Özdemir İnce

Artık umuda ihtiyacımız yok

01 Ocak 2019 Salı

Cümlenin öznesinin çoğul olmasına bakmayın. “Biz” sadece iki kişilik: Ülker ve ben. Bizim artık ve aslında çoktandır umuda ihtiyacımız yok. Umut ve umutsuzluğu ayıran duvarı delip geçtik. Bizim için “Umudu(nu) yitirmek” gibi bir şey hiç söz konusu olmadı. Her zaman “bir şey” var oldu, yapılması gereken “Bir şey” ve “O şey”i yaptık.

***

Umuda ihtiyacımız olmadığını bize Türkiye İşçi Partisi (Tİ P) Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar öğretti: “Çocuklar, ben görmeyeceğim, siz görmeyeceksiniz, çocuklarınız da görmeyecek ama belki torunlarınız...” dediği zaman... Yer: Aydın. Yıl: 1965. Kaç yıl ediyor. 54 yıl olmuş. Çocuğumuz da göremedi. Henüz torun yok!
“Özgürlük + Eşitlik + Kardeşlik”in dünyaya getirdiği Demokratik Sosyalizmi göremedik. “Umut” söz konusu olsaydı, çoktan sönüp giderdi. Bizim hiçbir zaman umuda ihtiyacımız olmadı. İnancı olanın umuda ihtiyacı olmaz!

***

1789 Büyük Fransız Devrimi ile “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” insanlığı bilinçlendiren ilke haline geldi. Ama her şey bitmedi, yeni başlıyordu. 1789’u 1830, 1848, 1871 devrimleri izledi. Bize okulda sadece 1789 devrimi öğretildi. Çünkü ötekiler sınıfsal haklarla, emekle ilgiliydi. Avrupa’nın 1946’dan itibaren siyasal bağlamda demokratikleştiğini söyleyebiliriz. “Kardeşlik” henüz söz konusu değil ama vatandaşlık hukuku ve hakları bağlamında “Özgürlük ve Eşitlik”in belli ölçüde gerçekleşmiş olduğu kabul edilebilir. Ancak Fransa’daki “Sarı Yelekliler” (Gilets Jaunes) hareketi, toplumsal ve ekonomik eşitliğin henüz gelmediğini gösteriyor. Bu hareket, aynı zamanda, toplumun küçük bir kesiminin ekonomik özgürlükleri elinde tuttuğunun da göstergesi. Buna kapitalizm diyorlar.

***

“Özgürlük + Eşitlik + Kardeşlik” çok karmaşık bir ilişkiler yumağıdır. Dikenli tel yumağı! Özgürlük eşitliği yok etmemeli, eşitlik özgürlüğü boğmamalı. Eğer kardeşlik duygu ve bilinci henüz yoksa, korkulan oluyor. Oldu!
Ucu açık kapitalist (liberal) özgürlük, eşitliği yok etti, sömürüyü ve emperyalizmi yarattı. Komünist eşitlik ise özgürlüğü boğdu. Çünkü her ikisi de kaba ve ilkel bir özgürlük ve eşitlik uygulaması uğruna hakem ve arabulucu kardeşlik duygusunu yok etmişti.
Kapitalizm, canavarlığına her gün zam yaparak dünyayı yok etmekte. Komünizm yok oldu ama “Kardeşlik”in aklı ve yüreği olan Marksizm çok genç ve çok canlı. Sona ermedi.
Dünya 2019-2020 yıllarından itibaren yeni bir evreye girecek “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” gene eskimemiş bir ilke ama şimdi artık kabuk değiştirecek ve “Marksist Özgürlük, Marksist Eşitlik, Marksist Kardeşlik” olacak. İnsanın ve insanlığın artık kardeşliği keşfetmesi gerekiyor.

***

1923’ün Öğretmen Cumhuriyeti, kul halkımızı vatandaş yaptı; ona “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini benimsetti. Yoksul halkımız uygarlaştı; zenginleşmeden uygar olunabileceğini kanıtladı. Emeğin üstün değerini öğrendi. 68 yıldır bu “Okul”u yıkmak istiyorlar. Çalışkan halkımızı dilencileştirerek siyasal iktidarı mülklerine geçirmek istiyorlar.

***

Bereket versin Cumhuriyet bir Başyüce kararnamesiyle yıkılacak bir gecekondu değil. 1950’den bu yana CHP tek başına iktidara gelmemiş; belli bir toplumsal ve düşünsel ağırlığı olan Sol, dişe dokunur bir oy oranına ulaşamamış... Bunların hepsi hikâye! Sağ bugün AKP gibi bir siyasal İslamcı parti ile türlü şekilde iktidarı işgal etmiş olsa bile hikâye! Yakın ya da uzak bir gelecekte nasıl olsa tarihin çöplüğünde son bulacak. Gelecek, mutlaka yeni bir solun olacak. Kardeşliğin harç görevi yaptığı, özgürlük ve eşitliğin birbirinin aleyhine çalışmadığı, “Boyun eğmeyen”, demokratik bir sol.
Yeni Yılınız Kutlu  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerli ve milli 24 Mart 2024
Devlet hata yapamaz 22 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları