Esad: Erdoğan'a vahiy mi indi?
Utku Çakırözer
Son Köşe Yazıları

Esad: Erdoğan'a vahiy mi indi?

04.07.2012 06:14
Güncellenme:
Takip Et:

Suriye lideri Beşşar Esad ile röportajımızın düşürülen Türk uçağından sonra ikinci ağırlıklı konusunu, yakın zamana kadar çok yakın olduğu Başbakan Tayyip Erdoğan ile ilişkilerinin durumu oluşturdu. Arap Baharı’nın Suriye sınırına dayanmasından bu yana Erdoğan, Suriye liderine karşı mesafe koyarak ona çok ağır eleştiriler yöneltmekteydi. Esad, Cumhuriyet’e aralarındaki ilişkinin nasıl koptuğunu şöyle anlattı:


- Siz ve Başbakan Erdoğan ailelerinizle birlikte tatil yapacak kadar yakındınız. Ne oldu da bu hale geldiniz?

Esad - Bunu anlamak için sorulması gereken şudur: Kim değişti? Ben mi, o mu? Bölgemizde yaşanan değişime bakarak bazı sonuçlar çıkarabilirsiniz. Örneğin çevremizdeki ülkelere bir bakın. Suriye’nin İran, Irak ve Lübnan ile ilişkilerinde bu süreçte hiçbir değişiklik olmadı. Şimdi bir de tersine bakın. Türkiye’nin İran, Irak, Lübnan ve Ürdün ile ilişkilerinin seyrine bakıp kendiniz bir sonuca varabilirsiniz. Tüm bu ülkelerle Ankara’nın arası kötüleşmiş durumda. Demek ki değişen Erdoğan.

‘İçişlerimize müdahale’

Ne olduya gelince: Erdoğan bizimle ilişkilerinde dostluk ve kardeşlik ilişkisinin ötesine geçerek içişlerimize karışma yönüne gitmiştir. Oysa biz egemen bir devletiz. Kendisine saygısı olan bir devletiz. Hiçbir şekilde dışarıdakilerin bizim işlerimize karışmasına izin vermeyiz. Başlangıçtaki bu içişlerimize karışma isteği, sonraki süreçte Türkiye’yi maalesef Suriye’deki tüm kanlı eylemlerde taraf haline getirmiştir. İnsanlarımızı öldüren teröristlere Türkiye tarafından her türlü lojistik destek verildi. Sonra da hem Türkiye hem de Suriye için tehlikeli maceralara girilmesiyle ilişkimiz farklı boyut almaya başladı. Bunlar siyasi ilişkilerimizde yaşananlardı.


‘Her türlü saygı sınırını aştı’

Tabii bir de Başbakan’ın kişisel özellikleriyle ilgili bir yanı da var aramızda olanların. Yaptığı açıklamalarda her türlü terbiye, saygı sınırlarını aşarak ileri gittiğini, iki siyasetçi ya da iki insan arasındaki sınırı çok çok aştığını söylemek zorundayım.


2004’te hiç reform demiyordu

- Başbakan son açıklamasında kendisine verdiğiniz sözleri tutmadığınızı söyledi. O ne istedi? Siz ne söz verdiniz?

- Bu sözleri bile içişlerimize karışmasının yeterince kanıtıdır. Eğer Başbakan, Suriye içi politikaların tarafı değilse, ben nasıl olur da ona söz veririm? O bana birtakım sorular soruyordu. Tavsiyelerde bulunuyordu. Ben de olaylara ilişkin kendi görüşlerimi anlatıyordum. Sohbet ediyorduk. Bize reform tavsiyesinde bulunuyordu. Ama ben zaten onunla konuştuklarımı halkıma da anlatıyor ve o yönde adımlar atıyordum. Suriye’de olayların başladığı 15 Mart’tan 6 gün sonra reform yönünde önemli adımlar atmaya başladık. Şimdi Erdoğan’a gidip sorsanız yine “reform” diyecektir. Oysa eğer samimi olmuş olsa bugün anlattıklarını 2004’teki görüşmelerimizde de anlatırdı. Şimdi bu kadar reformlardan bahsediyor. Ama 2004’te neden hiç reformu dillendirmiyordu? Burada bir çifte standart, ikiyüzlülük var.


‘Vahiy mi indi?’

Önceden Suriye halkına duyarlı değildi de birdenbire mi kabardı bu duygular? Sonradan vahiy mi geldi kendisine? Suriye halkını benden daha mı çok seviyor? Burada bir ikiyüzlülük var. Erdoğan başkalarınınkine karışmak yerine, kendi içişlerine baksın. Bizi bıraksın da “komşularla sıfır sorun” politikasından geriye ne kaldıysa onu uygulamaya baksın.


‘Kendi özel ajandası vardı’

- Genel anlamda reform dediniz, ama spesifik olarak ne istiyordu Başbakan?

- Onun ve ekibinin kafasındaki proje daha büyük bir proje. Suriye’den daha büyük. Hatta benim pozisyonumu da kapsayan bir proje. Kendi özel ajandası var. Teröristlerin Suriye’de özgür olmasını, onlara baskı yapılmamasını, tutuklanmamalarını, kendimizi onlara karşı savunmamızı istiyordu. Bunları yapsak çok da mutlu olacaktı.

‘Önceliği Müslüman Kardeşler’

- Kimden bahsediyorsunuz? İhvan (Müslüman Kardeşler) hareketi mi?


- İhvan bunlardan bir bölümü. İlk görüşmelerimizden beri Suriye’deki Müslüman Kardeşler hareketi konusunda hep çok heyecanlıydı. Onlarla o kadar çok ilgiliydi ki, Türkiye-Suriye ilişkilerinin gelişmesine onların sorunlarına verdiği önemi göstermezdi. Müslüman Kardeşler’e yardım etme ve onları savunma içgüdüsü, Erdoğan’ın izlediği Suriye politikasının gerçek çıkış ve dayanak noktasını oluşturmuştur. Elbette biz bu konuda ne Erdoğan’a ne de başka birine izin verdik, vermeyeceğiz.


‘Köprüleri neredeyse attık'

-Erdoğan ile köprüleri attınız mı?


- Evet neredeyse öyle. Çünkü bu coğrafyada artık güvenilirliğini kaybetti. Bu kişisel bir sorun değil. Sadece Suriye değil diğer Arap halklarının gözünde de bu böyle.

- Türkiye ile Suriye arasında yaşanan krizin bir çıkış yolu var mı sizce?

- Öncelikle Türk hükümeti hatalarından geri dönmelidir. Küçük olayları, büyük sorunlar yaratmak için kullanmamalı. Kişisel çıkarlar ve amaçlar yerine halklarımızın çıkarlarını gözetmelidirler. Türk halkı ve Suriye halkının bilinci bunu aşacaktır. Gerçekten çıkış yolu aramak isterse Erdoğan’ın yapması gereken, ölen pilotun savaşa karşı onurlu duruş sergileyen babasının sözlerini dinlemektir.


‘Gerçek yüzünü gösterdi’

- Söylediklerinizden Erdoğan değişti anlamı çıkıyor? Tam olarak neydi değişen?


- Aslında Erdoğan’dan çok koşullar değişti. Ve bu yeni koşullar Erdoğan’ın gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Şu örneklerle anlatayım: İsrail, Gazze’ye saldırdığında Erdoğan’ın tavrını hepimiz biliyoruz. Ancak benzer bir saldırıyı aynı İsrail 2006 yılında Lübnan’a yaptığında Erdoğan aynı tonda tepki göstermedi. Oysa hem Gazze hem de Lübnan’dakiler tek düşman olan İsrail’e karşı savaşıyor. İsrail iki tarafta da neredeyse eşit sayıda, yaklaşık 1600 kişi öldürdü. Neden işin içinde Hamas olunca Gazze’ye sahip çıkıyor, bağırıp çağırıyor da, konu Hizbullah’ın bulunduğu Lübnan’a gelince hiç sesi çıkmıyordu?

‘Mezhepçi dürtüsüyle hareket ediyor’

- Size göre neden?


- Mezhepsel dürtülerle hareket ediyor da onun için. Bu çıkışlar hep zihninin arkasını yansıtıyor. Çünkü Hamas ile Hizbullah arasında mezhepsel farklılık var. Örneğin ikiyüzlü biçimde Suriye halkı için ağlıyor da neden Körfez ülkelerinde öldürülenler için ağlamıyor? O ülkelerin demokrasi sorunlarına neden karışmıyor?


- Hangi ülkelerden bahsediyorsunuz?


- Aralarında Katar’ın da olduğu bazı Körfez ülkeleri diyebilirsiniz.

‘Hem İsrail’e kafa tutuyor hem de koruyor’

- Mavi Marmara olayında mesela bağırıp çağırmak dışında neden bir adım dahi atmadı Türkiye? İsrail’e bu kadar kafa tutmasına rağmen neden onu koruyacak bir füze kalkanının topraklarında konuşlanmasına onay verdi? Bu radarı ABD kendisine yönelik bir tehdit için mi oraya koydu sanıyorsunuz? Bu kadar uzaktan hangi ülke risk oluşturabilir ki ABD’ye. Tabii ki değil. Yanıt İsrail’i korumak içindir. Bu olaylar Erdoğan’ın gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Erdoğan değişmedi. Bölgedeki insanların Erdoğan’a bakışı değişti. Erdoğan ve güvenilirliği artık Arap coğrafyasında tüm çıplaklığıyla tartışma konusudur.

Yazarın Son Yazıları

Büyü Bozuluyor

Büyü Bozuluyor

Devamını Oku
26.01.2015
Cumhuriyet Ne Yaptı...

Cumhuriyet Ne Yaptı...

Devamını Oku
19.01.2015
Özgürlük İçin Ayakta

Özgürlük İçin Ayakta

Devamını Oku
12.01.2015
Yolsuzlukla İmtihan Günü

Yolsuzlukla İmtihan Günü

Devamını Oku
05.01.2015
Yargı 2015’e çok sıkıntılı giriyor

Yargı 2015’e çok sıkıntılı giriyor

Devamını Oku
31.12.2014
2014: 3Y Çöktü

2014: 3Y Çöktü

Devamını Oku
29.12.2014
Medyaya Çağrı

Medyaya Çağrı

Devamını Oku
22.12.2014
‘Yeni Türkiye’ Baskını

‘Yeni Türkiye’ Baskını

Devamını Oku
15.12.2014
Barajın Arkasındakiler

Barajın Arkasındakiler

Devamını Oku
08.12.2014
Yasakla ve Yönet

Yasakla ve Yönet

Devamını Oku
01.12.2014
O Yasağı CHP de Tanımayacak

O Yasağı CHP de Tanımayacak

Devamını Oku
28.11.2014
Fakirliğin Fotoğrafı

Fakirliğin Fotoğrafı

Devamını Oku
24.11.2014
Gerçeklerin Ortaya Çıkma Huyu

Gerçeklerin Ortaya Çıkma Huyu

Devamını Oku
17.11.2014
Ağaç Meselesi

Ağaç Meselesi

Devamını Oku
10.11.2014
Yeraltındaki Türkiye ve Saraydaki İktidar

Yeraltındaki Türkiye ve Saraydaki İktidar

Devamını Oku
03.11.2014
Hayalimizdeki Türkiye

Hayalimizdeki Türkiye

Devamını Oku
29.10.2014
Biz Takipçisiyiz

Biz Takipçisiyiz

Devamını Oku
27.10.2014
‘Yeni Türkiye’de Gazetecilik

‘Yeni Türkiye’de Gazetecilik

Devamını Oku
20.10.2014
Gazetecinin Yorum Hakkı

Gazetecinin Yorum Hakkı

Devamını Oku
29.09.2014
‘B’ planı: Referandum

‘B’ planı: Referandum

Devamını Oku
25.09.2014
Ankara’nın Esad şartı

Ankara’nın Esad şartı

Devamını Oku
24.09.2014
AKP’li Bakanın DEİK İsyanı

AKP’li Bakanın DEİK İsyanı

Devamını Oku
22.09.2014
Buzlar Eridi, Ya Kesilen Fatura?

Buzlar Eridi, Ya Kesilen Fatura?

Devamını Oku
19.09.2014
Mutsuz Ülke, Umutlu Yolculuk

Mutsuz Ülke, Umutlu Yolculuk

Devamını Oku
12.09.2014
Türkiye Avrupa’ya Yöneliyor

Türkiye Avrupa’ya Yöneliyor

Devamını Oku
11.09.2014
‘İhsan Hoca tüm algıları yerle bir etti’

‘İhsan Hoca tüm algıları yerle bir etti’

Devamını Oku
10.09.2014
‘Ortak’ Değil Sadece ‘Müttefik’

‘Ortak’ Değil Sadece ‘Müttefik’

Devamını Oku
08.09.2014
Delege Bu Kez ‘Uyararak’ Seçti

Delege Bu Kez ‘Uyararak’ Seçti

Devamını Oku
06.09.2014
‘Halk merkezli sol’

‘Halk merkezli sol’

Devamını Oku
05.09.2014
‘Yeni Türkiye’, ‘Tahrik’ ve ‘İyi Hal’

‘Yeni Türkiye’, ‘Tahrik’ ve ‘İyi Hal’

Devamını Oku
04.09.2014
AKP’nin HSYK Korkusunun Perde Arkası

AKP’nin HSYK Korkusunun Perde Arkası

Devamını Oku
03.09.2014
Erdoğan’ın Gölgesinde İlk Gün

Erdoğan’ın Gölgesinde İlk Gün

Devamını Oku
02.09.2014
CHP lideri Kılıçdaroğlu kurultaya ilişkin önemli mesajlar verdi

CHP lideri Kılıçdaroğlu kurultaya ilişkin önemli mesajlar verdi

Devamını Oku
01.09.2014
‘Savaş dışında görüşmeyiz’

‘Savaş dışında görüşmeyiz’

Devamını Oku
31.08.2014
Çözüm, Köşk’e Bağlandı

Çözüm, Köşk’e Bağlandı

Devamını Oku
30.08.2014
1 Eylül’de barış çağrısı yok

‘Barış’ Mesajına Rötar

Devamını Oku
29.08.2014
Erdoğan’ın Korkuları, Davutoğlu’nun Hayalleri

Erdoğan’ın Korkuları, Davutoğlu’nun Hayalleri

Devamını Oku
28.08.2014
AKP’nin ‘Numan-Fidan’ Kararı

AKP’nin ‘Numan-Fidan’ Kararı

Devamını Oku
27.08.2014
Emine hanım itirafı

Bayraktar, imar için devreye girdiğini doğruladı, 'keşke buluşmasaydım' dedi.

Devamını Oku
26.08.2014
Erdoğan’da Mursi Alametleri Yeni ve Daha Büyük Gezi’lere Hazır Olun

Erdoğan’da Mursi Alametleri Yeni ve Daha Büyük Gezi’lere Hazır Olun

Devamını Oku
25.08.2014