Katliam göz göre göre geldi
Celal Başlangıç
Son Köşe Yazıları

Katliam göz göre göre geldi

21.07.2015 22:34
Güncellenme:
Takip Et:

Genç ölümlerin acımasız yüzü ve devletin güvenlik güçlerinin gölgesi vurmuştu Suruç'a.
Kentin bütün giriş ve çıkışları jandarmalarla, polislerle tutulmuştu.
Bütün kepenkleri kapalıydı Suruç'un.
Kentin merkezine direkt inmeyi, kaymakamlığa doğru giden yollardan geçmeyi neredeyse olanaksız kılmıştı polisler.
Çevik Kuvvet'e ait otobüslerin üzerindeki yazılardan anlaşılıyordu ki yalnızca Şanlıurfa merkezinden değil, Ankara'dan da güvenlik gücü gelmiş ilçeye.
Koskoca bir ilçe dün güne tek bir kepenk açmadan başlamıştı ve Suruçlular çok kızgındı.
Yollarını kesen jandarmalara, ara sokaklara yönlendiren polislere hepsinin verdiği tepki aynıydı:
"Dün gencecik çocuklar öldürülürken neredeydiniz?"
Daha önce güvenlik güçleriyle göz göze gelmekten bile kaçınanlar artık dimdik bakıp resmi üniformalılara, itirazlarını hiç çekinmeden dile getiriyorlardı.
Bir gün önce 31 gencin öldüğü, 100'den fazlasının yaralandığı Amara Kültür Merkezi'nin bahçesi bir "taziye" alanına dönüştürülmüştü.
Yerde hala duruyordu bu ülkenin aydınlık geleceği, sosyalist gençlerin kanı. Kuruyunca koyu  kırmızıya dönmüştü. Tam  bombalandıkları yerde duruyordu Kobaneli çocuklara götürecekleri legolar, rengarenk kalemler, oyuncak arabalar, plastik traktörler, arabalar. Etrafı Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun ve YPG'nin bayraklarıyla donatılmıştı. Suruçlular, Şanlıurfalılar, İstanbul'dan Artvin'e, Bursa'dan Diyarbakır'a Türkiye'nin 20'yi aşkın kentinden gelen 78'liler Girişimi temsilcileri kırmızı güller bırakıyordu sosyalist gençlerin öldürüldükleri yere.
Gelen HDP milletvekilleri, sivil toplum örgütleri temsilcileri, DBP yöneticileri konuşmalar yapıyordu.  
Kültür Merkezinin bahçesinde toplananların en sık attıkları slogan "Katil Erdoğan"dı. Arkasından "Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Yaşasın Kobane Direnişimiz", Şehitler Ölmez" geliyordu...
Suruçlular çok kızgındı, çünkü polisin önlem almamasına kızıyorlardı. Gençlerin otobüslerden indikten sonra sıkı sıkıya arandığını, hatta içlerinden ikisinin GBT'si nedeniyle gözaltına alındığını anlattıktan sonra soruyorlardı, "Canlı bomba bu koşullarda nasıl girdi bu çocukların arasına" diye.
78'lilerin Suruç Temsilcisi Vahit Akgün başka bir noktaya işaret ediyordu:
"Günlerdir IŞİD'in Suruç'ta bir saldırı yapmasını bekliyorduk. Bir gün önce Kobane zaferi nedeniyle büyük  bir miting yaptık Suruç merkezinde. Böyle bir saldırının bu mitinge değil de büyük çoğunluğu Türkiye'nin batı illerinden gelen 300 gencin toplandığı bir etkinliğe yapılması ilginçtir. IŞİD bugüne kadar Kürtleri hedef alıyordu. Artık Kürtlerin dostları da hedefte."
78'lilerin sözcüsü Celalettin Can, kültür merkezinin bahçesinde konuşma yaparken, herkesin sorduğu konuyu yüksek sesle dile getiriyordu:
"Üç insan basın açıklaması yaptığında onlarca, bazen yüze yakın polis açıklamacıları adeta boğarcasına kuşatmaya alırken, 330 insanın basın açıklaması yaptığı, üstelik Kobane'ye gitmek gibi netameli bir konuda basın açıklaması yaparken ne hikmetse ortada polis yoktu. Bu  oyun bize yabancı değildi. 1978 İstanbul Üniversitesi önündeki katliamdan biliyorduk biz bu oyunu."
HDP Şanlıurfa Milletvekili Ziya Çalışkan da IŞİD'in özellikle kent merkezinde görünür bir örgütlenme içersinde olduğunu anlatıyordu:
"Dernekleri, pansiyonları, eğitim yerleri var.  Kentin merkezinde büyük bir hareket alanı sağlamışlar kendilerine. Ancak  devlet burada göz yumuyor IŞİD'in yapılanmasına."
Halkın devlete, güvenlik güçlerine kızdığı, yetersiz önlem aldığını iddia ettikleri konuları Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi'ye tek tek soruyoruz. Olanca açıklığıyla, "devlet sırrı" gibi bahanelerin arkasına saklanmadan yanıtlıyor sorularımızı.
Öncelikle böyle bir saldırı yapılacağına yönelik kendilerine hiç mi istihbarat ya da uyarı ve benzeri bir bilginin gelip gelmediğini soruyoruz. "Hiç istihbarat yoktu" diyor Çiftçi.
Hatta daha sonra görüştüğümüz Suruç'a gelen CHP heyetindeki Sezgin Tanrıkulu da bu bilgiyi doğruluyor:
"Benzer bir bilgiyi bize Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük de verdi. Ancak hiçbir istihbaratın olmaması ilginç. İnsan, acaba var da paylaşılmamış mı, diye merak ediyor."
Anlattığına göre Kaymakam Çiftçi, olaydan bir gün önce HDP ve DBP yöneticilerini lojmanına davet ederek kentteki etkinlikle ilgili görüşmüş. Gelmesi beklenen 500'e yakın gençle ilgili nasıl bir tutum alacaklarını konuşmuşlar.
"Biz zaten kültür merkezinin bahçesine basın toplantısı olmadıkça polis kamerası sokmuyoruz. Bize verilen bilgiye göre gençler bahçede kahvaltı ettikten sonra Çaykara köyüne gidecekler ve basın toplantısını orada yapacaklardı. Patlamadan önceki basın açıklaması programda olmadığı ve bilgimiz dışında olduğu için içeri kamera sokmamıştık. Zaten hangi toplantı yapılırsa yapılsın kültür merkezinin bahçesine hiç resmi polis girmiyor."
Kaymakam Çiftçi, sadece orada bulunan bir MOBESE'nin görüntüleri bulunduğunu, onun da kapı girişini gösterdiğini, içeri girenlerin hemen hepsinin sırt çantalı olduğunu anlattıktan sonra yoğun biçimde yapılan bir spekülasyonu da yalanlıyor:
"İçeri girenler içinde hiç kara çarşaflı bir kişi yoktu. Zaten öyle sakallı, çarşaflı dolaşmak Suruç'un içinde bulunduğu ortam itibariyle pek mümkün değil."
Kaymakamlıktan çıkıp 31 gencin katledildiği kültür merkezine doğru yürürken bir anons yapılıyor:
"Dün katledilen yoldaşımızdan ikisi Suruç merkezinde toprağı verilecektir. Halkımıza duyurulur."
Amara Kültür Merkezi'nin üzerine asılmış pankart biraz daha hüzünlü, biraz daha acılı görünüyor insana:
"Güneşin ve ateşin çocuklarına selam olsun."

 

Yazarın Son Yazıları

HDP'nin 'Türkiye' yolculuğu

HDP baskıların artacağı süreçte 'demokratik Türkiye partisini tahkim etme' yolculuğuna çıkıyor.

Devamını Oku
24.11.2015
HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı (02.11.2015)

HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı

Devamını Oku
02.11.2015
Cizreli kadınlar bayramlıklarını giyindi

Celal Başlangıç Cizre'de seçim izlenimlerini yazdı

Devamını Oku
02.11.2015
HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı (02.11.2015)

HDP baraja değil, savaşa ve barikatlara takıldı

Devamını Oku
02.11.2015
Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’

Saray’ın inadına karşı ‘İnadına HDP’

Devamını Oku
31.10.2015
Devlet yapar, AKP konuşur

Şanlıurfa'da, Gaziantep'te 'Onlar Konuşur, AKP Yapar' sloganı hayli değişmiş.

Devamını Oku
25.10.2015
‘Suruç’, Ankara’nın işaretini vermişti

Erken seçim kararı alınmadan Suruç katliamıyla AKP ve Erdoğan için seçim kampanyasını başlatan IŞİD, Türkiye’yi büyük bir mezarlığa döndüren vahşetiyle kampanyasını sürdürüyor.

Devamını Oku
13.10.2015
Erdoğan’ın HDP sorunu

Erdoğan’ın Kürt sorunu yok, artık HDP sorunu var!

Devamını Oku
03.10.2015
Katliamlar AKP'nin peşinde olacak

Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin yakınının yanı sıra Suruç ve Gezi katliamlarının mağdurları HDP listelerinde daha çok yer buldu. HDP’nin aday listelerinde belki de en belirgin değişikliklerden biri buydu.

Devamını Oku
20.09.2015
Yaşananlara göre 90’lar değil 80’ler

İktidar ‘çözüm süreci’ çizgisini terk edip sorunu 1990’lardaki gibi sorunu silahla çözme’ refleksine döndü. Ancak bugün yaşanan çatışmalar, sivillerin ölmesi, Rojava katliamı ve şehit ailelerinin tepkileri 1990’lardan daha geriye gittiğimizin göstergesi...

Devamını Oku
12.09.2015
90’lara mı dönüyoruz?

Bir haftadır sokağa çıkma yasağı uygulanan Cizre’ye bakarak herkes aynı soruyu soruyor: 1990’lı yıllara geri mi dönüyoruz?

Devamını Oku
11.09.2015
Bölgeyi seçmensiz bırakmak

Uzun süre haber alınamadı dün Cizre’den, Yüksekova’dan. Yeni taktik anlaşılmıştı. Bölgeyi seçmensiz bırakarak “milli irade”ye kendini başkan yaptıracaktı!

Devamını Oku
28.08.2015
AKP'nin senaryosu HDP'ye yarıyor

HDP seçim hükümetinde yer almak için sonuna kadar direnecek. Parti yönetimi, “İsterse bizden kimin bakan olacağını Erdoğan seçsin. Partimizi PKK ile ilişkili gösterme noktasından HDP’den bakan seçme noktasına gelir” görüşünde.

Devamını Oku
23.08.2015
'İnsanlık' müzelik oldu

Sınırdan sonraki ilk kavşakta Kobaneli gerillalar 3 ay çarpışmışlar. Burası ‘İnsanlık Müzesi’ olacak, taş üzerinde taş kalmayan kentte...

Devamını Oku
22.07.2015
Ve Lahey'e gidiyorlar

Kobane Başbakanı Enver Müslim, IŞİD’e yardım eden ülkelerin, kurumların ve kişilerin Lahey’de yargılanmalarını istemek için komisyon kurduklarını söyledi. Bir aydan az zamanda belgeleri dünyaya açıklayacaklarını söyleyen Müslim, “Türkiye’de bize destek olan arkadaşlarımız var ama katliamın içinde olanları da açıklamak boynumuzun borcu” dedi.

Devamını Oku
22.07.2015
Katliam göz göre göre geldi

Suruç’a giden gençler didik didik aranırken ‘Canlı bomba alana nasıl girdi’ sorusu yanıtsız.

Devamını Oku
21.07.2015
IŞİD savaşı artık Türkiye’ye taşıdı

Suruç’ta onlarca sosyalist gencin katledildiği eylemde patlatılan bomba, 7 Haziran seçimleri öncesinde başarıya ulaşmayan kanlı oyunu, şimdi olası bir erken seçim için yeniden sahneye koymaktır. Bir yanıyla bu bomba HDP’ye atılmıştır.

Devamını Oku
20.07.2015
Ateşkes yeniden

KCK’nin “misilleme” açıklamasının amacı ateşkesi bitirmek değil, AKP’nin ihlal ettiği ateşkesi yeniden “tahkim etmek”.

Devamını Oku
14.07.2015
ABD, Türkiye yerine Kürtleri seçti

ABD, Türkiye yerine Kürtleri seçti

Devamını Oku
15.06.2015
AKP'nin işi şimdi daha zor

Görünen o ki, bu ortak açıklama PKK’den önce AKP’nin önüne yeni “ev ödevleri” koyuyor.

Devamını Oku
28.02.2015
‘Terörist’ diyordu, ortak operasyon yaptı

YPG ile ortak yapılan bu operasyon, Türkiye’nin Suriye ve Suriye Kürtleriyle ilgili politikasının kesin iflasıdır. Türkiye bundan sonra bölgede IŞİD’e karşı operasyonlarda en etkin kara gücü işlevini yüklenecek olan YPG’ye ve sonuç olarak PKK’ye destek olacağının, en azından köstek olmayacağının sinyalini verdi.

Devamını Oku
23.02.2015