MELTEM CUMBUL...
Meltem Cumbul, Tiyatro Festivali için hazırladığı oyunu Ben 'Sevgili Milena'yı ilk kez geçen hafta DasDas'ta sahneledi. Oyunu izledim. Hareketin, müziğin iç içe geçtiği ilginç bir çalışma olmuş. Pandemide tiyatroya giden insanlarla bir arada olmak da güzeldi...
Godot’yu beklerken kendine rastlamak
Bir kurmaca yapıtın iyi mi kötü mü olduğunun nasıl anlaşılacağına, dahası “Edebiyat nedir” sorusunun yanıtına Ursula K. Le Guin’in “Yazma Üzerine Sohbetler” söyleşi kitabında rastladım; “Çocuklar tek boynuzlu atların gerçek olmadığını tabii ki bilir... Ama öte yandan tek boynuzlu atlar üzerine yazılan bir kitabın, eğer yeterince iyiyse, hakiki kitap olduğunu da bilir.”
Mavi beyaz düşlerle bir anımsama
-Datça’ya ilk ayak basışım 1978 yılıydı. Babam bu uzak memlekete iş için gelmişti, henüz yedi yaşındaydım. Çocuk için pek çekici sayılmazdı sanırım o sakinlik, tenhalık. Belleğim taze, denizin kımıltısız uzanışını net anımsıyorum.
Selahattin Demirtaş: AKP seçmeni bile öteki
Edirne Cezaevi’nde tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sorularımızı yanıtladı. Demirtaş, ''15 Temmuz sonrası “şok doktrini” taktiğiyle sistem ve rejimi değiştirdiler. Toplum felaketi anlamaya başladı. “Kandırıldık” diyenler samimi olsalardı demokrasiyi seçerdi. Artık, AKP elitinden olmayan herkes öteki. Muhalefet, AKP’nin gündemini bırakıp halkla olmalı'' ifadelerini kullandı.
Orwell, Netflix, kanguru ve yaşasın demokrasi
İsyan etmek geçer içinden. “İsyan” fikriyle, “isyan” eylemi arasında fark vardır. Cesareti överiz de, ne zaman, hangi ölçüde cesur olmamız gerektiğini bir türlü hesap edemeyiz.
Kavga etmeyen sanatçı olmaz!
Ferhan Abi'yle yeni kitabı Gecedeste, tiyatro ve ülke meselelerine dair sohbet ettik. "Belirli bir olay üstüne değil ama Türkiye’nin ulaştığı noktada selam verilecek insanlar kalmadı. Dostum demediğim insanlar da var, sildim onları defterden. İrtibat kestiğim arkadaşlar var, AKP sürecinde hızlandı tabi onlar" diyor.
Lütfü Savaş: ‘Hatay öksürürse Edirne zatürre olur’
Lütfü Savaş kendinden emin, Hatay genelinde sağlanan uzlaşı tek tek ilçeler için geçerli değil...
‘Siyasetçi gücünün azaldığını hissettikçe ötekileştirmeyi artırır’
“Toplumsal ayrışma, barış dilinden uzaklaşma tarih boyunca hiçbir topluma hayır getirmemiştir. Bu toplumlarda kadın en mutsuzdur. Çünkü sağduyusu yüksektir. Kadınlarımız yorgun ve bıkkın. Ben de bunlardan biriyim... İnsan hayatlarının hoyratça savrulduğu zamanlarda şiddetin artması normaldir. En kolay yolu da kendinden güçsüze yönelmektir; kadına, çocuğa...”
Selda Bağcan: Söz söylemek bugün daha güç
Selda Bağcan, sanata ve sanatçıya baskının sıkıntısını yaşıyor ama müziğin birleştirici yanını da önemsiyor...
Özgür kadına karşı reaksiyon
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, kadın düşmanlığının neden arttığını yorumladı
Berksoy: Yeni kuşak bağnazlığı yenecek
Cumhuriyet aydınlanmasının zengin bir sanat atmosferi yarattığının altını çizen sanatçı Zeliha Berksoy, “Bu zihniyet sanata öcü muamelesi yapsa da yeni kuşaklar bu bağnaz çatışmadan zaferle çıkacak” dedi. Sansürün, korkmak demek olduğunu anlatan Berksoy’a göre hayatın diyalektiğinden kaçmak mümkün değil. Böyle olunca sansürler her zaman yıkılmak zorunda. Geriye yalnızca acı gülünçlükler kalacak.
En kadim 'öteki'; kadın
Eleştiri yapan, eşitlik ve özgürlük talep edenlerin çok daha kolay suçlandığına dikkat çeken Büşra Ersanlı, “1990’lardan bu yana kadın hareketi örgütlü mücadelede ne denli önemli aşamalar kaydettiyse kadına yönelik şiddet de o denli arttı” diye konuştu. İktidarın ötekileştirme üzerine kurgulandığı ülkede Ersanlı’ya göre, “öteki” kavramının kapsamı içinde en başta gelen ve en uzun süre var olan “öteki”nin adı kadın... Diğerleri ona ekleniyor.
Yazar Erendiz Atasü: Laikler inatla birleşmiyor
#8Mart8Kadın Emekçi Kadınlar Günü’ne doğru 8 kadın sözünü sakınmadı... Yazar Erendiz Atasü: Her toplumsal sınıfın kadını, aynı sınıfın erkeğine göre şanssız...
Türkan Elçi: Düşümüz kardeşlik
Türkan Elçi bugünlerde öğrenci yine, hukuk fakültesine gidiyor. ‘Adalet’ aramak için, barış ‘Elçi’sini unutmadan...
Ahmet Say: Aydınlar tarih boyunca hiç bu kadar sinmemişti
Müzik eğitimcisi, yazar Ahmet Say, Cumhuriyet kazanımlarının aşındırılmasına karşı umutlu: "Düşünce ve akıl yeniden yeşerecek"
‘Kültür bakkaldan mal almaya benzemez’ (10.01.2019) (10.01.2019)
Mimarlık Tarihçisi, düşünür Doğan Kuban’la Türkiye ve Dünya üzerine...
Taner Timur: ‘Cumhuriyetimizi devrimciler kurdu’
Tarihçi Timur: Tarihi gelişme içinde sol, tarihi ilerleten güçler demektir. Kemalizm soldur!
Karanlık yoğunlaştıkça O’nun değeri artıyor
Tiyatro sevdalısı Genco Erkal sözünü sakınmıyor: “İnsanlar niçin içeri atıldıklarını bilmiyorlar. Tek adam sisteminden adalet beklenebilir mi? Yirminci yüzyıla damgasını vuran devrimlerden bir tek bizimki inatla ayakta. Eskisinden daha değerli benim için Mustafa Kemal. Devrimleri silinmez...
Korkut Boratav: Bugünkü İslamcı bir faşizm
Güzel bir sabahı paylaştık Korkut Hoca’yla. Cumhuriyet tarihi boyunca bilime emek veren ve çilesini çeken bir aile
oratav’lar. Çağı yakından izleyen, bilgilerini sıkça güncelleyen, dağarcığında olanı toplumla her fırsatta paylaşan
tam bir aydın Korkut Hoca. Okur, yayıncı olarak tanırdım elbette hocayı. Ancak geçirdiğimiz üç saat bambaşka deneyim oldu bizim için. (Yol arkadaşlarım Selnur ve Şule ile birlikte) Benzer öğretiyi paylaştığımız insanların sayıca
ne denli az olduğunu fark ettim yeniden. Hocanın çizdiği çerçevede hemen her cümlesine katılıyorum. Cumhuriyete sahip çıkan aydınlanmacı, devrimci bilgeyi paylaşıyorum sizinle. Korkut Boratav yönünü kaybeden çok kimseye pusula olacak yine...
Açmazdan çıkışın yolu insan hakları
Güç günlerden geçiyoruz, yılgınlık,
umutsuzluk, karamsarlık yaygın
insanımızda. Yüzüncü yılını kutlamaya
hazırlandığımız Cumhuriyet ağır yara aldı, bu
açık. Artık bildiğimiz türden bir Meclis’ten,
demokrasiden söz etmemiz olası değil. Öte
yandan bilim, sanat, düşün alanında ürünler
vermeye devam eden insanlarımız inatla
direnç göstermekte. Kimine göre tatlı düş bitti,
artık gericilikle yaşamak zorundayız. Peki, bu
gerçekten böyle mi?
Mustafa Kemal Türkiye’sinde yaşamış,
yetişmiş, bugün toplum tarafından bilgelikleri
konusunda uzlaşılmış isimlere ulaşmak
istedim. Yapıtlarıyla yaşamımıza yön veren
bu kişilerin süreci nasıl değerlendirdiklerini,
geleceğe dair öngörülerini sormak istedim.
Söyleşilerimiz uzun sürdü, tamamını
sınırlı sayfalara aktarmak olanaklı değil
kuşkusuz. Temel olarak aydınlanma
sorunu, insan hakları, Gezi Direnişi üstüne
kurdum söyleşileri. Mustafa Kemal bugün
ne anlama gelir, bilgelerin cümlelerinden
aktarmak istedim.
Günlük sorunların tarihsel gerekçelerini
ortaya koyarak, okura yeni düşünme
olanakları bulmak konusunda pusula
görevi üstlenecek yedi bilgeyi sizinle
buluşturuyorum. Ben okurdan biraz daha
talihliyim, kişisel tarihime özel dakikalar,
tanıklıklar ekledim.