Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Herkes için yaratıcılık
“Yaratıcılık”
kelimesi pek çok insan tarafından tanrısal gücü temsil eden “Yaradan” kavramı
ile sıkça karıştırılır. Bu yanılgı, yaratıcılığı bir tür “yoktan var etme”
eylemi olarak tanımlamaya dek uzanır.
Oysa yaratıcı
insan “yoktan var etmez”, zaten var olan pek çok elementten yararlanır, onları
bilgi ve deneyimle farklı biçimlerde bir araya getirir. Bu anlamda var olanları
kullanarak yani “imkanları zorlayarak” bir metot, diğer deyişle bir yöntem
ortaya koyar. Bu yönüyle insan; “yoktan var etmekten” ziyade, ihtiyaçları
doğrultusunda doğayı kendine örnek alarak, yine doğasından çözümler üretebilen
bir varlıktır.
Sıkça
karıştırılan bu iki kavramı birbirinden daha da anlaşılır biçimde ayırmak için çok
net bir tanım vermekte yarar var. “Yaratıcılık” ile ilgili en sevdiğim
tanımlama, Prof. Dr. Selçuk Erez ile kızı Yeşim Erez’in ortaklaşa kaleme
aldıkları yine “Yaratıcılık” adlı kitapta geçer. Erezlere göre “Yaratıcılık,
problem çözebilme becerisidir.”
Yaratıcı sürecinizin
başlayabilmesi için ortada bir probleminiz olması gerekir. Ortada çözülecek bir
problemi olmayan insan yaratıcılığa da ihtiyaç duymaz diyebilirsiniz ancak
insanın problemsiz bir yaşam sürmesi mümkün olmadığından; “yaratıcılık herkes
için yaşamsal bir ihtiyaçtır.”
Bu nedenle yaratıcılığın
sadece sanatçılara, mühendislere ya da bilim insanlarına özgü bir beceri olduğu
iddiası da gerçeği yansıtmaz. Günlük
hayat istisnasız her insan için yaratıcılığını sergilemenin kaçınılmaz olduğu
sorunlarla doludur.
Örnekse, iş
hayatının içindeki bir annenin, hem çalışma yaşamındaki temposunu başarılı
biçimde sürdürmesi, hem de çocuğuyla ilgili sorumlulukları yerine getirmesi zorlu
bir problemdir. Kadın, tüm bu yükümlülükleri eş zamanlı ve en iyi biçimde
gerçekleştirmek için kendine bir yöntem belirler. İşte bu yöntem açıkça bir
yaratıcılık örneğidir.
Aynı şekilde
eşler arasında, çocuk ve evle ilgili yükümlülükleri paylaşmak ve bir uyum
içinde yürütebilmek adına izlenen her yol yaratıcı bir evliliğin eseridir. Şüphesiz
her ikili ilişki çeşitli problemlerle karşılaşır, çiftler bu sorunları
çözebildikleri ölçüde yaratıcılardır. Böyle baktığımızda yaratıcılık, sağlıklı
olma halinin de belirtisidir.
Yine kendine
verilen kısıtlı süre içinde çok sayıda test sorusunu çözme baskısı altındaki
öğrenciler, bu ikilemle başa çıkabilmek aynı anda ortaya çıkan stresi
yönetebilmek için de bir yöntem bulmak zorundadır. Bu da yaratıcılığın bir
başka biçimidir. Kendi hayatınıza bu aks üzerinden baktığınızda örnekleri
kolayca çoğaltabilirsiniz.
İnsan her şeyin ötesinde ve her şeyden önce hayattaki istihdam problemini çözebilmek yani hayatını sürdürebilmek için yaratıcı olmak zorundadır. Tam da bu noktada insanların, kimi problemleri çözmek için kurup yetkilendirdiği devlet ve siyaset makamı da yaratıcı olmakla mükelleftir. Bu gerçek tartışmasız ve çok açıktır.
Seçimlere yaklaştığımız bu günlerde, sizlerden oy isteyen siyasetçileri değerlendireceğiniz en önemli kriter, problemlerinizi çözebilme konusunda ne ölçüde yaratıcı olabildikleridir. Mevcut yönetim, yaşadığınız beldede problemlerinizi çözmek için neler vadetti, bunların ne kadarını gerçekleştirdi, diğer adaylar problemlerinizle ilgili neler vadediyorlar ve onların da önceki vaatlerine bakıldığında bu vaatleri yerine getirmeleri gerçekçi görünüyor mu? Yani oy verirken siyasetin günlük polemiklerinden uzaklaşarak özünde her adayın yaratıcılık karnelerini göz önünde bulundurmamız gerekiyor.
Değerli gazetemiz Cumhuriyet’in bana ayırdığı bu köşede kaleme aldığım metinlerimi; okumak, dinlemek, anlamak, düşünmek, yorumlamak, yazmak ve hepsinin öznesinde yaratıcılık üzerine kurguluyorum. Bu konular, gündemden bağımsız, dert üstü murad üstü tuzu kurulukta algılanıyor olabilir. Oysa her biri gündemle yakından ilgili ama gündemde rastlayamadığınız detaylardan söz etmeyi amaçlıyor.
Keza günümüzde siyasetin, problem çözmekten çok yeni problemler üretme noktasındaki faaliyetleri göz ardı edilemez. Yazının en başında söz ettiğimiz “yaradan” ile “yaratıcılık” kavramlarını daha en başta siyasetin birbirinden ayıramaması düşündürücüdür. Çünkü insan, problem çözme donanımına sahip değerlerle yaratılmış bir varlıktır. Ona verilmiş bu değeri kullanmamak ancak sorumsuzlukla açıklanabilir. İnsanımız üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirmektedir. Vatandaş, “imkanları zorlayarak” eldeki dar geliri ile geçinebilmeyi yine eşsiz yaratıcılıklarına borçludur.
Halk, temel ihtiyaçlarının çoğundan mahrum kalarak hayatta kalmayı sürdürürken yani yaratıcılık hususunda üzerine düşeni fazlasıyla yapıyorken, oy verdiği siyaset kurumundan da problemlerine çözüm üretilmesini beklemek dikkatimizi üzerine toplamamız gereken esas noktadır.
Her biriniz, sıradan insanlarmışçasına görmezden gelindiğinizde lütfen yaratıcı özelliklerinizle gurur duyun. Bugün bu şartlarda hayatta kalabilmek az iş değildir. Sizler bunu yapıyorken çevrenizde çözüm üretemeyen, problemleri çözmek için ihtiyaç duyulan yaratıcılığa sahip olmayan ya da bu sorumluluktan kaçan her kişi, kurum ya da ilişkinin sağlığını sorgulamanız, hepsinden problem çözme becerisi yani yaratıcılık talep etmeniz en “doğal” hakkınızdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi