Seçim hükümeti neden Saray’a teslim?

Seçim hükümeti neden Saray’a teslim?

01.09.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

TÜRSAB turları iptal etmeli
Seçimin hangi dayatmalarla geldiğini, Cumhurbaşkanı’nın hangi hukuksuz tavırlarla hükümet kurma görevini Kılıçdaroğlu’na vermediğini yaşadık. Muhalefet partileri ise bu sivil darbeye karşı, demokratik tepki haklarını kullanarak sahaya inmediler. İzahı zor... Seçim tarihi ise, kanuna rağmen, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından “90 gün sonraki pazar günü”ne değil, 1 Kasım’a oturtuldu. Bu oldu bittinin gerekçesi belli: 29 Ekim üstünden seçim sonrası pazartesiyi içine alarak, ülke yangın yeriyken hâlâ tatile çıkmaya kalkışanlara imkân (!) tanımak! İşte şark kurnazlığı tam olarak bu!
Öncelikle yakın çevrenizde o hafta sonu tatile gitmeyi aklına getirebilecek kadar bilinçsizler varsa, işe pasaportlarını saklayarak veya beyin cerrahları aracılığıyla lobotomi uygulatarak başlayabilirsiniz! Şaka bir yana, umarım her acente Gezimanya kadar yurtsever olur ve o hafta sonu tüm turlarını iptal eder! TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’dan rica ediyorum: Tüm acentelere çağrı yapsın ve seçimden önce hepsi resmi olarak turlarını iptal etsinler. Bu zaten istisnasız her parti için yararlı!

Ana muhalefetin doğru kararı
Seçim tarihi açıklanınca, CHP’nin kendi kurultay sürecini askıya alması, tabii ki kaçınılmaz bir karardı. Bunun da ötesinde, kim ne derse desin, Parti’nin yeni bir aday saptama sürecine girmeden, bu sefer tüm adayları merkez yoklaması ile minimum rötuşla 7 Haziran’a uyumlu olarak ataması da yine CHP’nin geleneksel iç kavgası bol aday saptama tartışmalarını engelleyecek olan diğer bir doğru karardı. Bu sözleri, parti içi demokrasi adına en çok somut çalışmayı yapmış biri olmama rağmen söylüyorum. CHP, yalnız seçime ve dışa odaklanmalı...

Muhalefetin ciddi hatası
Davutoğlu’nun sözde koalisyon görüşmelerini “iş yürümesin” diye yaptığını artık duymayan sağır sultan kalmadı. Bu zorla seçim tekrarlatma emrinin de malum büyük yerden geldiğini biliyoruz. Bu “ahval ve şerait içinde”, CHP ve MHP, seçim hükümetine girmeme kararı aldılar. Özetle mantıkları, RTE ve Davutoğlu’nun bu davetlerine icap etmeyerek protesto etmekti. HDP ise, kendisine verilen üç bakanlık teklifini kabul etti ancak iki bakanlıkta kaldı. Şimdi CHP ve MHP kendilerini bu nedenle alkışlamamızı bekliyorlarsa, yanılıyorlar. Acele alınmış bu karar yüzünden, bu kritik seçime Türkiye’yi hazırlayacak olan hükümetin kontrolü tamamen AKP’nin ve Saray’ın eline geçmiş durumda! Muhalefet, bu hükümeti bir koalisyon alternatifi olarak görmeyecekti ki! Konu seçimlerin güvenliğiydi! Tersine, aldıkları oy oranına göre, bakanlıkların yüzde 60’ını talep edip AKP’ye karşı psikolojik galibiyet peşinde olmalılardı. Hatta seçim hükümetine “tarafsız Başbakan” mücadelesi vermeleri lazımdı! Ayrıca seçimde AKP’nin Saray baskısı ve hatta dayatmalarıyla devlet imkânlarını kullanarak halka gitmesinin önünü hararetli Bakanlar Kurulu toplantılarında kesebileceklerdi. Bu tavrın halkın gözünde de “bu adamlar iktidarı bırakıp gitmez” psikolojisi yerine, “AKP’nin artık devri doldu, zaten bakanlıkların da çoğunu kaybettiler” gibi umut dolu, olumlu bir yeni algılama getireceği de kesindi. Seçim sonrası, hükümet hızlı kurulamazsa, belki 2-3 ay daha bu bakanlıkları AKP’nin elinden almış olacaklardı! Ne yazık ki bu küsmece oyunu yine fazlasıyla RTE’ye yaradı. Düşünün ki, YSK’ye ve Emniyet’e yapılan baskılara dur diyecek bir hükümet formülü kaçırılmış oldu! Artık “AKP devlet imkânı kullanıyor” dendiğinde, savunmaları “Ne şikâyet ediyorsunuz, siz katılmadınız!” şeklinde olacak! Zaten çok hızlı çıkan bu karar tartışılmadı. Muhalefet, kendi kalesine gol attı!

Tam saha pres! Hemen şimdi!
İşte bu saydığımız nedenlerle, 1 Kasım seçimlerine, şimdiden çok dikkatli ve yoğun bir çalışmayla hazırlanılmalı. Herkes biliyor ki, RTE ile yakın çevresi, bu seçimlere “olmak ya da olmamak” şeklinde bakıyor ve bu sefer onlar “tehlikenin farkında”. Ellerinden gelen her türlü antidemokratik baskıya tenezzül edecekleri şüphesiz. Levent Üzümcü’nün çok üzücü ama ne yazık ki şaşırtıcı olmayan ihracı, sanat alanında da toleransı olmayan gerici bir anlayışın kendileri açısından kaçınılmaz kararı. İşte iktidardan inmeye cesaretleri olmayanlar kadar bizlerin de tehlikenin tekrar farkına varmamız lazım. Çünkü itiraf etmek gerekirse, durumun vahametini 7 Haziran’dan beri göz ardı ettik. Bir yandan terör bizlerin canını acıttı, ama öte yandan AKP bu bekleme sürecinde daha pasif davrandığı için, insanlarımız nasıl bir dikta riski ile karşı karşıya olduklarını sanki unuttu! Bu nedenle herkesin aklını başına alarak seçim çalışmalarına derhal başlaması lazım!  

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025