Cumhuriyet
Gündem Yazarlar Siyaset Ekonomi Dünya Spor Yaşam Cumhuriyet TV Reklamsız Cumhuriyet Cumhuriyete Özel
29°C Açık İstanbul
Cumhuriyet'in Egesi Kültür Sanat Gurme Yerel Gündem Eğitim Bilim ve Teknoloji Sürdürülebilirlik eGazete Resmi İlanlar
Dolar 41,27
Euro 48,49
Sterlin 55,62
Bitcoin 4.841.076,34
Gram Altın 5.771,82
Gündem Yazarlar Siyaset Ekonomi Dünya Spor Yaşam Cumhuriyet TV Reklamsız Cumhuriyet Cumhuriyete Özel
Cumhuriyet Daily
Cumhuriyet TV
Cumhuriyet'in' Egesi
Cumhuriyet Kitap
Cumhuriyet Pazar
Pazar Yazıları
Gurme
Keşfet
Bütün Cumhuriyet arşivi her yerde ve her an yanınızda! İster telefondan, ister bilgisayardan.
  • Cumhuriyet Arşiv
  • 1930 Yılından Bugüne
  • 5.485.115+ Haber Kupürü
App Store Google Play
50 BİN +
İndirme
Size En
Uygun Paketi
Seçin
4.5
değerlendirme
Abonelik
Seçeneklerini
İnceleyin
Edebiyatın ve Kültürün Nabzı

Kitap dünyasına açılan kapınızı aralayın! En sevdiğiniz kitapları indirimli fiyatlarla keşfedin ve hayal gücünüzü genişletin.

İncele

Menü

Giriş Yap Kayıt Ol
eGazete Giriş
Okuma Listem
Gündem
Yazarlar
Çizerler
Resmi İlanlar
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Spor
Yaşam
Cumhuriyet'in Egesi
Kültür Sanat
Cumhuriyet Pazar
Sürdürülebilirlik
Cumhuriyet Kitap
Gurme
Sağlık
Bilim ve Teknoloji
Moda
Eğitim
Gezi
Çevre
Otomotiv
İş Dünyası
Astroloji
Hava Durumu
Namaz Vakitleri
Cumhuriyet
Cumhuriyete Özel Giriş Yap
Cumhuriyet Daily Cumhuriyet TV Cumhuriyet'in Egesi Cumhuriyet Kitap Cumhuriyet Pazar Pazar Yazıları Gurme Keşfet
eGazete Giriş
Okuma Listem
Gündem
Yazarlar
Çizerler
Siyaset
Ekonomi
Dünya
Spor
Yaşam
Cumhuriyet'in Egesi
Kültür Sanat
Cumhuriyet Kitap
Moda
Cumhuriyet Pazar
Gurme
Bilim ve Teknoloji
İş Dünyası
Haberler Ferda Fidan
‘Kötülük Çiçekleri’ ve kederli simyacı: Charles Baudelaire! Ferda Fidan’ın yazısı... ‘Kötülük Çiçekleri’ ve kederli simyacı: Charles Baudelaire! Ferda Fidan’ın yazısı... Korku öykülerini andıran bir evrendir Kötülük Çiçekleri’nde (Çeviren: Sait Maden / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) okuduğumuz ve bunun Baudelaire’i (9 Nisan 1821 / 31 Ağustos 1867) çocukluğundan beri boğan bunalım ve can sıkıntısının eseri olduğunu yazarın mektuplarından biliyoruz. Ölüm fikri ve şiirin sonundaki durgunluk, mutsuzluğun doruk noktasını simgeler ve yıllar sonra genç dahi Rimbaud’nun kendisinden “O ilk kahin, şairlerin kralı ve gerçek bir tanrıydı” diye söz edeceği Baudelaire Kötülük Çiçekleri’nde, şiirden şiire “yaşlı bir berduş gibi çamurlarda” süründükten sonra, son çare olarak gördüğü ölüme doğru yol alır.
Gizemli yaşamın hermetik şairi; Stéphane Mallarmé! Gizemli yaşamın hermetik şairi; Stéphane Mallarmé! Fransız edebiyatında önemli bir yere sahip ve hâlen yapıtları en çok yorumlanan şairler arasında yer Stéphane Mallarmé (18 Mart 1842-9 Eylül 1898) ilk gençliğinde, hayranlık ve tutkuyla okuduğu Edgar Allan Poe'nun ve şiirde ustası kabul ettiği Baudelaire'in yapıtlarının etkisiyle şiir yazmaya başlar. Şiirlerinde gerçekliğin çirkinliğine vurgu yapar, çeşitli yollardan kaçış temasını ele alır Mallarmé. Şiiri ruhani bir macera olarak algılar. Onun için şiir metafizik bir amaca yönelen ve gerçekliği yeniden kuran bir sanat olarak yaşanmalıdır. Sembolizm akımının kurucularından da olan Mallarmé, şairin anlaşılmaz olma pahasına yeni bir dil yaratması gerektiğini savur.
Samuel Beckett! Ferda Fidan’ın yazısı... Samuel Beckett! Ferda Fidan’ın yazısı... İrlandalı usta yazar Samuel Beckett (13 Nisan 1906 / 22 Aralık 1989), 1948’de Fransızca yazdığı, Kendisini dünya çapında bir üne kavuşturan iki perdelik oyunu Godot’yu Beklerken için “Godot’yu yazmaya rahatlamak, o sırada yazdığım korkunç düzyazıdan kendimi kurtarmak için başladım.” der. Beckett burada uyguladığı yoksullaştırma yöntemini Oyun Sonu (1957) ve Mutlu Günler (1960) gibi sonraki oyunlarında daha da ileri taşımış, diyalogları iyice minimalist kılarak ulaşılması olanaksız gözüken mutlak bir sessizliğe doğru yol almıştır. Zira yaşamın anlamının kaybolması, sözcüklerin yok olmasıyla eşleşir ve Hamlet’in ölmeden önce “Ve gerisi sessizlik” demesi gibi, Beckett de son metni olan Sarsılmalar’ı (1988) “Ah, her şeyi bitirmek” cümlesiyle noktalamıştır. Belki bu son sözleri yazarın tüm yaşamı boyunca aradığı ve arzuladığı sessizliğe, uzun çabalar sonucunda, bir anlamda kavuşmayı başardığı şeklinde algılayabiliriz.
Gündelik yaşamın devingen yazarı: André Gide! Gündelik yaşamın devingen yazarı: André Gide! André Gide’nin (22 Kasım 1869-19 Şubat 1951) 1887’de yazmaya başladığı ve bazen uzun kesintilere karşın ölümüne dek yazmaya devam ettiği Günlük’ü (Çeviren: Orçun Türkay / Yapı Kredi Yayınları), güncel ahlaka, cinselliğin tabularına, her çeşit önyargılara, basmakalıp fikirlere, ideolojilere, dine her açıdan mesafe koyan, hem ciddi hem komik öğeler barındıran özgün bir metin, niteliği açısından da devasa bir edebiyat anıtıdır. Ayrıca kimi eleştirmenlere göre yazarın gerçek başyapıtı olarak kabul edilebilir.
‘Maldoror’un Şarkıları’ ‘Maldoror’un Şarkıları’ Dünya edebiyatının en gizemli yapıtlarından olan Maldoror’un Şarkıları’nın (Çev. Özdemir İnce / İmge Kitabevi) yazarı Lautréamont, ya da gerçek adıyla Isidore Ducasse, hiç bir yayımcıyı ilgilendirmediği için, kitabını kendi olanaklarıyla 1869’da bastırtmıştı. Ancak yayımcı, baskı ücretinin tamamının ödenmemiş olması nedeniyle eseri satışa çıkarmadı. Ducasse’ın ölümünden yıllar sonra, 1874’te, satılmayan nüshalar başka bir editör tarafından tesadüfen bulundu ve yapıt yeniden basılarak satışa sunuldu. Sonunda, edebiyat dünyası Maldoror’u tanıma şansına erişmiş bulunuyordu.
Gerçeklikle sanat arasında bir tiyatro insanı, Molière! Gerçeklikle sanat arasında bir tiyatro insanı, Molière! Katolik yobazlar tarafından “insan kılığına girmiş bir iblis, bir hovarda, ibretlik işkencelere layık bir kâfir” olarak nitelenen Molière (15 Ocak 1622 / 17 Şubat 1673), XIV. Louis’nin tiyatro ve müziğe olan tutkusu sayesinde ölüme mahkûm edilmekten kurtulmuş ama sonraki hemen bütün oyunlarında dolaylı yoldan da olsa güçlü düşmanlarını hicvetmekten vazgeçmemiştir. Molière’in hastalık ve ölüm temaları üzerine yazmış olduğu görkemli komedisi Hastalık Hastası’nı oynarken ölmüş olması kısa sürede efsaneleşmiş, günümüzde tiyatro ve sanat çevrelerinde sıklıkla anılan, bazen de arzulanan bir ölüm şekli olarak belleklere kazınmış, mesleğini bütün zorluklara karşın sonuna dek sürdürmeye kararlı her aktörün gözünde bir yiğitlik sembolü olmuştur.
Sessizliğin peşinde bir yazar: Samuel Beckett! Ferda Fidan’ın yazısı... Sessizliğin peşinde bir yazar: Samuel Beckett! Ferda Fidan’ın yazısı... İrlandalı usta yazar Samuel Beckett (13 Nisan 1906 / 22 Aralık 1989), 1948’de Fransızca yazdığı, Kendisini dünya çapında bir üne kavuşturan iki perdelik oyunu Godot’yu Beklerken için “Godot’yu yazmaya rahatlamak, o sırada yazdığım korkunç düzyazıdan kendimi kurtarmak için başladım.” der. Beckett burada uyguladığı yoksullaştırma yöntemini Oyun Sonu (1957) ve Mutlu Günler (1960) gibi sonraki oyunlarında daha da ileri taşımış, diyalogları iyice minimalist kılarak ulaşılması olanaksız gözüken mutlak bir sessizliğe doğru yol almıştır. Zira yaşamın anlamının kaybolması, sözcüklerin yok olmasıyla eşleşir ve Hamlet’in ölmeden önce “Ve gerisi sessizlik” demesi gibi, Beckett de son metni olan Sarsılmalar’ı (1988) “Ah, her şeyi bitirmek” cümlesiyle noktalamıştır. Belki bu son sözleri yazarın tüm yaşamı boyunca aradığı ve arzuladığı sessizliğe, uzun çabalar sonucunda, bir anlamda kavuşmayı başardığı şeklinde algılayabiliriz.
‘Maldoror’un Şarkıları’ ‘Maldoror’un Şarkıları’ Dünya edebiyatının en gizemli yapıtlarından olan Maldoror’un Şarkıları’nın (Çev. Özdemir İnce / İmge Kitabevi) yazarı Lautréamont, ya da gerçek adıyla Isidore Ducasse, hiç bir yayımcıyı ilgilendirmediği için, kitabını kendi olanaklarıyla 1869’da bastırtmıştı. Ancak yayımcı, baskı ücretinin tamamının ödenmemiş olması nedeniyle eseri satışa çıkarmadı. Ducasse’ın ölümünden yıllar sonra, 1874’te, satılmayan nüshalar başka bir editör tarafından tesadüfen bulundu ve yapıt yeniden basılarak satışa sunuldu. Sonunda, edebiyat dünyası Maldoror’u tanıma şansına erişmiş bulunuyordu.
Arthur Rimbaud (20 Ekim 1854 / 10 Kasım 1891) Arthur Rimbaud (20 Ekim 1854 / 10 Kasım 1891) Cehennemde Bir Mevsim (Hazırlayan ve Çeviren: Özdemir İnce / Can Yayınları) dâhi şair Arthur Rimbaud’nun (20 Ekim 1854 / 10 Kasım 1891) hayattayken ve kendi olanaklarıyla yayımlattığı tek yapıtıdır. Kahin’in Mektupları’nda (Çeviren: Ayberk Erkay / Sel Yayınları) ilkelerini açıkladığı şiirsel deneyimi nasıl hayata geçirmeye çalıştığını ve bu çalkantılı dönemde yaşadıklarını 9 düzyazı şiirden oluşan bu kitapta inceler. 1873’te şair dostu Verlaine ile yaşadığı firtınalı ilişki sonrasında kaleme aldığı ve “Lanetli defterim” diye betimlediği bu başyapıtta Verlaine’in deyimiyle, “olağanüstü bir psikolojik otobiyografi” ortaya çıkarmıştır.
Başkaldıran aydın: Albert Camus! Ferda Fidan’ın yazısı... Başkaldıran aydın: Albert Camus! Ferda Fidan’ın yazısı... Albert Camus’nün 7 Kasım 1913-4 Ocak 1960) tüm yaşamı ve eserleri Sisifos Söyleni ve Başkaldıran İnsan adlı denemelerinde betimlediği “saçma” ve “başkaldırı” izlekleri üzerine kuruludur. Camus’ye göre her şeye rağmen yaşamak ve başkaldırmak gereklidir; insan yeryüzündeki kötülüğü yok edemez ama azaltmak için mücadele etmelidir. Bu nedenle insanlığın tüm sorunlarıyla ilgilenmiş, dönemin çoğu yazarından farklı olarak doğruları tam zamanında öngörerek tüm aydınlara örnek bir çizgi izlemiştir. Cezayirli Albert Camus, bir entelektüel olarak değil sanatçı olarak tanınmak istemiş tiyatroya olan özel tutkusuyla da sıra dışı bir aydın olarak kendini kabul ettirmiştir. 1957’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görüldükten üç yıl sonra, 46 yaşında bir trafik kazasında can veren Camus, erken ölümüyle bile “saçma felsefesine” bir örnek teşkil etmiş gibidir. Güçlüklerle kuşatılmış dünyamızı daha iyi anlamamıza, her şeye rağmen yaşama sarılmamıza yardımcı olan yazarların başında gelir.
Daha ilk sayfada ortaya çıktı... Daha ilk sayfada ortaya çıktı... Son yirmi yılda Avrupa’nın başlıca ülkelerinde özellikle Fransa’da, Türk edebiyatından yapılan çevirilerin arttığını görüyoruz. Bu çevirilerin özellikle Kültür Bakanlığı çerçevesinde, yabancı yayımcılara teşvik veren TEDA projesince maddi yardımlarla desteklendiğini biliyoruz. Fakat azımsanmayacak sayıda eserin maalesef kaba yanlışlarla dolu olarak, çok dikkatsizce, umursamaz bir anlayışla çevrildiğini gözlemliyoruz. Bu soruna ışık tutmak amacıyla ve örnek olarak Murat Uyurkulak’ın, Türkiye’de 2002’de yayımlandıktan ve ilgiyle karşılandıktan sonra Jean Descat tarafından Fransızcaya çevirilerek, 2010’da Galaade Yayınevi tarafından Fransa’da yayımlanan Tol adlı romanını gözden geçirebiliriz.
Özdemir İnce’nin ‘Opera Kahkahası ve Gençler için Elli Turfanda Miir’ kitabı Fransa’da Özdemir İnce’nin ‘Opera Kahkahası ve Gençler için Elli Turfanda Miir’ kitabı Fransa’da Usta şair Özdemir İnce’nin kısa süre önce Fransa’da yayımlanan ve bir diptik şeklinde kurulmuş olan kitabı Opera Kahkahası ve Gençler için Elli Turfanda Miir (Un fou rire d’opera suivi de Cinquante moemes primeur pour la jeunesse), altmış yıl önce başlanmış ve tam bir kelime festivali şeklinde taçlanan bir eserin (yazarın kendi sözlerine göre) nihai kilometre taşlarını oluşturuyor. “Şiirsel” sayılabilecek her türlü süslemeyi çıkarıp atmaya kararlı olan İnce, en ayrışık öğeleri bir araya getirmeyi başarıyor: Arka arkaya gelen aforizmalar, birbirini çağrıştıran, bazen gizemli de olsa, çarpıcı meseller, kullandığı teklifsiz konuşma dili, hatta argo deyimler bile, felsefi düşüncelere de yer vermesine engel oluşturmuyor ve tüm koşullardan yakasını kurtarmış özgür dizeler, düzyazı şiirler, gazete yazıları, fıkralar, grekoromen mitolojiden, türk halk kültüründen ve genel anlamda evrensel edebiyattan devşirilmiş karakterler bu eserde bir araya geliyor.

En Çok Okunanlar

O heykel gericileri kızdırdı: 2 gözaltı
O heykel gericileri kızdırdı: 2 gözaltı Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde Atatürk'ün gericiliğe karşı mücadelesini sembolize eden heykelin sergilenmesiyle ilgili soruşturma başlatıldı. Bu kapsamda heykeli yapan ve sergileyen iki kişi gözaltına alındı.
Ünlü spikerler gözaltına alındı!
Ünlü spikerler gözaltına alındı! Son dakika gelişmesi... Ünlü televizyon spikerleri Ela Rümeysa Cebeci, Meltem Acet ve Hande Sarıoğlu gözaltına alınarak jandarma eşliğinde ifade vermeye götürüldüler.
Özgür Özel’den Erkan Baş'a dayanışma telefonu!
Özgür Özel’den Erkan Baş'a dayanışma telefonu! Özgür Özel, Türkiye İşçi Partili 16 gencin MESEM protestoları nedeniyle tutuklanması üzerine Erkan Baş’ı telefonla aradı. Gençlerin durumu hakkında bilgi alan Özel, Baş’a dayanışma duygularını iletti.
11. Yargı Paketi’nde dikkat çeken ayrıntı!
11. Yargı Paketi’nde dikkat çeken ayrıntı! 38 maddelik 11. Yargı Paketi'nin ilk 15 maddesi kabul edildi. Yasa teklifindeki “örgüt kurma ve yönetme suçunun cezası dört yıldan sekiz yıldan beş yıldan on yıla kadar artırılmasına ilişkin düzenlemeye” ilişkin komisyon CHP sözcüsü Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül; “‘Örgüt’ tabirini; çocuklar için kreş açan, kent lokantalarında yemek dağıtan, öğrencilere yurt yapan, burs veren başkanlarımıza kadar genişlettiler. Ağırlaştırıcı düzenlemeler, bugün İBB kumpas davası kapsamında git gide genişletilen ‘örgüt’ tanımı üzerinden yapılmak isteniyor. Bu düzenlemenin ne suçla mücadele ne de örgütlerle mücadele ile ilgisi yoktur” dedi.
Ümit Özdağ'dan Silivri ziyareti: İmamoğlu, 'TRT' için çağrı yaptı
Ümit Özdağ'dan Silivri ziyareti: İmamoğlu, 'TRT' için çağrı yaptı Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Silivri'deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, Fatih Altaylı, Aykut Erdoğdu, Buğra Gökce, Ali Sukas ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret etti. Cezaevi çıkışında "Hepsinde yüksek bir moral gördüm. Bu beni sevindirdi" diyen Özdağ, "Umuyorum düşman ceza hukukunun tamamen gündemden kalktığı bir Türkiye'yi de önümüzdeki seçimlerden sonra göreceğiz" değerlendirmesini yaptı.
'Bahis' soruşturmasında yeni gözaltı dalgası
'Bahis' soruşturmasında yeni gözaltı dalgası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı bahis ve şike soruşturması genişledi. Çok sayıda profesyonel futbolcu ile bazı kulüp yöneticileri gözaltına alındı.
İkinci el araç satışında büyük değişiklik
İkinci el araç satışında büyük değişiklik TBMM’de kabul edilen düzenleme ikinci el araç satışlarında önemli değişiklikler getiriyor. Noter işlemlerindeki muafiyetler kaldırılırken sektöre yeni yükümlülükler ekleniyor. Düzenleme gayrimenkul ve kira gelirlerine yönelik hükümler de içeriyor.
Türkiye'de en çok kanser vakası görülen iller belli oldu
Türkiye'de en çok kanser vakası görülen iller belli oldu Türkiye'de en çok kanser vakalarının görüldüğü iller belli oldu. Listenin ilk sırasında Ağrı yer alırken, İstanbul kanser nedeniyle ölümlerin en çok olduğu iller listesinde 10'uncu sıraya yerleşti.
Hemen Reklam Ver
Reklamsız Cumhuriyet
eGazete Giriş
Mesafeli Satış Sözleşmesi Teslimat ve İade Şartları
Gizlilik Politikası Yayın İlkeler İletişim Künye
© Tüm Hakları Saklıdır · 2010
Hemen Reklam Ver
  • Reklamsız Cumhuriyet
  • eGazete Giriş
  • Mesafeli Satış Sözleşmesi
  • Teslimat ve İade Şartları
App Store Google Play
© Tüm Hakları Saklıdır · 2025
Gizlilik Politikası Yayın İlkeler İletişim Künye