Mustafa Kemal Ulusu

İstanbul’a futbolcu başkan geldi

19 Nisan 2019 Cuma

Sayın Recep Tayyip Erdoğan önce belediye başkanı, sonra da Başbakan olunca, amatör kümede futbol oynadığını öğrenmiştik. Tüm futbol camiası gibi ben de çok ümitlenmiştim, ama çevresindeki futbol danışmanları ki, bunların içinde önemli futbolcular da olmasına rağmen, maalesef kendisini çok yanlış yönlendirmeleriyle Türk futbolunun en kötü günleri yaşar hale geldik.
Sayın Ekrem İmamoğlu 25 yıl sonra CHP’li başkan olarak İstanbul’u alınca, onun da eski futbolcu olduğunu öğrendik ve çok mutlu olduk. Hele seçim öncesi toplantılarının birinde beni gördüğünde “Futbol federasyonu başkanım Kemal Ulusu gelmiş, ben kendisini ta Trabzon’da lisede okurken tanırdım, futbolumuzun da assolistidir” diye espriyle karışık iltifatta bulunması 1984’lerden beri ne denli futbolun içinde olduğunu ve de sevdiğini göstermekteydi.
Hele geçenlerde konuşurken seçimin yenilenmesinin yanlışını da dile getirirken “Hakem, VAR, golü verdi, her iki taraftar da alkışlarla kabul etti, ama birkaç kişi ‘Hayır, hayır, gol değil’ diye bağırıp duruyor” demesi, en önemlisi ise “BJK 1903, GS 1905, FB 1907’de kurulmuşlarken, sen kalkıyorsun 1000 kişi taraftarı sahada toplayamayan bir Başakşehir futbol takımını kurup, milyon dolarları boş yere harcıyorsun, ayrıca 16 milyonluk İstanbul’da tek atletizm sahasını 25 yıldır yapmamışsınız” diyerek futbol ve sporu daha görevi teslim alır almaz, bu kadar anlamlı ve esprili olarak gündeme getirmesi, beni eski bir BJK yöneticisi ve de eski TFF başkanı olarak çok ümitlendirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Spor A.Ş. diye bir kuruluşu olduğunu biliyorum, ama yıllardır bu kuruluş ne yapar bilemiyorum! Esasında adı çok büyük olan İstanbul’u bir spor şehri yapmak
o kadar önemli ve de o kadar da kolay ki, zamanında bunu İstanbul’da Türkçe Olimpiyatları olarak yapıyorlardı, ama sonra bir de baktık ki, bu olimpiyatlar FETÖ’nün işiymiş! Sonra da yandı bitti kül oldu!
İstanbul’un o çok büyük tarihiyle ve adıyla ne müthiş futbol ve spor organizasyonları yapılır, mesela 1950 yılında İzmir’de kurulan ve Fuar Şehirleri Kupası gibi.
Düşünebiliyor musunuz? O yıllarda oynanan bu kupaya Barcelona, Leeds United, Real Zaragoza, Newcastle, Dinamo Zagreb gibi Avrupanın dev takımları katılıyordu, ne muhteşem değil mi? Tam 69 yıl önce, ki o zaman ki saha ve tesis sıkıntılarımıza rağmen, ama o dönemin rahmetli Hasan Polat gibi bir TFF başkanı ile Adnan Süvari gibi hocalar vardı. Bu futbolun içinden gelen eski futbolcular
o dönemlerde hem de çok zor şartlarda çok büyük zaferlere imzalar atmışlardı, hepsi harika birer futbol adamlarıydı, sonraları yavaş yavaş spor kulüplerinin ve dolayısıyla da TFF’nin başına ve yönetimlerine inşaatçılar, başta olmak üzere anlı şanlı çok ünlü iş adamları gelmeye başladı. Sırf kendi popülariteleri için paraları har vurup harman savurarak işte bu günlere kadar geldiler.
Sayın İmamoğlu İstanbul’da bu dev 3 büyük kulübü ile, bu işleri bilen eski sporcular, futbolcular ve spor-futbol adamlarını da yanına alarak, İstanbul’u Avrupa’nın müthiş bir spor-futbol şehri yapabilir ve milyonlarca turisti çekerek, ülkemize ve de İstanbulumuza her yıl büyük bir döviz girdisini sağlayabilir. Ama hep dile getirdiğim gibi, bilen, beceren ve bitiren kişileri bulmak şartı ile.
Ne demiş yıllar önce ünlü şair Nedim, “Bu İstanbul şehri ki, paha biçilmez ona Tüm İran mülkü feda olsun tek bir taşına.” Hadi sevgili Başkan, büyük bir heyecanla ve ümitle icraatlarına başlamanı dört gözle bekliyor ve sana çok güveniyoruz. Yolun açık ve çok başarılı olsun. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tarihi sınavdayız 3 Nisan 2020
Sınıfta kaldık 27 Mart 2020

Günün Köşe Yazıları