Gerçekler Gizlenemez

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Medya bu kez de Soma sınavıyla karşı karşıyadır. Yandaş medyanın halini yazmaya gerek yok. Artık bilmeyen kalmadı.
Şimdi önemli ve gerekli olan Soma’da gerçeklerin ortaya çıkartılması, saptırmaların, gizlenenlerin, maden ocağı sahip ve sorumlularının, hükümetin tutumunun açık ve net bir şekilde ortaya konulmasıdır. Tehlike; öfkenin, kızgınlığın yalan yanlış haberlerle, eksik bilgiyle olayı saptırmak isteyenlere koz verecek yanlışlara yol açmaktır.
Medyanın deneyimli editörleri buna umuyoruz ki dikkat edecek, gerçeği tevatürden ayırmayı bileceklerdir.
Bu arada iktidar çevrelerinin gerçeklerin üstünü örtmek için çaba harcadığını, bu çabayı yeni yasaklarla pekiştirmek istediğini de biliyoruz. Soma’daki olaylarla ilgili yayın yasağı konulması gibi bir girişimin boşa çıkartılmasının hayati öneme sahip olduğunu da hatırlatalım.
Cumhuriyet gazetesini yayımlayan Yeni Gün Haber Ajansı yöneticileri bu türden bir yayın yasağını tanımayacaklarını açıkladılar. Gerçeklerin gizlenmesine medya duyarsız kalmamalıdır.

Ücretli spor eki olmaz mı?
Otuz yıllık Cumhuriyet okuru olarak gazetemden ricam: Gazetemizin spora ayrılan yetersiz iki sayfası futbolla dolduruluyor, pek çok Cumhuriyet okuru eminim ki futbol dışındaki sporlardan da bilgi almak ister, istiyoruz. Haftada ya da on beş günde bir ücretli olarak yayımlanacak bir spor ekinde; atletizm, yüzme, güreş vb. sporlara da yer verilerek, okur futbol kafalı konumuna düşürülmekten böylelikle kurtarılır. Sevgiler.Raşit Özer

Koray Doğan’ı da unutmayalım
6 Mayıs 2014 tarihli Cumhuriyet gazetesinin 9. sayfasında “Aşk Olsun Size” başlıklı yazıda Türkiye’de devrimci hareketin gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın katledilişlerinin 42. yıldönümünde anılmaları ile ilgili geniş bir haberyoruma yer verilmiştir. Bahis konusu olaylarda polis kurşunu ile katledilmiş olan aynı hareket içindeki ODTÜ Mimarlık Fakültesi son sınıf öğrencisi Koray Doğan’ın ismi hiç geçmemektedir. Bu kahramanın da unutulmayıp anılması için ilgililerin uyarılmasını rica ederim. Tarık C. Güven Yasadışı dinleme diye bir şey olmaz Gazeteci olduğunuz için gazetecilerin durumuna odaklanmışsınız. Aslolan kamu yararı varsa ve özel hayata girilmemişse, dinlemelerin ve dolayısıyla yayımlanmalarının yasadışı olarak değerlendirilmemesidir. Hele dinleme için amirlerden izin alınması gibi pespaye kanunların olduğu yerlerde yasadışı dinleme diye bir düşünce olamaz. Ahmet Coşkun Erel

Köşe değil kenar yazısı
Yaklaşık 40 yıldır Cumhuriyet okuruyum. Bundan da birçok okurunuz gibi gurur duyuyorum. Ancak köşe yazılarınızın uzunluğundan şikâyetçiyim. Hatta birçok köşe yazınız (bence) “kenar yazısı” ismiyle anılmalı. Hemen her gün aynı olmamakla birlikte 06.05.2014 tarihli gazeteye baktığımızda; Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Orhan Bursalı, Nilgün Cerrahoğlu, (ilk sayfadan devam eden yazısıyla) Cüneyt Arcayürek, Özgen Acar, (puntoyu küçültmese) Şükran Soner’den hangisinin yazısına köşe yazısı diyebiliriz? Saygılarımla... Abdullah Karaca

Yanıt verin
5 Mayıs tarihli gazetenizin Okur Temsilcisi köşesinde Aziz Naci Doğan’ın “TV Sayfamızı İstiyoruz” başlıklı yazısını görünce bir süre önce benim de aynı konuda yazdığım yazımın yayımlandığını ancak olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt alamadığımı anımsadım. Eğer yanıt verilmeyecekse okuyucunun sadece yazısının yayımlanması ne fayda sağlar ki?.. Her okuyucuya ayrı cevap verilemese bile en azından belirli konulardaki isteklere toplu cevap verilebilir.
Evet Aziz Naci Bey’in de değindiği gibi TV sayfamızı istiyoruz. Eskiden böyle bir sayfa vardı. En azından o gün gösterilecek filmler hakkında bilgi verilirdi. Böyle bir sayfaya yeniden işlerlik kazandırmak bu kadar mı zor? Metin Akyar  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları