Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

01.08.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Lise yerleştirme sonuçlarında imam hatiplere “tercih hezimeti” ile Diyanet Vakfı’nın özel televizyon (“Diyanet TV”) kurma girişimini işaret eden haber birlikte okunmalı. Bunlar küresel-dijital bir dinamizm ve motivasyonla akıp giden hayatımızın “kültürel cangıl”ında dinin, “din” diye diye nasıl canına okunduğuna ilişkin ibretlik hadiseler olarak karşımızda çünkü...
İmam hatiplerin bu iktidar zoruyla hazin bir duruma sürüklendiğine ilişkin tablo yeni değil. Önceki yıllarda da işaret etmiştik, bu yıl da vahamet aynı ve dünkü Cumhuriyet’te Ozan Çepni kardeşimiz etraflıca ama tane tane aktarmış: İmam hatiplerde kontenjanların yarısı boş. İktidarın yüz milyonlarca lira ayırıp “dindar neslin kalesi” saydığı bu okullar toplumca tercih edilmiyor. Ve kimine göre 90 bin, kimine göre 180 bin civarında öğrencinin açıkta kaldığı sonuçlar, imam hatiplere “mecburiyet”i de bu öğrencilerin önüne koyuyor.
Aklınca 1930’ların, 40’ların Türkiye’sinden “rövanş” almak isteyenlerin sosyolojik cahillikleri, değilse kayıtsızlıkları, imam hatip okullarını, dindar muhafazakârlar da dâhil olmak üzere toplumun bütün kesimlerinin “korkulu rüyası” yaptı.
Şaka değil, halk arasında konuşuluyor, bana da aktarıldı; dersine çalışmayan çocuklar, imam hatiplerle “korkutulmakta” artık bu ülkede: “Bak, canımı sıkma, çalış derslerini, yoksa seni imam hatibe veririm. Ya da “Sınavı kazanamazsan ne halin varsa gör, gidersin imam hatibe!..”
Milleti bu noktaya getirdiler. Dinde zorlama olmaz gerçeğini; “Âlemlere rahmet” saydıkları Peygamber’in “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın” nasihatini hiçe saydılar.

***

Aynı minval üzere, toplumun dinine “düzen verme”ye memur kıldıkları Diyanet de kaş yapayım derken göz çıkartacak işlere girişiyor. Bunu da Sinan Tartanoğlu kardeşimiz haber olarak koydu önümüze: Başkanlığa bağlı Diyanet Vakfı bünyesinden çıkan bir anonim şirket, özel televizyon yayıncılığına başlıyormuş. Resmi kanal TRT Diyanet’ten sonra, bir de “özel” Diyanet TV huzurlarınızda! İslami inanç, ibadet, ahlâk esaslarını televizyonla aydınlatıcı şekilde topluma ulaştırmak amacıyla…
Acaba nasıl oluyor da görmüyorlar dinin hâlihazırda ekranlarda düşürüldüğü içler acısı durumu ve bu işlere soyunuyorlar, ben de buna hayret ediyorum! Defalarca ve referanslar eşliğinde belirttik: Dini televizyona çekmek, dini “çöpe atmak”tır. Dinin “dünyevi bir eğlencelik” haline dönüştürüldüğü yerdir televizyon ekranları, stüdyoları, setleri… Din, kutsallık (“enchantment”) peşindedir; televizyon ise (eğitim değil) eğlence (“entertainment”) peşinde. Ve dinin televizyonla teşrikimesaisi, kutsallığın eğlenceye kurban edilmesinden başka bir sonuç vermez.
Diyanet Vakfı’nı bilirim. Bünyesindeki İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) bu memlekete en büyük hizmetlerden biri olarak muazzam ve abidevi bir İslam Ansiklopedisi külliyatı kazandırmıştır. Böylesi nitelikli, saygın ve “hayırlı” meşgalelerden sonra şimdi televizyona bulaşmak, görsel kitle kültürü anaforuna onların da nasıl kapıldığını işaret etmekten öteye gitmiyor. Kaybeden, kurum olarak Diyanet, “anlam” olarak da dindir. “Araç” (TV) ise (Marshall McLuhan’ın dediği gibi “mesaj” olmakla da bağlantılı şekilde) kazanandır.

***

Bir de şu var: Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası, manidar şekilde ezan desibelinin alabildiğine yükseltildiğine ilişkin muhtelif tespitler, üstelik beş vakit namazını kılan mütedeyyin çevrelerden, eş, dost, hısım akrabadan geliyor.
Acaba bir zafer tiradı nev’inden ve Allah için değil de “Reis” için mi okunuyor “Ezan-ı Muhammedi”, ne dersiniz?!
Üstelik Diyanet, epey bir süre önce bu konuda bir karar da çıkarmıştı; ezanın belli bir desibelde ve bağıra bağıra değil, ahenkli, makamlı, insanın içine huzur, dinginlik, ferahlık verecek şekilde okunması yolunda. Ne oldu peki?.. Herhalde dindarlığın değil, laiklikten intikam almaya takıntılı bir “dinbazlığın” geçer akçe olduğu yer ve zamanda ezan da hırs ve hınçlara kurban ediliyor?!..
Peki, ezanın okunmadığı ama “bağırıldığı” bu durum karşısında insanlar ne yapıyor. İşte onu hiç sormayın! Ezanla aynı vakitte ekranda, mütedeyyin çiftlerin de fazlasıyla rağbet ettiği “Yaparsın Aşkım” yarışma programını izleyen bir vatandaş, televizyonun sesini duyabilmek için daha çok açtığı söylüyor mesela!..
İşte size bir “Yeni Türkiye” tablosu: Dışarıda yüksek volümde adeta bağıra bağıra okunan ezan; içeride ise televizyon ekranında “araba sevdası” yaşayan mütedeyyin bir “kapalı” kadının, rakibiyle kıyasıya yarışan kocasına, “Daha yükseğe zıpla Aşkım, olmuyor, hadi çabuuuuk” diye bas bas bağırışı!..
Sonuç mu? Şudur: Diyanet bugün bu memlekette özel televizyon falan açarak değil, insanın içini kâinata açacak bir huzur melodisi gibi ezan okutup, onu dinlemek için televizyonun sesini kıstırtabildiği noktada dine hizmet eder.
Yoksa ey Diyanet! Sayende gidiyor din elden, dikkat et!..

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018