Karabağ sorununda dengeler
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Karabağ sorununda dengeler

04.06.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Azerbaycan ve Ermenistan sınırındaki Dağlık Karabağ bölgesinde bitmeyen savaş bölgedeki her ülkeye farklı şekilde tesir etmektedir. Gürcistan çatışmadan çoğunlukla ekonomik fayda sağlarken, Karabağ sorunu Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmesi yolunda bir engeldir.

Türkiye, Ermenistan ile tarihi hesapları kenara bıraksa dahi, Azerbaycan ile olan yakın bağları sebebiyle, Karabağ sorunu çözülmeden ilişkileri normalleştirmesi pek mümkün gözükmemektedir. Rusya cephesinde ise iki eski Sovyetler Birliği ülkesinin yaşadığı toprak kavgası yarardan çok zarar olarak algılanmaktadır.

Bitmeyen savaş
Dağlık Karabağ savaşı 1988’de başlamış ve 1994’te ateşkes ile sona ermiş olsa da, kalıcı bir barış anlaşması sağlanamamıştır. Çatışmalar yıllardır çeşitli aralıklarla devam etmektedir. 2016 Nisan ayı başında ve ortasında iki ülke arasında çatışmalar tekrardan alevlenmiş ve ciddi kayıplar verilmiştir. Rusya, iki ülke arasında birçok kez arabulucu görevini üstlenmiştir. Azerbaycan’ın işgal altındaki toprağı kabul edilen ancak fiilen Ermenistan hâkimiyetinde bulunan Karabağ’da, Rusya’nın çözüme dair belirli bir planı bulunmamaktadır. Rusya her iki tarafa da silah satışında bulunuyor olsa da, ekonomik ve askeri açıdan Ermenistan’a daha yakın hareket etmektedir. Ermenistan kontrolündeki Karabağ, başka ülkelerce tanınmayan bağımsız bir toprak parçası statüsünde bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda (1) “Azerbaycan’ın işgal altındaki bölgelerinin durumu” başlığı ile ele alınan 62/243 No’lu kararda Dağlık Karabağ bölgesinin Azerbaycan’a ait olduğu tekrar karara bağlanmıştır.

Kime fayda kime zarar?
Karabağ, savaş öncesi iki ülke halkının da ikamet ettiği bir yer iken, bölge nüfusunu artık yalnızca Ermeniler oluşturmaktadır. Bu süreç içerisinde bölge Azerilerden arındırılırken, Ermeni ordusunca Azeri sivil halkın öldürüldüğü Hocalı katliamı yaşanmıştır. Azerbaycan’ın yalnızca askeriyeye harcadığı bütçe, Ermenistan’ın bütün bütçesine eşittir. (2) Askeri açıdan üstün olan Azerbaycan, sorunun askeri yolla sonuca ulaşacağını birçok kez belirtmiş olsa da, uluslararası dengeler buna engel oluşturmaktadır.
Azerbaycan ve Türkiye arasında döşenen Bakû-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Karabağ sorunu sebebi ile Ermenistan üzerinden değil Gürcistan üzerinden geçirilmiştir. (3) Bu durumun Gürcistan’a yıllık yaklaşık 62.5 milyon dolar gelir sağladığı belirtilmiştir. (4) Ayrıca Türkiye’nin Ermenistan ile ticareti yine Gürcistan üzerinden devam etmektedir. Ermenistan’a açılan Gümrü Sınır Kapısı’nın kapalı olmasının sefasını yine Gürcistan, cefasını ise sınırda bulunan ancak ticaret yapamayan ve Türkiye’nin en düşük ticari hacmine sahip olan Kars, Iğdır, Ağrı gibi şehirleri çekmektedir. (5)
Ermenistan ile tarihi konular bir kenara bırakılarak ilişkileri yeniden kurmayı planlayan Türkiye, Azerbaycan’ın durumdan rahatsızlığı sebebiyle konuyu askıya almıştır. Bunun üzerine Erdoğan, Bakû’da, Aliyev ise Ankara’da olumlu mesajlar vermiştir. Doğu sınırı Azerbaycan ile batı sınırı ise Türkiye ile kapalı olan Ermenistan’ın ekonomik ve siyasi refaha kavuşması, Azerbaycan ile bu ufak toprak parçası üzerinde uzlaşı sağlamasında yatmaktadır. Ermenistan’ı destekleyen ülkeler sorunun mütemadi olarak devamına ve çözümsüz kalmasına sebep olmaktadır. Bu desteklerin de etkisi ile hiçbir şekilde geri adım atmayan Ermenistan’ın, Karabağ sorunu ile kendi ekonomisine ve halkına yıllardır zarar verdiğini söylemek mümkündür.
Dipnotlar:
1- https://en.wikipedia.org/wiki/ United_Nations_General_Assembly_ Resolution_62/243
2- http://www.worldbulletin. net/headlines/171373/2-dead-inkarabakh- clashes-despite-truce
3- https://en.wikipedia.org/wiki/ Baku%E2%80%93Tbilisi%E2%80%9 3Ceyhan_pipeline#Technical_features
4- 16 nolu dip not. https://www.researchgate. net/publication/242560310_ The_Baku-Tbilisi-Ceyhan_Pipeline_ Implications_for_Georgia
5- http://atimes.com/2015/04/open- borders-and-trade-as-doors-toturkish- armenian-reconciliation/  

Av. Efe TANAY
Moskova

Yazarın Son Yazıları

Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025