Aykut Göker...

21 Kasım 2016 Pazartesi

Sakin, sabırlı, dikkatli gözlemci Üç sözcükle anlat deseniz, “kararlı,
direngen, çalışkan” derim.
Hapishanede volta arkadaşım.
Dinler, az konuşur, düşünür, karar verir.
Kimseyi açıktan yargılamaz. Kimseyi açıktan
suçlamaz.
Ama içinde her şeyi yargılar, bilirim.
Bir karara varır ve uygular.
Karakter.
Sırtınızı vereceğiniz ender insanlardan.
Güvenilir.
Hiçbir şeyden yakınmaz.
Neyin neden olduğunu bilir.
Politik bilinç nedir? Onda görürsünüz ne olduğunu.
Vitrine hiç çıkmaz. Hep mutfaktadır.
Hep tarladadır. Pazarlarda hiç görünmedi.
Hiçbir zaman satacak malı olmadı.
Eker, biçer, ürün alır, paylaşır.
Paylaşımcı.
Üretmeyi yaşam biçimi yapanlardan.
Hep düşündü, yazdı, yazdırdı, paylaştı.
Kendine çıkar payı ayırmayanlardan.
Dürüst.
Arkadan dolap çevirenleri hiç sevmedi.
Düellocu, pusudan nefret edenlerden.
Bilir misiniz, bizim yaşamımız hep pusulardan

korunmakla geçti.
Zira bizim karşımıza hiç düellocu çıkmadı.
Biz hep pusularda boğulmak istendik.
Ne kader ama..
Ne toplum, ne kültür demeliyim aslında.
Barış Derneği davası da öyle bir pusuydu.
Birlikte yatarken birbirinizi daha iyi tanırsınız Dar alanda, kapılar üstünüze kapanırken Aykut Göker’i kaybetmedik, sonsuza dek

kazandık.
Onu böyle tanıdıktan sonra kaybedemezsin.
Ölenler başkalarıdır.
Oksijen alıp karbondioksit vermeleri yaşamak

değildir.
Yürüyen ölülerdir onlar.
Gerçekleri bilip de bilmezden gelenler.
Dönemeçlerde yollarını kaybedenler.
Sisli havalarda pusulalarını kapatanlar.
Yanındakinin üstüne basıp kurtulmaya çalışanlar.
Ölenler onlardır.
Onlar artık senin için ölmüşlerdir.
Ve hiç dirilmezler.
Yaşamak ve ölmek bilinenden çok başka bir şey

                                                              ***

Aykut Göker, dostum.
Arkandan çok kişi üzülecektir.
Belki bildin, belki de bilemedin.
Ama dilerim ki, üzülen herkes kendini bir 
düşünsün.
Ne için yaşadığını bir gözden geçirsin.
Yaşamının anlamına şöyle bir baksın:
Geride ne bırakacağını bir hatırlasın.
Kimde yaşayacağını hayalinden geçirsin.
Yaptıklarını neden yaptığını,
yapmadıklarını neden yapmadığını?
Gerçekten yaşayıp yaşamadığını?
Sevip sevmediğini?
Dürüst olup olmadığını?
Kendini tanıyıp tanımadığını?
Sevdiklerini?
Nefret ettiklerini?
Yaşamının yararlı olup olmadığını?
Dünyaya ne kattığını?
Dünyaya ne katmadığını?
Sorgulasın isterim.
Bunu ben de yapayım.
Seni tanıyan herkes de yapsın.
Son hizmetin bu olur dostum bizlere.
Bilirim esirgemezsin.
Bilirim, sen bağışlarsın.
Ama yaşam bağışlamaz sevgili dostum.
Doğru doğrudur.
Yanlış da yanlış.
Senin yaşamın bana bunları anlatmıştı.
Bilmem ki, doğru mu anlamışım

Aykut GÖKER dostum..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları