Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

04.06.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Aral Gölü kurudu. Özbekistan, büyüklüğü nedeniyle eskiden deniz diye de adlandırılan bu muazzam su kütlesinin şimdi yeller esen yerini orman yapmayı düşünmekte. Milyonlarca ağaç dikilecekmiş.
Bizde de Akşehir Gölü çoktan kurudu. 2 milyon yıllık Tuz Gölü, hanidir “tuz çölü”ne dönüşmüş durumda. Yıllar önce ben de Türkiye’nin 1’inci, dünyanın ise 3’üncü tatlı su kütlesi olan Beyşehir Gölü’nde bir çalışma yaptım; o da elden gitti denebilir. “Boğulan göl” diye tanımlamıştım onu, çünkü gölü “boğan” dehşet verici bir insani/ endüstriyel faaliyet vardı (ayrıntılar, “Göl ve İnsan: Beyşehir Gölü Çevresinde Doğa-Kültür İlişkisi Üzerine Antropolojik Bir İnceleme” [2005] başlıklı kitabımda).
Peki, neden Aral Gölü’nün yatağı bir ormana dönüştürülmek isteniyor?.. Çünkü böylece göl yatağına çökmüş olup ciddi sağlık problemlerine yol açan toksik kimyasal maddeleri içeren tozların havaya karışması önlenecek-miş.
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki “Doğa” bile insan marifetiyle “kültürel” olarak yeniden var ediliyor. Yani doğa, artık “doğal” değil, “kültürel”!..

***

İnsanlığın biyo-kültürel evrimine ilişkin antropoloji derslerimizde jeolojik zaman, dönem ve çağları öğrenmiştik; yaşadığımız yeryüzünde cansızlığın evriminden canlılığın evrimine doğru durmaksızın vuku bulan değişimlerin farklı safhalarını adlandırma yolunda, akılda tutulması zor mu zor bir dolu tabir olarak...
65 yıl öncesinden bugüne Senozoik zamandır; onun üç dönemi; Paleojen, Neojen, Kuaterner... Sonra bunların bölümleri: Paleosen, Eosen, Oligosen, Miyosen, Pliyosen, Pleistosen ve Holosen...
Jeolojik mahiyeti itibarıyla 4 buzul dönemi ile karakterize edilen Pleistosen’de, yaklaşık 2 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır insan... Pleistosen, kültürel olarak “Paleolitik” denilen ve avcılık-toplayıcılık pratiği ile ayırt edilen döneme denk düşer. Son buzulun da çekilmesiyle önü açılan yeni jeolojik aşama “Holosen” ise “kültürel” olarak avcılık-toplayıcılıktan çiftçilik-hayvancılık, yani tarıma geçişin önünü açmıştır insanlık tarihinde.
Bu belirtilenlerin anlamı şu: Yerkürede jeolojik temelde olup biten her şey, onun üzerinde bulunan varlıkların kaderini oluşturur. İnsan denen canlı da Pliosen’den Pleistosen’e ve Holosen’e geçiş aşamalarında biyolojik ve kültürel olarak yeni yaşam koşullarına göre bir var olma dinamiği sergilemiştir.

***

Ancak artık öyle değil! Denge, radikal şekilde değişti.
Artık jeoloji, insanı belirlemiyor. İnsan, jeolojiyi belirliyor.
O yüzden de zamanın, daha açık söyleyelim, “jeolojik” zamanın son birkaç yüzyılına yeryüzünün Holosen’den de çıktığını vurgulayacak şekilde “Antroposen” adı uygun bulunuyor.
Antroposen, yani “İnsan Çağı”. (“Anthropos”, Yunanca insan demek.)
Yani?.. Jeolojik zaman ve dönemlendirme terminolojik olarak artık insan doğrultusunda belirleniyor.
“Antroposen” sözcüğünün geçmişi, olacak olanın ya da “gelmekte olan”ın farkına varılan 19’uncu yüzyıla kadar geriye gidiyor; 18’inci yüzyıl endüstri devrimi sonrasında yerküre/ yeryüzü tam tekmil insan iradesi ve eyleminin boyunduruğu altına girdiği için...
Ama sözcüğün bilimsel kullanımını, onu 2002’de Nature dergisinde literatüre sokan Nobel ödüllü Hollandalı kimyager Paul Crutzen’e borçluyuz.

***

Antroposen, yaşadığımız dünyanın biyolojik, kimyasal ve jeolojik olarak artık “insan” tarafından belirlenir hale geldiğini anlatıyor. Bir başka deyişle, başlangıçtan yakın zamanlara kadar yeryüzünde canlı-cansız var oluş ve yok oluşlar jeolojik (volkanlar, depremler, vd.) klimatolojik (iklimsel değişmeler) koşullarla belirlenir iken artık bunlar “antropolojik” koşullarla belirleniyor.
Dolayısıyla Antroposen, doğanın Holosen çağdan itibaren etkin şekilde insan güdümüne girmesinin ötesinde bir noktayı; doğanın kendisinin insan tarafından “yapılır/bozulur/tekrar yapılır” hale geldiği bir ürkütücü “jeolojik aşama”yı anlatıyor.
İşte o yüzden Aral Gölü gidiyor, “Aral Ormanı” geliyor.
Doğa artık insana tâbi ve onun tarafından istismar edilir olmanın ötesinde, canlı-cansız tüm varlığıyla kaderi insana teslim durumda!..
Antroposen, insanın “jeolojik kapasitesi”nin adı. Ve ne yalan söylemeli, hayli ölümcül nitelikte bir “kapasite” bu!..

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018