstermek için yalana, dolana ve her türlü ahlak dışı söyleme başvurdukları eşi görülmemiş siyasal bir çapulculuğa imza attılar.”
Neyse ki geleceğin tarihçilerine
“Vay, sen iktidara hakaret ettin” diye davalar açıp ceza yağdırmak mümkün olmayacak.

\n

Türkçede ‘çapul’

\n

Direnişin simgesel sözüne dönüşen “çapulcu”luğa gelince; kimi sözlüklerde “başkasının malını alan; talancı, yağmacı” deniyor… O gençlerin “başkasının malını çapullayan” olduklarını ileri sürmek kadar komik ne olabilir ki?
Oysa, yeşil alanı korumak isteyenlere köpürenlerin, örneğin özelleştirmeyle
“toplumun malını çapullayan” olmaları; yeni imar yasasıyla “kıyıları ‘talan’a açma”ları; “orman tahsisi”nden, “ayrıcalıklı yapılaşma” kararlarına kadar her türlü “imar çapulu”na önderlik etmeleri acaba rastlantı mıdır?
Taksim’deki parkı yok etmek;
İstanbul’un yaşam kaynaklarına başta 3’üncü köprü, 3’üncü havaalanı ve büyük kanal vb projelerle göz dikmek; diğer kentlerimizde de “rant oyunları”nı doruğa çıkarmak, imar düzenine aykırı davranmanın “daniskası”dır.
Yoksa bunları da Gezi direnişçileri mi yapıyor?
“Çapulcu”nun ikinci tanımında da deniyor ki; “düzene aykırı davranışlarda bulunan; düzeni bozan.”
Direnişçiler, resmi sözlükteki bu tanımından ötürü çapulcu olmaya faz
la alınmadılar; hatta “bozuk düzene karşı” oldukları için benimseyenler bile var; ancak, “çapulculuğu imar politikalarının temeli yapanlar”ın, amaçları “imar düzenini ‘asıl çapulcular’ın elinden kurtarmak olanlar”a ‘çapulcu’ demeleri asla unutulmayacak...
Eskilerin deyimiyle
“gazanız mübarek ola” arkadaşlar...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları