Vatan
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

Vatan

28.05.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Adonis, “Kitap, Hitap, Hakikat”1 adlı kitabının 143. sayfasında şöyle yazar: “Araplar olarak çoğumuz vatan ile dini birleştiririz. Bu nedenle milliyetçilik ile dindarlığı da birbirine karıştırırız. Ama vatan ‘tek’ dindarlık ‘çok’tur.”

Bu cümleyi okuyunca aynı sayfanın boşluğuna alışkanlığım gereği, ben de şunları yazmışım: “Din vatan değildir. Vatanın olmadan dinin olabilir. Vatan sana din verebilir ama din sana vatan veremez!”

İslamın ilkesi olan “ümmet” düşüncesi de vatanı yok sayar. Vatan yoksa, vatanın yoksa “hiç kimse”sin artık. Belki dinin vardır ama din vatan değildir. AKP’nin Cumhuriyetin fabrikalarını, limanlarını, madenlerini kolayca satmasının nedenini arıyorsanız o neden buradadır. Türkiye’yi vatan saymıyor. “Biz neyi satacağımızı çok iyi biliriz!” diyor. Peki neden satıyorsun, satmasını çok iyi bildiğin şey vatanın önemli bir parçası değil mi?

Bu yazıyı defterlerimden birine de aktarmışım. Sayfanın bir yerinde “Sanayinin gelişmesinde din adamlarının bir dirhem katkısı yoktur. İnsanlık bilim ve fen ile insan olup dünyayı değiştirdi” diye yazmışım.

Bir ulusun bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü parçasına ve onun havası ile karasularına vatan denir. Bir kimsenin doğup büyüdüğü; bir milletin hâkim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği toprak. Bir kimsenin yerleştiği yere de vatan denir. Vatan ile yurt aynı anlamdadır.

Vatanın anlamı sadece sözlük anlamından ibaret değildir. Vatan ırz ve namustur. Vatan “milliyet”tir! Ataların mezarları neredeyse orasıdır. Herkül Millas, Orhan Kemal Ödülü (2021) alan Aile Mezarı2 adlı romanında trajikomik vurgularla çok iyi anlatmıştır. Cenazeler bu nedenle bulundukları yerlerden ata mezarlarının bulunduğu yere gömülmektedir. Ah, ölülerin vatanına sahip çıkıldığı gibi dirilerin vatanına da sahip çıkılsaydı!

“Vatan karnının doyduğu yerdir” derler ama “Doğduğun yerdir” daha ağır basar.

İsterseniz Rumeli göçmenlerine, Şeyh Şamil “muhacirleri”ne sorun. Çerkeslerin sesi Ürdün’den bile gelir. “Sürgün” demek “yitirilmiş vatan” anlamına gelir ve roman, tiyatro ve film konusudur. 1917 Komünist Sovyet Devrimi özellikle birçok edebiyat yapıtına analık etmiştir. “Rumeli göçmenleri” yakın tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Göçmen gittiği yeri aşılar, bulaşıcıdır. Çerkesler ve Sefarad Yahudileri geldikleri Türkiye’ye kültürel ve ekonomik katkıda bulundular.

“Vatan” sadece toprak değildir: Kokudur, sestir, sessizliktir, gürültüdür, yemek içmektir, ekmek kokusudur, rakı kokusudur. Geçenlerde, televiyonda dolaşırken bir programa düştüm. Adam 1970-80’lerde Karadeniz’den kalkıp Fransa’nın Normandiya’sında benim çok sevdiğim Rouen’a düşmüş. Çoluk çocuk, torun, torun çocuğu, takım taklavat, koskoca bir horanta, toplanmışlar. Adam Karadeniz ağzıyla konuşuyor, horoz gibi kabarmakta, karısı bir tencereye salmış kepçeyi muhlamayı lastik gibi sündürmekte, odayı vatana döndürmekte. Demek ki vatan yanında taşıyıp gezdirdiğin bir kutsallık.

Bazlamayı bilir misiniz? Kadınlar ocağın önünde sacda etmek atarken arada bir 20-25 santim çapında bazlama yaparlar; içine tulum peyniri, soğan ve maydanozdan oluşan malzemeyi koyup “sıkma” yaparlar Toros köylerinde. Şimdilerde, buna şehirliler “dürüm” diyorlar. Bu sıkma da vatandır benim için.

Vatan sevilir, sayılır, korunur. Ona ihanet etmek ölümden beterdir. Vatana ihanet sadece düşmanla işbirliği yapmak değildir. Beşli onlu çete oluşturup servet yapmaktır; hepsi vatan olan fabrikaları, üretim araçlarını batan geminin malı gibi satmaktır; eş dost, hısım akraba kayırıp nepotizm yapmaktır, beş kuruşluk bir kutu kibriti 15 kuruşa satın alıp 10 kuruşu arada kırışmaktır.

Çocukken, dedemin Toroslar’daki köy evinin damında yer yatağında yatıp el mesafeme gelen yıldızları toplayarak uyurdum. Uyuduğum o güzel uykular da vatandır.

AKP’nin fabrikaları, limanları, ülkenin hayatını, madenlerini kumara basmalarının nedenlerini soruyorsanız, o neden buradadır, Türkiye’yi vatan saymıyorlar!

Sözünü ettiğim defterde şunlar da yazılı: “Din vatan değildir. Vatanın olmadan dinin olabilir. Vatan sana bir din verebilir ama din sana vatan veremez.” Gerçekten dindar olan vatanını hor kullanmaz, yoksul “vatan+daş”larını aç bırakmaz.

1 Çev: Mehmet Hakkı Suçin Everest Yayınları

2 Doğan Kitap, 2020

Yazarın Son Yazıları

Kürtçe anadilde öğretim mi?

Değerli okur(lar) 23 Aralık 2025 günü “DEM’in isterim de isterimleri” adlı yazımı okudunuz.

Devamını Oku
26.12.2025
DEM’in isterim de isterimleri...

Basında yer alan en önemli ortak haber: Öcalan için “özgürlük” talebi; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan “terörsüz Türkiye” sürecinde DEM Parti de TBMM’deki komisyona raporunu sundu.

Devamını Oku
23.12.2025
Devri sabık yaratmak (2)

Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı genç Özgür Özel’in, Çatalca’daki açık hava konuşmasında, “coşkun kalabalığa seslenirken” rütbeleri sökülerek TSK’den atılan teğmenler hakkında “Teğmenlere rütbelerini takacağız” dediğini televizyonda duyunca şimdi yazdığım gibi “Aferin aslanım” dedim ve alkışladım.

Devamını Oku
21.12.2025
Gunnamak

“Doğurganlık hızı felaket!” Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Saray’da yapılan Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nda, doğurganlık hızının “felaket düzeyine indiğini” söylemiş.

Devamını Oku
19.12.2025
Atatürk’ü örnek verip...

1 Ekim 2025 günkü Sözcü gazetesinin 11. sayfasında şöyle bir haber yayımlandı:

Devamını Oku
16.12.2025
Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025