Nevzat Tandoğan Ve Tek Parti

Nevzat Tandoğan Ve Tek Parti

16.04.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in girişimi sonunda, AKP’li üyelerin oylarıyla, Ankara’nın önemli meydanlarından Tandoğan Meydanı’nın adı Anadolu Meydanı olarak değiştirildi.
Son karara kadar alana adı verilmiş olan Nevzat Tandoğan (1894-1946), 1929’dan 1946 yılına kadar kesintisiz 17 yıl Ankara Valiliği ve Belediye Başkanlığı yapmış olan kişiydi.
Yeni kuşakların tanımadıkları Nevzat Tandoğan, aslında bir sözü dolayısıyla, tek parti yönetiminin simge isimlerinden biri haline gelmiştir.
Bir gün, bir eylemine kızdığı bir gence şunu söylediği rivayet edilir:
-Size ne oluyor! Bu memlekete komünizm gerekirse onu da biz getiririz.
Ülke ve toplum için neyin yararlı olduğunun saptanması tekeline, her şeyin en iyisini, herkesten ve özellikle halktan daha isabetle saptamak yetisine sahip olan yönetimin, herkes adına en iyi kararı vermesi esasına dayanan Tek Parti dönemini, doğrusu ya “Memlekete komünizm gerekirse onu da biz getiririz” vecizesinden daha iyi anlatacak bir ifade olamazdı.

***

Yine Tek Parti döneminin seçkinci zihniyetini yansıtan, daha az bilinen başka bir öyküdede yöneticilerden biri şöyle dert yanmaktadır:
- Beyefendiciğim, havalar ısınınca halk plajlara üşüşüyor, vatandaş denize giremiyor.
Valilerin iktidar partisinin İl Başkanı, İçişleri Bakanı’nın ise Genel Sekreteri olduğu “Tek Parti” döneminin buyurgan, seçkinci yanını çok iyi vurgulayan sözleriyle tarihe geçen, hatta “Nevzat Tandoğan zihniyeti” diye bir deyimin oluşmasına yol açan Nevzat Tandoğan’ın yaşamöyküsü iyi bitmedi.
Tek Parti döneminin sonlarına doğru Kazım Orbay’ın oğlu Haşmet Orbay’ın da adının karıştığı bir cinayet davasında, olayı örtbas etmeye çalıştığı söylentileri yaygınlaşan ve tanık sıfatıyla mahkemeye çağrılan Nevzat Tandoğan, mahkemede sorulan sorulardan rahatsız oldu ve iktidarın kendisine yeterince sahip çıkmadığını düşünerek ertesi günü (9 Temmuz 1946) intihar etti.
Ceberut Tek Parti yönetiminin simgesi olmuş olan Nevzat Tandoğan’ın öyküsü bu.
Doğrusu insanların Tandoğan’ı büyük muhabbetle anmamalarını anlamak kolay.
Tek Parti rejimlerinin sevilecek, özenilecek, desteklenecek bir yanı olmadığı kesin.
Yalnız, yiğidi öldür ama hakkını yeme misali, Tek Parti döneminin bir yanını da görmezden gelemeyiz.
Eğer demokrasinin göstergelerinden biri de dönüşebilme yeteneği ise eğer, o zaman kabul etmek gerekir ki, “Tek Parti” yönetimi demokrasi açısından kendisinden sonrakilerden daha başarılı olmuştur.

***

Nevzat Tandoğan’ın dediği gibi, memlekete komünizm gerekmemiş ve kendileri de bunu getirememişlerdir ama, memlekete çok partili rejim gerektiğinde Tek Parti rejimi onun gelmesi için gerekli girişimlerin hepsini yapmıştır.
Evet Tek Parti kendi tersine yani çok partililiğe dönüşebilmiş, ama çok partili rejim çoğulculuğa dönüşmeyi başaramamıştır.
Çok partililiğe dönüşmemizin, Tandoğan’ın ölümünün üzerinden altmış yıl geçti.
Hâlâ Tandoğan zihniyetinin temsilcisi valiler işbaşında, hâlâ memlekete ne gerektiğini tek başına bilen ve kararlaştıran, her yerde münafık, hain gören kafa iktidarda.
Bu “Tek Parti” rejimi değil, onun da ötesnde, “Tek Adam” rejimidir.
Buraya Tek Partili rejimden çok partiliye dönüşüp sonra da demokrasiyi ıskalayıp, tekrar dön geri yaparak geldik.
Tandoğan Meydanı’nın adını değiştirmişler.
Girişimin daha anlamlı olması için yeni ad olarak “her şeyin iyisini ben bilir ben yaparım” zihniyetinin günümüzdeki simgesinin adını koysalardı bari.
Malum günümüzde artık “Tandoğan kafası” demiyorlar.
-Ne mi, diyorlar?
Güldürmeyin beni! Bu da sorulur mu canım!

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023