‘Topluma karşı devlet’ ve polisi
Tayfun Atay
Son Köşe Yazıları

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

30.07.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Başlık Fransız siyasal antropolog Pierre Clastres’ın eşsiz çalışması “Devlete Karşı Toplum”a bir nazire… Clastres, küçük ölçekli (yanlışlıkla “ilkel” denilen) kabile toplumları üzerine yaptığı etnografik çalışmaları ışığında bu toplumlarda bir otorite kaynağı “şef” olsa da iktidar kaynağı bir “devlet”in ortaya neden çıkmadığı sorusunu yanıtlamaya çalışır.
Savaş, avcılık, hastalık, kıtlık ve anlaşmazlıklarda insanlara öncülük/arabuluculuk eden bir “şef” vardır bu toplumlarda ama onların tepesinde ceberut bir muktedir olarak bulunmaz o… “Eşitler arasında birinci”dir, o kadar...
Ve bu toplumlar, aralarından kendileri üzerinde iktidar üretecek bir lider ile onun gücünü hayata geçirecek bir ekibin (bürokrasi, devlet) oluşumuna izin vermezler. Toplum, kendisinin egemenidir; iktidar, toplumun kendisindedir; şef de bu iktidara tâbidir.

***

Elbette köprülerin altından çok su aktı. Artık birer “hatıra” bize bu eşitlikçi “devletsiz toplumlar”!..
Tabire dikkat: “Devletsiz toplum”lar var. Ama “toplumsuz bir devlet” olmaz. Ya da eğer zorlarsanız, adına devlet dediğiniz “şiddet aygıtı” ile “güvenlik” diye diye toplumu öylesine güdükleştirir, sindirir ve o aygıtta eritirsiniz ki ortaya ülke diye devletten ibaret gövdesiz, kalpsiz, ruhsuz bir “koca baş” çıkar.
Baş” mecazı da rastgele değil. Sosyal antropolojide “devletsiz toplumlar” denilen beşeri gerçekliğin bir adı da “başsız toplumlar”dır (“acephalous societies”).

***

Devletsiz toplumlar yahut toplumun tebalaştığı “devletlû” toplumlar; başsız toplumlar yahut bir “koca baş”tan ibaret hiçleşmiş toplumlar…
Yaşadığınız coğrafyanın gerçeği hangisine karşılık geliyor?
Şu gazetelerde okuyup ekranlarda dehşetle izlediğimiz, 82 yaşındaki öfkeli ihtiyarın genç ve zinde polisler tarafından onun öfkesini katlayan daha korkunç bir öfke ile nasıl öldürüldüğüne bakarak bu soruya yanıt verin!..
Bu ülkede toplumun bir devleti mi var? Yoksa devletin (ve polisin) kendisine potansiyel suçlu muamelesi yaptığı acizçaresiz bir insan kalabalığı mı var ortada?..
Vatandaşına “Sizi yaşatmayacağız” diye telefon açan bir İçişleri bakanı hangi ülkede var?
Onun bunu dediği yerde, başında bulunduğu teşkilatın memuru da 82 yaşındaki ihtiyarı yaşatmamayı, “durumdan vazife çıkarmak” sayarsa buna kim ne diyebilir?!
Balık baştan koktuktan sonra!..

***

82 yaşındaki Yusuf Topal, aynı yaştaki eşinin ilaçlarını yazdırmak ve bakım hizmeti talebinde bulunmak amacıyla Giresun’da aile sağlık merkezine gitmiş; isteklerinin ikisine de karşılık vermeyen doktorla tartışmış. Doktorlara yönelik vatandaş şiddetiyle çok sık karşılaşıyoruz ya, hop, bir uçtan öbür uca savrulma işte size: Yaşlı adamın öfkesi karşısında doktor, polisi çağırıyor ve bir anda ifrattan tefrit doğuyor; doktora yönelik vatandaş şiddetinden, vatandaşa yönelik polis şiddetine yol tutuyoruz.
Genç, dinamik, zinde ve alabildiğine “güçlendirilmiş” polislerimiz (Gezi olayları sonrası, “Polisimizi daha da güçlendireceğiz” nidalarını hatırlıyorsunuz değil mi?!) devletin gücünü 82 yaşındaki ihtiyar adam üzerinde sergiliyorlar. Yine “Gezi” ile hayatımızın ayrılmaz parçası haline gelmiş zehirli biber gazı ikramında bulunuyorlar ona; sonra belli ki yürümekte dahi zorluk çektiği için elinde baston olan adamı kum torbasına çeviriyorlar; yere düştüğünde de bir güzel sürükleyerek karga tulumba, araca bindiriyorlar.
Sonuçta da karakola değil kara toprağa götürüyorlar!..

***

Elbette polis her yerde polistir de ben on yıllar önce Londra’nın göbeğinde öfkeli bir vatandaşın o uzun şapkalı İngiliz polisi karşısında, onun burnunun dibine kadar girerek kıpkırmızı bir suratla öfke patlamasında bulunmasına şahit olmuştum, hiç unutmadım. Uzun boylu uzun şapkalı o polis, başını aşağı yukarı olumlayıcı mahiyette sallayarak, mütebessim bir suratla sessiz, sakin, hareketsiz şekilde sabırla durmuş da durmuştu o “vatandaş” karşısında…
Böyle polisler “sivil toplum”un devlet karşısında etkin bir varlık gösterebildiği yerde mevcuttur. “Sivil toplum” pratiği ve ideali de yukarıda siyasal işleyişine kısaca değinilen “devletsiz toplumlar”dan farklı bir sosyoekonomik ve demografik kapasitede olduğu için devlete mecbur olsa bile mahkûm olunmayacağı bilincine sahip bir “medeni” insanlık halinin sonucudur.

***

Dediğim gibi, İngiltere’de de, Fransa’da da, Almanya’da da, Amerika’da da polis polistir; oralarda da pek çok olayda polis şiddeti karşımıza çıkıyor. Ancak yukarıda Londra’dan verdiğim örnek, yine de hâlâ o diyarlarda “sivil toplum”un nefes alıp verdiğini işaret eder.
Soru şudur: 82 yaşındaki ihtiyarı öldürenleri geçelim; sizin bu ülkede yukarıdaki tarzda polisleriniz de var mı; oldu mu hiç; nerede, kaç tane?..
“Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” anlayışıyla devletin fetişleştirilip toplumun hiçleştirildiği bir zeminde beli silahlı genç polisin eli bastonlu 80’lik ihtiyara reva gördüğü muamele,onun karşısında güvenli güler yüzlü bir sabırla beklemek yerine, onu yaka paça alıp (karakola değil) morga havale etmek oluyor işte!..

Yazarın Son Yazıları

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Kalacak bir türkü söyler gideriz

Devamını Oku
10.09.2018
Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

Devamını Oku
05.09.2018
Betona tapanların mabedi yapıldı

Betona tapanların mabedi yapıldı

Devamını Oku
03.09.2018
Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Bir insanlık ibadeti: Cumartesi Anneleri

Devamını Oku
20.08.2018
‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

‘Eşkıya’nın namusu Deniz’den soruldu!

Devamını Oku
15.08.2018
Doların da Allah’ı var!

Doların da Allah’ı var!

Devamını Oku
13.08.2018
‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

‘Üniversite pazarı’nın düşündürdükleri

Devamını Oku
08.08.2018
Üniversite pazarı

Üniversite pazarı

Devamını Oku
06.08.2018
Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Diyanet, sayende gidiyor din elden, dikkat et!

Devamını Oku
01.08.2018
‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

‘Topluma karşı devlet’ ve polisi

Devamını Oku
30.07.2018
‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

‘En doğru, en hakiki tarikat’ hangisi?

Devamını Oku
25.07.2018
Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Bikinili Müslümanlık, tesettürlü münafıklık

Devamını Oku
23.07.2018
Meşihat makamı

Meşihat makamı

Devamını Oku
18.07.2018
‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

‘Adnan Hoca’ya da ne istediyse verdiler!

Devamını Oku
16.07.2018
Ters köşe (10.07.2018)

‘Cülus töreni’

Devamını Oku
10.07.2018
Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Düzyatan Gazi’nin ABD seferi

Devamını Oku
08.07.2018
Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Matbaa kapitalizmi ya da ‘Gutenberg Galaksisi’nin sonu

Devamını Oku
04.07.2018
Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Şehit cenazesinde ‘protokol’ olur mu?

Devamını Oku
02.07.2018
‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

‘Yüzde yedi’yi kim yedi?

Devamını Oku
26.06.2018
Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Bitmiş iktidarın uzun ölümü sürüyor

Devamını Oku
25.06.2018
‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

‘Yüzde yedi'yi kim yedi?

Devamını Oku
25.06.2018
‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

‘Antroposen’, ama umudu kesme Doğa’dan!

Devamını Oku
11.06.2018
Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Uçtuğunu zanneden şeyh: Aziz Yıldırım

Devamını Oku
06.06.2018
Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Kıyametin jeolojik adı: ‘Antroposen’

Devamını Oku
04.06.2018
Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Başkanın değil babanın Ali’sisin Ali Koç!

Devamını Oku
30.05.2018
Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Markalaşıp ‘makara’laşan tarikatlar

Devamını Oku
28.05.2018
İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

İmam-hatipten kaçanlar Galatasaray kuyruğunda

Devamını Oku
23.05.2018
‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

‘Allah ruhumu diğer bedene koymuş Hocam!’

Devamını Oku
21.05.2018
Eğlenceli ciddiyet: İnce

Muharrem İnce’nin mevcut iktidar ağzı karşısında en büyük avantajı, yerli ve milli “mizah duyusu”na sahip olması. Sanki Erdoğan, hiç beklemediği bir “lügat”le karşı karşıya kalmış gibi geliyor bana. Öyle hissediyorum.

Devamını Oku
17.05.2018
İnanç borsası nefslere açılırken…

İnanç borsası nefslere açılırken…

Devamını Oku
16.05.2018
‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

‘Rabia gösterdikçe adalet görünmez oldu’

Devamını Oku
13.05.2018
‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

‘Afrin Türküsü’nde kim başrolde?

Devamını Oku
09.05.2018
Eşeğe kurban olun!

Eşeğe kurban olun!

Devamını Oku
07.05.2018
Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Fenerbahçe ‘Türk takımı’ mı?

Devamını Oku
02.05.2018
Hitler’i anıyoruz (!)

Hitler’i anıyoruz (!)

Devamını Oku
30.04.2018
Biz tarihin yüzüne bu fotoğrafla bakacağız

Eve dönüş yolunda...

Devamını Oku
25.04.2018
‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

‘Çocukluğun ilanı’dır 23 Nisan!

Devamını Oku
23.04.2018
Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri

Devamını Oku
18.04.2018
ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

ABD ‘simülasyon’a dönüşürken…

Devamını Oku
16.04.2018
Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Dört duvar arasında havadır sudur kâğıt kokusu!

Devamını Oku
11.04.2018