'Ülkenin Gezileri'ne Genel Bakış

18 Temmuz 2013 Perşembe

Gezi Direnişi’nin ulusal sloganındaki ‘Her Yer Taksim’den güncel örnekler\n

\n‘Her yer Taksim, her yer direniş…’

\n

Gezi Direnişi’nin bu tarihsel sloganı elbette ki sadece Taksim için değildi. Tüm illerimizde yağmalanan “Taksimler!” nedeniyle “her yer için direniş”in yurdu sarmaladığını kim inkâr edebilir?
2’nci ayına doğru
“parklarda gece forumları”na dönüşen bu ulusal direnişin kuşaktan kuşağa anımsanması için, Gezi’ye bir plaket asılmasını gündeme getiren Melih Aşık, üzerine şöyle yazılmasını önerdi:
Bu parka inşaat yapılması girişimlerine karşı binlerce yürekli genç 50 gün direndi. Biber gazı, sis bombası, tazyikli su, plastik mermiden yılmadı, itiraz hakkını demokratça ve kahramanca sonuna kadar kullandı. Bu park için 5 genç şehit oldu, 15 genç gözünü kaybetti, bir o kadar genç beyin travmasına uğradı, sakat kaldı. Hapse atıldılar, işkence gördüler. Ancak hiçbir zorbalık onları demokratik mücadeleden vazgeçiremedi. Her türlü şiddete yiğitçe ve mertçe direndiler. Tarihe geçtiler. Bu mütevazı park, o genç ve isimsiz kahramanların gelecek nesillere armağanıdır.” (Milliyet-14 Temmuz)
Usta yazarımız uygun görürse, ben de şunu eklemeyi diliyorum:
“Ulusal düzeyde desteklenerek ülkemizin yüz akı olan bu tarihsel direnişten sonra hiçbir iktidar, kent ve çevre yağması projelerinde ısrar edememiştir.”
Peki, hemen tüm kentlerimizde gençler ve genç yürekli insanlarımızın Gezi’den de ilham alarak sokaklara dökülmesine neden olan
“Yerel Taksimler” nereler?

\n

HES’lerden Taksim’e...

\n

Hiç kuşkusuz akla ilk gelenler, neredeyse tüm akarsularımızı sözde enerji adına(!) kurutacak HES’ler…
Karadeniz’in vadileriyle ünlü derelerinden Erzurum-Tunceli yörelerinin yaşam kaynağı akarsularına, Ege’nin Köyceğiz’inden Trakya’daki termik santrallara kadar tüm ülkeyi çölleştirmeye aday bu projelere karşı yükselen yerel direnişler, Gezi’den çok önce başladı. Açılan davaların hemen tümünde farklı mahkemelerin benzer gerekçelerle
“dur” demesi ise HES’lerin yurt düzeyinde hukuka aykırılığının açık kanıtıdır.
İşte böyle bir süreçte Gezi Direnişi’nin ulusal ölçekteki katılımlarla destanlaşmasının temelinde bu gerçek de yatıyor. Su zenginliğimize göz koyan HES politikalarına tepkiler, sayısız akarsu ve yeşil vadilerimizi
“Taksim”le bütünleştirdi.

\n

Her ilde direniş

\n

Benzer durumdaki başka örneklere de bakarsak, ulu önderimizin Ankara’ya mirası Atatürk Orman Çiftliği’nin başına gelenler de “her yer Taksim” sözünü kanıtlamıyor mu? Başkentimizin bu eşsiz doğal alanındaki durmayan yapılaşma oyunları, geçenlerde BBC’nin bile gündemindeydi. 55 bin dekardan 22 bin dekara küçülmesine rağmen hâlâ imara açılmak istenmesine tepkili Ankaralıların Gezi Direnişi’ni desteklemeleri kadar anlamlı ne olabilirdi?
Tıpkı, Allianoi antik kentinin baraj sularında boğulmasına, Bergama’daki yaşamı karartan altıncılığa, Aliağa’daki termik santral darbelerine isyan eden İzmirlilerin “
her yer direniş” diye haykırmaları gibi…
İznik Gölü
’nü ayrıcalıklı ABD firmasının kirletmesine, Uluabat Gölü ve çevresinin otoyola kurban edilmesine, kentin simgesi yeşil ovasının rant yapılaşmasıyla yok edilmesine, tarihi dokunun TOKİ canavarı kulelerle hançerlenmesine tepkili Bursalılar için de Gezi Direnişi kadar yaşamsal önem kazanan ne olabilirdi?
Ya da Adana’daki sözde modern am
a kimliksiz yeni yapılaşmadan Çanakkale-Edremit yöresinin ünlü Kazdağı’ndaki madenciliğe, Muğla’da yakın geçmişin anılarını taşıyan Kayaköyü’nün turizm tahribatına açılmak istenmesinden Antalya ormanlarındaki acımasız taş ocakları ve kıyı yağmasına kadar listelenmesi bile sayfalar alacak çevre tahribatlarını durdurmak isteyen milyonların “Her yer Taksim, her yerde direniş” eylemleriyle bütünleşmesi şimdiden tarihe geçti.
İ
şte bu büyük birlikteliğe “suçlu” aramak yerine, ülkedeki “dehşet verici talan”ı durdurmanın sözünü bile etmeyen siyasiler de elbet tarihe geçiyorlar..
Nasıl mı? Tam da düşündüğünüz gibi...

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları