Ayşe Yıldırım

AKP’nin ruh hali bozuldu

21 Haziran 2018 Perşembe

Herhalde bugünler ileride çocuklarda seçim travması yaratacak. İnsanlar öldürülüyor, silahlar patlıyor, bıçaklar çekiliyor, sopalar havada uçuşuyor. En hafifiyle insanlar tutuklanıyor.
Neden? Çünkü AKP kaybetmeyi hazmedemiyor. Hazmedemediği için de daha çok saldırıyor.
Seçimlere üç gün kaldı. Herkesin yüreği ağzında.
Nasıl olmasın ki? 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşananlar hâlâ belleklerde.
Ama bu kez oynayacakları hiçbir oyun planı tutmadı, tutmayacak.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, her ağzını açtığında muhalefeti PKK’li olmakla suçluyor. Ne yapmaya çalıştığını herkes biliyor ama o ‘belki yediririm’ umuduyla devam ediyor...
Suruç’ta dört kişinin öldüğü olayı tek yanlı ve suçlayıcı bir dille anlatıyor.
“O görüntüleri izledim, ‘Ben PKK’lıyım, sen hangi yüzle buraya geliyorsun’ diyor” diye anlatıyor. Ve böylece ölümleri haklı göstermeye çalışıyor.
Peşinden dün Anadolu Ajansı olayların başlangıcına ait olduğu sanılan iki dakikalık bir görüntü servis ediyor. Elbette ses yok görüntülerde...
Ama olayın devamını gösteren görüntüler hâlâ ortada yok… Onun bir kısmını da DHA yayımladı. Sokak ortasında insanlar ellerinde silahlarla koşturup ateş açıyor.
Hiçbir hükümet yetkilisi de “Seçim çalışmasına neden silahla gidilir” diye sormuyor.
Onu da geçin. Hastanede yaralı insanların polislerin gözü önünde silahla, bıçakla, linç edilerek öldürüldüğü yönündeki iddialar ortada duruyor.
Anlatılanlar çok büyük bir vahşeti işaret ediyor. Bu konuda da Sayın Bakan ve iktidar yetkilileri sus pus...
Buna rağmen Suruç’a gitmek isteyen Diyarbakır Barosu ve sivil toplum örgütlerini hedef göstermekte hiçbir sakınca görmüyor Sayın Soylu.
Hem de ortam bu denli gerginken...
“Diyarbakır Barosu, PKK’ya müzahir bir barodur. Çok açık söylüyorum” diyor. “Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası dahil olmak üzere” diyor, Diyarbakır’daki 20 civarındaki sivil toplum örgütünü, tabipler odasını “PKK’nın tekelinde olan yerler” olarak sıralıyor.
Yasal ve meşru olarak seçime giren bir partiye “PKK’nın uşağı” diyor, cezaevindeki Demirtaş’ın herkesi ölümle tehdit ettiğini söyleyebiliyor.
Gözümüzün içine baka baka “Demirtaş’ın ruh halini çok kötü buldum” diyor.
Oysa ruh hali kötü olan kendisi ve partisi... Bunu da muhalefete, sivil toplum örgütlerine, barolara, ticaret odalarına saldırarak, onları hedef göstererek, suçlayarak itiraf ediyor aslında. Oyunları bozuldu.
Muharrem İnce yakaladığı rüzgârla Erdoğan’ı, HDP ise barajı zorluyor.
Kendi yandaş yazarları bile artık AKP’den umudunu kesmiş olmalı ki dün “Sürprizlerin seçimi” deyiverdi.
İnce’nin sol oyları yükselttiğini, HDP seçmeni Kürtlerle CHP arasında uzun süredir ilk kez bir köprü oluşmaya başladığını yazdı ve “Görünen tablo o ki 24 Haziran gecesi sürprizlerin seçimi geliyor. Birçok sonucu anketlerden değil, ancak sandıklardan öğrenebileceğiz” dedi.
Yani Erdoğan’ın şu meşhur kapalı toplantıda söylediği gibi bu kez sonuçlar AKP için “çantada keklik” değil.

Pazar akşamı Türkiye, 16 yıl sonra AKP iktidarına ‘bay bay’ demeye hazırlanıyor.
AKP’liler için bunu kabullenmek zor ama kabul etmeseler de muhalefette siyaset yapmayı öğrenme zamanları geldi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları