Gerçekler ve Algılar: Dört Perdelik Oyun

07 Ekim 2014 Salı

Birinci Perde:
ABD’nin açık sözlülüğü ve pot kırmasıyla ünlü Başkan Yardımcı Biden, Harvard Üniversitesi’nde bir konuşma yapıyor ve sorulan bir soru üzerine özet olarak şunları söylüyor:
“Bizim en büyük sorunumuz bölgedeki müttefiklerimizdi. Türkler, ki ABD’nin iyi dostu ve benim de cumhurbaşkanı ile arkadaşlığım eskiye gider, Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri…. Onlar neler yapıyordu? Esad’ı devirmeye o kadar kararlıydılar ki, temelde taşeronlar vasıtasıyla Sünni-Şii savaşına giriştiler...
...Ve Türkler de, eski dostum Cumhurbaşkanı Erdoğan bana ‘Siz haklıydınız. Biz çok kimsenin geçişine (Suriye’ye) izin verdik’ dedi ve şimdi sınırlarını kapatmaya çalışıyorlar.”
Bu perde kapanırken, Biden son geçen tezkere konusunda da Türkiye’de bazı bilinmeyenleri açıklıyor:
“...Türk parlamentosunda, Türk kara gücünün IŞİD’le kapışması için, Türk hava sahasını NATO ve diğer müttefikler tarafından kullanıma açmak üzere (tezkereyi) onayladılar. Artık Türk hava sahası, bizim insansız hava taşıtlarımıza da ev sahipliği yapabilecek...”

***

İkinci Perde:
Bu konuşmanın “Erdoğan itiraf etti” gibi başlıklarla medyada yer almasından sonra Erdoğan şöyle bir açıklama yaptı:
‘‘Eğer Biden bu tür ifadeler kullandıysa, Biden benim için tarih olur. Asla benim böyle ifadelerim olmamıştır.”

***

Üçüncü Perde:
Erdoğan’ın bu sözleri üzerine, Beyaz Saray da “Biden’ın Erdoğan’a hayranlık duyduğuna” ilişkin bir açıklama yaptı:
“Başkan Yardımcısı, Türkiye’nin, bölgedeki diğer müttefik ve ortakların IŞİD’i ya da Suriye’deki diğer şiddet yanlısı aşırıları bilerek desteklediği ya da büyümesini kolaylaştırdığı yönündeki her türlü ima nedeniyle özür diledi” dedi.

***

Dördüncü Perde:
Tolga Tanış Hürriyet’te olayın perde arkasını yazdı:
Biden’ın açık sözlülüğüne, patavatsızlığına değindi ve artık konuyla ilgili olan herkesin bu konuşmaya atıfta bulunacağını...
Beyaz Saray’ın, ABD tam Türkiye’nin işbirliğine muhtaçken, Biden’ın kırdığı potu düzeltmek için bu açıklama ile “bir ‘damage control’ (hasar kontrolü) çabası” yaptığını belirtti.
Ayrıca geçen hafta Erdoğan’ın New York Times’ı eleştirmesine karşı tweet atan bir görevlinin bile sorun yarattığına işaret ettikten sonra, “Bir tweet mesajına bile tahammül edemeyen Amerikan Yönetimi, Biden’a özür diletmeyecek miydi?” diye sorarak konuyu özetledi.

***

Perde kapandıktan sonra sıra okurların kendi izlenimlerine geldi:
Kim, ne zaman, doğru söylüyordu...
Gerçekler neredeydi...
Kamuoyu neyi nasıl algıladı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları