Mehmet Ali Güller

‘Erdoğan Koridoru’ hayali

29 Temmuz 2019 Pazartesi

ABD’nin Suriye Özel Temsil­cisi James Jeffrey’in Anka­ra’daki “güvenli bölge” gö­rüşmelerinden, neyse ki ciddi bir ilerleme çıkmadı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavu­şoğlu, “ABD’nin önerilerinin tat­min eder düzeyde olmadığını” be­lirterek “Bir an önce güvenli bölge konusunda bir mutabakata varma­mız lazım, sabrımız kalmadı” de­di. Ancak buna rağmen Milli Sa­vunma Bakanlığı “güvenli bölge­nin askeri yönünün heyetler ara­sında görüşülmeye başlandığını” duyurdu.
Dolayısıyla Türkiye açısından tehlike devam ediyor!  

Amerikan Koridoru
Ulusal çıkarlara baktığımızda ABD ile Türkiye’nin “güvenli böl­ge” konusunda anlaşması olası değil. Çünkü ABD’nin çıkarları ile Türkiye’nin çıkarları birbirine ters.
1. ABD, güvenli bölgeyi Suriye’yi bölmek için istiyor. Oysa komşusunun topraklarının bölün­mesi Türkiye’nin yararına değil.
2. ABD, Suriye’nin kuzeyin­de Amerikan Koridoru’nun ikin­ci parçasını oluşturmak ve iler­leyen aşamada bunu Irak’taki bi­rinci parçayla birleştirmek istiyor. Suriye’nin kuzeyinde bir Ameri­kan Koridoru parçası oluşturmak Türkiye’nin yararına değil, tersine sonrasında Türkiye’den bir parça koparma hedefini içerdiği için bü­yük tehdittir.

İran’a karşı destek
Bu iki temel hedefin dışında, ABD’nin “güvenli bölge” ile ilgili başka hedefleri de var:
3. ABD, “güvenli bölge” ile İran’dan İsrail’e uzanan hattı Irak-Suriye sınırı bölgesinde dur­durmak istiyor. ABD bu amaçla ya­tırım yaptığı YPG’yi silahlandırmaya devam ediyor.
Ancak AKP’nin talep ettiği gibi PYD’nin güneye inmesi ve Türk askerinin kontrolünde bir bant/tampon kurulması karşılığın­da ABD, İran’dan İsrail’e uzanan hattın kesilmesinde Türk aske­rinden yararlanmak istiyor!
Bu açıkça Türkiye ile İran’ı kar­şı karşıya getiren bir durum olur ki, bölge için felakettir!
4. ABD ile anlaşmak, Türkiye’yi Astana ortakları ile karşı karşıya ge­tirir.
5. Suriye toprakları üzerinde her­hangi bir bölgenin Şam’ın egemen­liğinden koparılması, koparanı Su­riye ile düşman edecek­tir. Nitekim ABD ile Türki­ye arasında süren güvenli bölge görüşmeleri nedeniy­le Şam yönetimi “Egemen­liğimize tehdit oluşturan herhangi bir ABD-Türkiye uzlaşmasını reddediyo­ruz” dedi.

AKP’nin ajandası
Peki, ABD ile Türkiye’nin çıkarları bu kadar birbi­rine ters ise Erdoğan ve Trump yönetimleri neden güvenli bölge görüşmelerini sürdürüyor?
Burada AKP açısından ikili bir durum söz konusu:
AKP, YPG bölgesine, ya­ni Amerikan Koridoru’na karşı ama aynı zamanda fırsattan ya­rarlanarak o bölgenin bir parça­sında “Erdoğan Koridoru” kura­bilmeyi hayal ediyor!
Erdoğan Koridoru dediğimiz, AKP’nin nüfuz alanı olacak bir ÖSO devletçiğidir...
AKP bu hayali nedeniyle Asta­na sürecine rağmen Suriye’yle ba­rışmıyor, Rusya’yla sıkıntı yaşadığı İdlib’ten çekilmiyor, ÖSO çatısı al­tında pek çok cihatçı örgütü des­teklemeyi sürdürüyor.
Oysa AKP açısından mesele sa­dece Amerikan Koridoru’na karşı olmak olsa, çözümü basit ve mali­yetsizdir: Ankara Şam’la anlaşır ve Suriye ordusunun kendi toprakla­rında egemen olmasının önünde durmaz, hatta kolaylık sağlar, des­tek verir.
Suriye ordusu Suriye’nin kuze­yinde egemen olursa ne Amerikan Koridoru kalır ne YPG bölgesi!
Ancak Ankara “Erdoğan Ko­ridoru” hayali nedeniyle Şam ile anlaşmamakta diretiyor ve ABD’yle “güvenli bölge” pazarlı­ğını sürdürüyor.

Güvenli bölge tuzağı
Ola ki Erdoğan yönetimi yaptı­rımları hafifletmek, Washington’la tamamen ters düşmemek ve ken­di ajandası açısından bir mev­zi kazanmak için ABD’yle “güven­li bölge” konusunda bir anlaşma­ya vardı; bu Türkiye için büyük tu­zak olacaktır!
Erdoğan Koridoru hayaldir an­cak Amerikan Koridoru hayal değildir; hedef projedir, gerçek­leşmesi zordur ama hayal de­ğildir!
ABD için “güvenli bölge” stra­tejiktir ve pratikte YPG’nin gü­venliği demektir, YPG bölgesine kalkan olmak demektir!
25 yıllık Irak deneyimi derslerle doludur: ABD ile Irak’ın kuzeyinde yapılan işbirliği nasıl Barzanistan ile sonuçlandıysa, Suriye’nin ku­zeyinde ABD ile yapılacak işbirliği de benzer sonuç olasılığı taşır.
Bitirirken önemle uyaralım: Er­doğan Koridoru hayalinden çı­kacak fatura, Emevi Camisi’nde “zafer namazı kılma” hayali­nin faturasından misliyle kaba­rık olur!
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları