Cerattepe’yi katledenler Allah’tan korkmaz mı?

Cerattepe’yi katledenler Allah’tan korkmaz mı?

06.03.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Artvinliler direniyor! Kadını erkeği, genci yaşlısı. Hepsi bir olmuş direniyorlar. Bakmayın “Gezi’nin çocukları” falan gibi tanımlamalara. Onlar yıllardır Gezi’den çok önce de direndiler şimdi de kendilerine özgü yöntemlerle direniyorlar! Artvinliler yalnız bugün değil yıllardır direniyor. TOMA’lara, biber gazına, polis şiddetine, saldırganların Atatürk’e, millete küfürlerine direniyorlar.
Başbakan söz verdi sanıyorduk. Sözünü ciddiye alır gibi olduk. “Hukuksal süreç bitene kadar çalışmalar duracak” demişti. İnanacak olduk. Sevindik!
Yanılmışız. Artvin’den gelen haberler Cerattepe’de madencilik faaliyetlerinin sürdürüldüğünü söylüyor.
Günlerdir Artvin Cerattepe’de yaşananları bilip de bu devletten utanmamak hiç olası mı!
Orada kimin, kimlerin ne yapmak istediğini artık çocuklar bile biliyor. Çeşitli meslek odalarının, başta Yeşil Artvin Derneği, sivil toplum kuruluşlarının raporlarını okuyorsunuz. İki gün önce ziraat mühendisi Osman Erdem’in “Olaylar ve Görüşler” sayfasında “Cerattepe Mücadelesi” yazısı tüm süreci özetliyordu.

Doğanın lanetinden korkun!
Artvinliler yeryüzünün en değerli doğa parçasını korumak için direniyor. Türkiye’nin en zengin bitki örtüsüne sahip çıkmak için direniyor... Çam, sarıçam, ladin, kayın, köknar... Kuşların göç yolu...
“O tepede 50 bin ağacın kesilmesi söz konusu! Tepe düze inerse doğanın lanetinden kimse kimseyi kurtaramaz!” diye haykırıyorlar.
Cerattepe’yi katledenler diyelim ki doğanın lanetinden korkmuyor, peki Allah’tanda mı korkmaz bunlar!
Artvinliler azimlidir, çalışkandır, şakacıdır ama en çok da inatçıdır. Dediğim dediktir! 80’ler sonunda Trabzon’la Sarp arasında elbet, Of, Rize, Hopa, Arhavi, Artvin’den geçerek, gülmecenin peşinde diziler hazırlamak için ne çok, ne çok dolaşmıştım Doğu Karadeniz’de.
“Biz zaten sinirliyiz. Sen İstanbullusun boşuna sinirlenme. Biz senin yerine de sinirleniriz...”
Duya duya alışmıştım: “Ha yağmur yağar biz ondan sinirliyiz... Bu Karadeniz hırçındır, bizi sinirli yapar...” “Havanın sertliğinden sinirliyiz... Dağlar yüksektir ondan sinirliyiz...”
“Çağ atladık ama Cankurtaran geçidini atlayamadık ... Yazdırın şu gazeteciye: Ö’zalim çağ atlamaktan vazgeçtik, Cankurtaran tepesini atlayalım bize yeter!” (Özal yerine Ö’zalim denirdi yörede.)
Önceki gün Artvin Kadın Dayanışma Platformu üyelerinin protestosunda, akordeon, davul, düdük çalarak, ellerindeki tencere ve tavaları birbirine vurarak yürüyüş yapan kadınları gördüğümde o günlere geri gittim.
Artvin’in saz şairleri de çok ünlüdür. Hele bir Huzuri var ki sanki bugünleri önceden görmüş. Başına iş açılmasın diye tersten söylemiş! İşte onun çok ünlü “Ters Öğüt Destanı”ndan birkaç kıta:

Ters Öğüt Destanı
“Bir nasihatim var zamana uygun
Tut sözümü yattıkça yat uyanma
Meşhur bir kelâmdır ‘sen kazan sen ye’
El için yok yere ateşe yanma

Her nere gidersen eyle talanı
Öyle yap ki ağlatasın güleni
Bir saatte söyle yüz bin yalanı
El bir doğru söz söylerse inanma

Kime eyi desen darılır, söğer
Merhamet zamanı değildir meğer
Yanında birini kesseler eğer
Bir hançer de sen vur sonra utanma”

Huzuri 1886 -1951 yılları arasında yaşamış... Bugünleri yaşasaydı, onun ters öğüt diye söylediklerinin günümüzün geçer doğruları olduğunu görüp yeniden yeniden ölürdü!
Biz, kâh ölüyoruz, kâh utanıyoruz.  

Yazarın Son Yazıları

Işığı hiç sönmeyecek

O, Nermin Abadan Unat. Neden mi ona minnet borcumuz var?

Devamını Oku
14.12.2025
Roman gibi

Sabiha Sertel (1895-1968) ve Zekeriya Sertel (1890-1980). Osmanlı’nın sonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında duygu ve düşünce dünyamıza sonsuz katkılarda bulunmuş bu iki önemli ismi bu ülkede yaşayan herkesin, hele hele gazeteciliği meslek edinmiş her insanın çok yakından bilmesi gerekir.

Devamını Oku
11.12.2025
Aşkla ölüm arası

O kadar güzeldi ki tadı damağımda kalmıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025