Ayşe Yıldırım

HDP’siz Meclis, HDP’siz referandum

15 Aralık 2016 Perşembe

CHP milletvekili seçildiğinde cezaevindeydi Mustafa Balbay. Dört buçuk yıllık tutukluluğunun ardından Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla tahliye edildi. Aralık 2013 tarihli Anayasa Mahkemesi’nin kararında seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasının önlenemeyeceği, bunun “demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı” vurgulanıyordu: “... Seçilme hakkı sadece seçimlerde aday olma hakkını değil, aynı zamanda seçildikten sonra milletvekili olarak parlamentoda bulunma hakkını da ihtiva etmektedir.

Bu da hiç kuşkusuz, kişinin seçildikten sonra milletvekili sıfatıyla temsil yetkisini fiilen kullanabilmesini gerektirir. Bu bağlamda seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik müdahale, sadece onun seçilme hakkına değil, aynı zamanda seçmenlerinin serbest iradelerini açıklama hakkına da yönelik müdahale teşkil edebilir.” “... Aslolan halkın siyasi iradesinin engellenmemesi ve hakkın özünün etkisiz hale getirilmemesidir.

Seçilmiş milletvekillerinin yasama faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyecek ölçüsüz müdahaleler halk iradesiyle oluşan siyasi temsil yetkisini ortadan kaldıracak, seçmen iradesinin parlamentoya yansımasını önleyecektir.” Bugün Türkiye rejim değişikliği tartışmalarını yaşarken, Meclis’te bu değişikliğin oylanacağı günler yaklaşırken parlamentonun üçüncü büyük partisinin tam 12 milletvekili yasama faaliyetlerine katılamıyor. Bunların arasında eş genel başkanlar, grup başkan vekilleri de bulunuyor. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 22 Kasım’da cezaevinden Meclis Başkanı’na sormuştu: “Başkanlığını yaptığınız TBMM’nin 10 milletvekilinin herhangi bir Meclis kararı olmaksızın tutuklanmış olmaları hususunda herhangi bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?” Demirtaş’ın bu soruyu sorduğu günlerde 10 milletvekili tutukluydu, önceki gün grup başkanvekili Çağlar Demirel ile Siirt Milletvekili ve Kadın Meclisi sözcüsü Besime Konca da tutuklandı ve sayı 12’ye yükseldi. İki milletvekili Meclis çalışmalarının ardından saat 24.00’te genel merkezin önünden gözaltına alınmıştı. Daha önce yargılandıkları KCK ana davasında haklarında çıkarılan mahkemeye zorla getirme kararı 10 Kasım’da kaldırılmıştı. Ama mahkeme Demirel ve Konca’nın da aralarında bulunduğu 8 HDP’li milletvekili için de yeniden zorla mahkemeye getirilme kararı çıkarmıştı. Bu kararı çıkarırken öylesine hassas davranmışlardı ki bu milletvekillerinden Selma Irmak’ın tutuklu olduğunun bile farkında değillerdi. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde açıklanan verilere göre son bir yılda Kürt siyasi hareketinden 7 bin 250 kişi gözaltına alınmış, 2 bin 500’ü tutuklanmıştı. Son üç günde yaşanan ve 500’ü aşan ve giderek artan gözaltılar bu sayıları daha da artıracak.

Tutuklananlar arasında DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel ile HDP ve DBP’nin MYK ve PM üyeleri, il ve ilçe eşbaşkanları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri de bulunuyor. Manzara bu iken TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın üç gün önce Meclis Başkanlık Divanı’nı acil olarak toplantıya çağırması “acaba tutuklu milletvekillerinin durumu mu görüşülecek” gibi bir soru akıllara getirdi. Sorunun “iyimser” olduğu Kahraman’ın tutuklu HDP’li milletvekillerinin fotoğraflarının Genel Kurul salonundan kaldırılmasını istemesiyle ortaya çıktı.

Asıl soruya ise yani hapishanedeki vekillerin yasama faaliyetine katılıp katılamayacağı sorusuna ise sadece bu konuda kapsamlı bir çalışma yapıldığını bitince ayrıntıları konuşabileceklerini söylemekle yetindi Kahraman. Ortaya çıkan tabloya bakınca görünen o ki, AKP rejim değişikliğinin oylanacağı parlamentoda, eğer gidilebilirse referandum alanlarında HDP’lileri, Kürt siyasetçileri görmek istemiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son bir soru ve veda 13 Eylül 2018
Siyasal yangın 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları