Sınır dışı edilen İngiliz Akademisyen Stephenson: Pes etmeyeceğim
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

Sınır dışı edilen İngiliz Akademisyen Stephenson: Pes etmeyeceğim

18.03.2016 04:25
Güncellenme:
Takip Et:

17 yıldır Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü öğretim üyesi olan Chris Stephenson, salı günü gözaltına alınan akademisyenler Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy’la dayanışma için Çağlayan Adliyesi’ne gitmişti. Girişte çantasındaki HDP’ye ait Newroz davetiyeleri gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldıysa da, 25 yıldır yaşadığı Türkiye’den apar topar sınırdışı edildi. Londra’daki ilk sabahı görüştük.

- Şimdiye kadar kaç kez Londra’ya giden bir uçağa binmişsinizdir. Çarşamba akşamı, sivil polisler eşliğinde bindiğiniz uçakta ne geçti içinizden?

Londra’ya gitmek benim için her zaman zevklidir. Ama istemeyerek gitmek acıklı oluyormuş. 13 yaşındaki kızım ve eşim de son anda o uçağa binmeyi becerdiler. Ama onların kalmaları mümkün değil, iki gün ancak.

- Sizin önünüzde nasıl bir bekleyiş var?

Bu karara dair idare mahkemesine itiraz davası açılacak. İtirazı bekleyeceğiz. Yargılanmış değilim; ortada bir suç yok.

- Aklınıza gelir miydi bunlar?

Çok üzgünüm çünkü geçen hazirana kadar Türkiye iyi gidiyordu. Barış süreci çok önemliydi. Sürecin bozulup masanın devrilmesi Türkiye için çok kötü oldu. Bir sürü yoksul insan ölüyor. Hem bölge halkı, hem oraya yollanan asker polis. Yazık.

- Şaşırdınız mı?

Tabii ki. Bazı şeyleri görüyorsunuz, yine de başınıza gelince sürpriz oluyor. Ben 90’ları yaşadım. Alışıyor insan, o zaman herkes kullandığı kelimelere dikkat ederdi. Ama sonra durumlar çok değişti.

- 90’larla kurduğunuz benzerlikler neler?

Bir sürü yönden farklı ama özgürlüklerin kısıtlanması açısından benzerlikler tartışılabilir. Bir benzerlik de şiddetin dönüşü, silahların konuşması. Çok üzücü. Temennim, herkese umut veren barış sürecinin tekrar başlaması.

- Türkiye’deki barış sürecini yakınen bildiğiniz İrlanda tecrübesiyle karşılaştıran yazılar yazdınız. IRA’nın nasıl “silahları gömdüğünü” anlatıyordunuz. Bugün barış ihtimali nasıl görünüyor size?

O tecrübe üzerine çok şey söylenebilir ama göstermesi gereken en önemli şey burada da barış masada yapılacak. Müzakere etmeden barış gelmez. İngiltere’de de önce IRA’yı muhatap almayan bir anlaşma yapılmıştı, olmadı. 1997’deki anlaşmanın farkı masaya herkesin oturması. Silahları susturan da bu oldu.

- 90’lardan konuşurken, bazı eski öğrencileriniz üniversitenizdeki başörtüsü yasağına nasıl direndiğinizi de anlatıyor. Siz nasıl hatırlıyorsunuz?

O kadar üzülüyordum ki, çok parlak öğrencilerimi sadece başörtülü oldukları için kaybettim. Polis kampusa bile sokmuyordu, örtülerinin üzerine perukla derse giriyorlardı. Gerçekten abuk sabuk şeyler yaşandı. Evet, direndik. Dersimde başörtüleriyle oturanları polis dışarı çıkarmak istemişti. Müdahale ettim, “Yapamazsınız” dedim. Sınıftan kopan büyük alkışı hatırlıyorum. Ondan sonra da sınıfa sokmadım, kapıdan baktılar, döndüler. Böyle tavır alan tek kişi ben değildim üniversitede.

Özgür yazılım özgür Chris

Telefondaki görüşmemize Stephenson’un Skype üzerinden öğrencilerle yapacağı buluşma vesilesiyle ara verdik. Duvarlarına “Özgür yazılım, özgür Chris” gibi destek cümleleri, “Birazdan offline olacağım. İnatla barış istiyorum” gibi kendisinin sosyal medya paylaşımları asılmış, başka bölümlerden de öğrencilerin katıldığı açık bir ders... Daha çok başına gelenlerden konuşulduğu için aslında hayat dersi. Stephenson’un Türkiye’ye gelemediği süreçte Skype dersleri sürecek.

- İtirazınıza dair öngörünüz var mı?

Bilemiyorum. Süreci kararlılıkla takip edeceğim, pes etmeyeceğim. Sonuçta ne yapacağıma ailemle birlikte karar vereceğim.

- Türkiye’ye bir daha gelememe ihtimali ne hissettiriyor size?

Büyük üzüntü. Çok arkadaşım var, çok şey yaşamışım burada. 25 yıl ömrün büyük kısmı, bunu düşünen herkes ne hissettğimi anlar.

- Kızgınlık var mı içinizde?

O gün adliyeye üç akademisyene desteğe gitmiştim, şimdi hapisteler. Kızgınım ama onları düşününce buna hakkım yok. Sadece onlar da değil, çok kişinin hayatı kaydı, daha berbat şeyler yaşayanlar var. Şükür ailem sağlam ve yanımda. Evet, bu büyük haksızlık ama bana yapılan, en büyüğü değil. Sakin kalıp bu haksızlıkları nasıl aşacağımızı düşünmeliyiz.

- Öğrencilerinizin, meslektaşlarınızın dışında da destek aldınız galiba birkaç günde.

Öyle oldu. Türkiye’de en sevdiğim şeylerden biri herkesin birbirine sahip çıkması. Böyle bir dönemde bunu yapmak bedelsiz bir şey değil, cesaret gerektiriyor. Başa bela olabilirim çünkü. O yüzden aldığım destek ayrıca güzel.

 

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016