Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

25.06.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Şu anda kalem oynatırken bir yandan gazeteye yazımı yetiştirme telaşı içinde kalan son dakikaların baskısını üzerimde hissediyorum; bir yandan da televizyonlarda CHP yetkililerinin “Sandıkların henüz yüzde 39’u açıldı, bakmayın siz Anadolu Ajansı’nın oyların yüzde 94’ünü sayılmış gösterme yalanına” şeklinde açıklamalarını dinliyorum!..
Gelin de seçim sonuçlarına ilişkin yazı yazın kolaysa!..
Siz bu yazıyı okurken halime güler misiniz, ağlar mısınız yarın, onu da bilemiyorum…
An itibarıyla en belirgin görünen, Türkiye’nin kaybettiği!..
Ve bu seçim sürecinde öne çıkan siyasi aktörlerin hepsinin rahatlıkla “kazandık” diyebileceği…
Tayyip Erdoğan kazandı mı, şu an çoktan meydanlarda naralar atanlara bakılırsa öyle… Devletin resmi ajansı onu yüzde 52’de gösteriyor. CHP yetkililerinden gelen açıklamada da yüzde 51 civarı oyu var YSK tarafından bildirilen yüzde 39 oya göre… Elbette yine “Şaibe şaibe” diye yükselen sesler de var. Öyle olsa da birazdan meydanlara çıkıp zafer konuşması yaparak “Allah yâr ve yardımcımız olsun” diye noktalayabilir (ki ben bu yazıyı ikinci kez gözden geçirirken o konuşmayı da yaptı!). Her halükârda en çok oyu alan cumhurbaşkanı adayı… Öyle ya da böyle, yüzde 50 kabule hâlâ mazhar olmuş görünüyor.
Muharrem İnce kazandı mı, ona ilişkin yapılan yorumlara bakılırsa evet, o da kazandı. Şu an ben bu yazıyı yazarken aldığı oy, yüzde 31’e yaklaşıyor ki partisinin neredeyse 40 yıldır görmediği bir oy oranı bu… Kesin sonuç ne olursa olsun, artık onun CHP bünyesinde bir lider olarak rüştünü ispatladığı ve istikbalinin de açık olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Meral Akşener kazandı mı, neden olmasın! Artık meşruluğunu ispatlamış, parlamentoda temsil olanağı bulmuş, zinde, dinamik, genç ve gelecek vaat eden, Türk milliyetçiliğinin temsiline soyunmuş bir partinin lideri. Attığı tohum tuttu ve önümüzdeki dönemin konjonktürü, gidişatı ona yeni fırsatlar sunacaktır; çünkü karşısında aynı kültürel-kimlikselideolojik havuz içinden siyasi ömrü tamamına ermiş bir rakip lider var.
“Siyasi ömrü tamamına ermiş bir lider” dedik de peki, o kaybetti mi?.. Ona da “hayır” demek mümkün. Bahçeli ve MHP de kazandı; ittifak bünyesinden ortak oylar, onu da besledi, kan oldu ona ve daha önceki seçimlerden de yukarıda bir oy oranına taşıdı onu.
Ya Demirtaş ve HDP?.. O cephede de hiç mi hiç kaybetmiş bir durum yok. Tüm reva görülenlere karşın, zindandan yürüttüğü kampanya ile yüzde 8 oyla Cumhurbaşkanlığı seçiminde 3’üncü sırada Demirtaş; ama daha önemlisi, kendisi zindanda olsa da partisi Meclis’te… Karşılıklı yükseltilmiş bir şiddet ve çatışmanın ortasında kalmış HDP, yüzde 11’i aşan oy oranıyla Meclis’e en çok milletvekili taşıyan 3’üncü parti…
Demek ki seçim sürecinde önde gelen siyasi aktörlerin hemen hepsi kazandı.
Peki, Türkiye kazandı mı, hayır!..
Türkiye kimliksel, kültürel ve yaşamsal bakımdan paramparçalığını daha da pekiştirmiş olarak yoluna devam ediyor.
Türkiye hâlâ Gezi’de kendisini yüzde 50’nin lideri/reisi olarak kodlamış bir şahsiyetin Cumhurbaşkanlığı iddiasıyla yoluna devam ediyor. Geri kalan yüzde 50’yi temsil edemeyen; o kesimin de onun temsilini tanımadığı bir şahsiyetle...
Türkiye yoluna kendi içinde farklı farklı “Türkiyeler” var etmiş olarak devam ediyor. Diyarbakır mesela, hem başka bir cumhurbaşkanı, hem başka bir parlamento dağılımı sunuyor. İzmir ha keza, başka bir cumhurbaşkanı, başka bir parlamento dağılımı sunuyor.
Türkiye yoluna muazzam ve çok tehlikeli bir temsil krizi ve parçalanmışlıkla devam ediyor.
O zaman geçen haftaki yazı dizimizde de vurguladığımız ve zaten bu sonucu örtük biçimde de olsa öngörmüş değerlendirmemizle tamamlayalım:
Bitmiş bir iktidarın uzun ölümünü izlemeye devam edeceğiz önümüzdeki dönemde de… Kaçınılmaz “son”una, sadece kendi halince ve kendine zarar vererek mi, yoksa hepimize zarar vererek ve bizi de dibe vurdurarak mı gideceğini merak ederek…
24 Haziran’ın kesin sonucu bu.

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018