Despotun ölümü
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Despotun ölümü

05.04.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Çocukluğunda Yosif’in kısaltması olan Soso diye çağrılırdı. Devrimci yıllarında kendisine Koba dedirtti. Halkın canına okuyan “küçük babası” olunca, şahsına “çelikten” anlamına gelen Stalin adını uygun gördü.  

Gürcü kanı akan damarları, yıllar geçtikçe adına yakışacak biçimde sertleşmişti. Had safhada ateroskleroza hastalığından mustaripti. Geçirdiği bir dizi kalp krizinden sonra sigarayı bırakmış, votkayı hayli azaltmış, çay içiyordu. 

28 Şubat 1953 gecesi, sözde iki Sovyet yönderini öldüren, özde Yahudi doktorları ortadan kaldırmak üzere bizzat kendi yakın çevresinin uydurduğu Beyaz Önlüklüler Komplosu’nu görüşmek üzere Sovyet Başkanlık Kurulu, Prezidyum’un yirmi beş üyesini Kremlin’e çağırdı. Toplantı, saat gecenin on birine doğru bitti. 

Stalin, Kremlin’in kapısında bekleyen üç adet ZIS 110’dan birine binerek, Orlof Prenslerinin Moskova yakınlarındaki eski yazlık sarayı, Kuntsevo’daki yerleşkesine hareket etti. 

Sovyet halkının küçük babası, yoldaşları tarafından öldürülmekten giderek daha çok korkuyordu. Her iş günü bitiminde şahsını kapıda üç araba bekliyor, hangisine bindiğini kimse görmüyor ve diğer iki araba, farklı güzergâhlar izleyerek şaşırtmaca yapmaya yarıyordu. 

Meçhule açılan yedi kapı

Hayli geç akşam yemeğini salonda, yakın çevresini oluşturan Beriya, Malenkov, Bulganin ve Kruşçev’le yedikten sonra; yine kimsenin hangisine girdiğini görmediği, bilmediği ve hepsi kurşun geçirmez yedi odadan birine, uyumaya çekildi.

Ertesi gün takvimler 1 Mart’ı gösteriyordu. 

Stalin gün boyu ortada görünmedi. Hangi odada kaldığı da meçhuldü. Saray personeli telaşlanmaya başlamıştı, ama şahsının rahatsız edilmemesi yönündeki kesin emri yüzünden kimse aramaya cesaret edemiyordu. 

Stalin’in güvenlik subayı Piotr Lozgaçev, akşamüstü Kremlin’den gelen Politbüro yazışmaları bahanesiyle oda kapılarını tıklatmaya başladı. Hiçbirinden cevap alamayınca, çelik kapılar tek tek kırılmaya başlandı. Bu da epeyce zaman aldı.

Doğru odayı bulduklarında, Stalin pijamalarıyla yerde yatıyordu. 

Saray personeli, despotu salondaki kanapeye taşıdılar. Muhtemelen beyin kanaması geçirmiş, pantalonu idrarıyla ıslanmış ve kendinde değildi. Ama yaşıyordu.

Veliaht temizlikçi olunca

Stalin’e doktor çağırmaya tek yetkili, SSCB’nin bir numaralı emniyet yetkilisi Beriya idi. Özel kalemi Georgi Malenkov, zaten bir gece önce aynı masada oldukları Beriya’yı aradı, ama ulaşamadı. NKVD* başkanı yer yarılıp içine girmişti. Bu çok tuhaftı. 

Bir gece önce birlikte yemek yediği takım ve nihayet ortaya çıkan Beriya başına toplandığında Stalin hâlâ yaşıyordu, ama beyin kanamasının üstünden 24 saatten fazla geçmişti. 

Beriya, 2 Mart sabahına kadar doktor çağrılmasına izin vermedi.

Sonradan ortaya atılan iddialara göre Stalin’in bir numaralı “temizlikçisi” NKVD başkanı, despotun doktorları hedef alan Beyaz Önlükler Komplosu’ndan haberdar ve zaten Stalin’in yerine kendisinin geçeceğinden emindi. Dolayısıyla ölümü işine geliyordu.

Nihayet çağrılmasına izin verdiği doktor ekibi Stalin’e artık çok geciken tıbbi müdahaleyi yapmaya çalışırken tiyatro oynuyor: “Yoldaş Stalin’in canından sorumlusunuz! Yaşatacağınıza garanti verin!” türünden tehditler savuruyordu. 

Oradaki herkes, onun Stalin’in yerine geçmeyi beklediğini biliyordu. Gözünü can çekişen despottan ayırmıyor, taht bekleyen veliaht heyecanıyla arada bir yanına yaklaşıp “Stalin yoldaş, Politbüro üyelerinin hepsi başucunda. Bize bir şeyler söyle!” diye bağırıyor, komadaki yoldaştan tabii ki yanıt alamıyordu.

Son kez kalkan sol yumruk

Stalin’in can çekişmesi, 5 Mart’a kadar sürdü. Kızı Svetlana da babasının Azrail ile boğuşmasına tanıklık edenler arasındaydı. Svetlana’nın anı kitabına göre Stalin o gün aniden gözlerini açtı, çevresindekilere baktı, sol kolunu düşmanca bir tavırla havaya kaldırdı ve son soluğunu verdi.

Ünlü Rus besteci Sergey Prokofyev, halkın küçük babası’ndan 50 dakika önce, aynı gün ölmüştü. Stalin’in kaybını gölgelemesin diye sessiz sedasız gömüldü. Pravda gazetesi, dahi müzisyenin ölüm haberini mezara konulduktan bir hafta sonra verdi.

Stalin’in gömü töreni, Moskova’da 6 Mart’tan 9 Mart’a kadar sürdü. Giderayak da epeyce can aldığı söylenebilir, çünkü cenazesini görmeye gelen milyonlarca yoldaşın yarattığı izdihamda, 1500 kişi ezilerek öldü. 

Kaybına yakın çevresinden çok Sovyet halklarının ve dünyadaki yoldaşların ağladığı Stalin, önce Kızıl Meydan’daki anıt mezara, Lenin’in yanı başına gömüldü. 

Beriya, muradına eremedi. 26 Haziran 1953’te NKVD’deki adamlarıyla birlikte tutuklanıp kurşuna dizildi. 

Stalin’in yerine geçen Nikita Kruşçev, 1961’deki parti kongresinde selefinin tüm kanlı geçmişini belgeleriyle ortaya koyarak saygınlık kültünü yerle bir ve manevi mirasını reddetti. Aynı yıl 31 Ekim gece yarısı, Stalin’in cenazesi Lenin’in yanından alınarak anıtkabirle Kremlin duvarları arasına, ileride SSCB yöneticilerinin mezarlığı olacak bir yere gömüldü. 


*İç İşleri Halk Komiserliği  

Yazarın Son Yazıları

Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025
Konuşmayan bizden değildir

Savaşmak için toplanıp savaşmaya koşullanan ama küçük muharebelerle yetinip topyekûn saldırıya geçemeyen tüm ordular gibi, vatanla ada karışımı “vadan” kıyılarında pinekleyen Mikron ordusuna da sıkıntı çökmüştü.

Devamını Oku
24.05.2025