Bir deniz kıyısı hikâyesi!
Denizcilik edebiyatının en büyük yazarlarından Polonya asıllı İngiliz Joseph Conrad’ın başyapıtı, kuşkusuz empresyonist dönem sanatının edebiyata nitelikli bir yansıması olan Nostromo - Bir Deniz Kıyısı Hikâyesi’dir (Can Yayınları / Çev. Erhun Yücesoy).
Roman, Costaguana adlı hayali bir Güney Amerika ülkesi merkezinde, kolonyalist dönemde, 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşananları, sömürgeci dönem siyasal eylemlerinin muhteşem bir panoramasını en ince ayrıntısına dek sunmaktadır.
Pastoral bir ağıt!
Soyut resim sanatındaki yetkin eserleri ile öne çıkan ressam Setenay Özbek, iki öykü kitabından sonra yayımlanan romanı Kafdağı’nın Ateşi’nde (Kafdav Yayıncılık) Çerkezlerin büyük sürgününü anlatıyor.
Büchner’den ‘Leonce ile Lena’
Georg Büchner, 24 yıl sürebilen kısacık ömrüne, birisi yarım kalmış üç oyun sığdırabilmiş olsa da Alman tiyatrosunun temellerini atmış yazarlardan biri. Ünlü klasik yapıtı Leonce ile Lena, Yücel Erten’in çevirisi ve alternatif dramaturjisiyle oldukça farklı bir biçemde 1984 Yayınevi tarafından yayınlandı.
Doğan Kuban...
Hoyratça örselediğimiz o emsalsiz değerlere sahip cihan başkentini ne düzeyde tanıyoruz? Mimari yapıtları hakkında ne kadar bilgimiz var? Bin yılda yarattığımız mimari estetiğin doruk noktasında neler olmuş? Nasıl bir kent ve uygarlık kurmuşuz? Ortaya koyduğumuz eserlerin anlamı ve önemi nereden gelmektedir?
22 Eylül 2021'de kaybettiğimiz çok değerli mimarlık tarihçisi ve akademisyen Prof. Dr. Doğan Kuban, bu sorulara ayrıntılı, bilimsel ve estetik yanıtlar veren güçlü akademik yapıtlarıyla tanınan çok önemli bir mimarlık hocasıydı.
Zor yaşamlar, yaban dünya ve edebiyatçının bitmeyen çilesi!
Rus yazar Sergey Dovlatov, Puşkin Tepeleri adlı romanında (Çeviren: Ayşe Hacıhasanoğlu / Jaguar Kitap) Puşkin Tepeleri Millî Parkı'nda rehberlik yaparak yaşamını sürdürmeye çalışan, hiçbir kitabını yayımlatmayı başaramamış bir yazarın yaşam mücadelesini merkeze alıyor.
Zor yaşamlar, paradoksal seçimler, kimin haklı olduğunu asla bilemeyeceğiniz bir yaban dünya ve edebiyatçının hiçbir zaman bitmeyen çilesi... 1976’da Sovyet Yazarlar Birliği’nden ihraç edilmiş ve Batı’ya göç etmiş muhalif yazar Sergey Dovlatov’un en bilinen yapıtlarından Puşkin Tepeleri, farklı bir yüz ile yeniden başlayan Soğuk Savaş’ın rüzgârlarını edebiyata taşıyan ve okuyucuların buna paralel olarak da ilgisini çekecek bir roman.
Bir deniz kıyısı hikâyesi!
Denizcilik edebiyatının en büyük yazarlarından Polonya asıllı İngiliz Joseph Conrad’ın başyapıtı, kuşkusuz empresyonist dönem sanatının edebiyata nitelikli bir yansıması olan Nostromo - Bir Deniz Kıyısı Hikâyesi’dir (Çev. Erhun Yücesoy / Can Yayınları).
Roman, Costaguana adlı hayali bir Güney Amerika ülkesi merkezinde, kolonyalist dönemde, 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşananları, sömürgeci dönem siyasal eylemlerinin muhteşem bir panoramasını en ince ayrıntısına dek sunmaktadır.
Doğan Kuban’ın ardından...
Hoyratça örselediğimiz o emsalsiz değerlere sahip cihan başkentini ne düzeyde tanıyoruz? Mimari yapıtları hakkında ne kadar bilgimiz var? Bin yılda yarattığımız mimari estetiğin doruk noktasında neler olmuş? Nasıl bir kent ve uygarlık kurmuşuz? Ortaya koyduğumuz eserlerin anlamı ve önemi nereden gelmektedir?
Geçtiğimiz Eylül ayında kaybettiğimiz çok değerli mimarlık tarihçisi ve akademisyen Prof. Dr. Doğan Kuban, bu sorulara ayrıntılı, bilimsel ve estetik yanıtlar veren güçlü akademik yapıtlarıyla tanınan çok önemli bir mimarlık hocasıydı.
Gerçek; bugün en çok özlediğimiz...
Gerçek; bugün en çok özlediğimiz... Arayıp da bulamadığımız... Postmodern çağ edebiyatının tüm dünyaya saçtığı büyük ve keşfedilemez yalanlar öylesine derin yaralar bıraktı ki bugün neyin edebiyat olduğu neyinse olmadığını iddia etmek için sayısız ecinni ile çarpışmak gerekiyor.
Doğan Kuban’ın ardından...
Hoyratça örselediğimiz o emsalsiz değerlere sahip cihan başkentini ne düzeyde tanıyoruz? Mimari yapıtları hakkında ne kadar bilgimiz var? Bin yılda yarattığımız mimari estetiğin doruk noktasında neler olmuş? Nasıl bir kent ve uygarlık kurmuşuz? Ortaya koyduğumuz eserlerin anlamı ve önemi nereden gelmektedir?
Geçtiğimiz Eylül ayında kaybettiğimiz çok değerli mimarlık tarihçisi ve akademisyen Prof. Dr. Doğan Kuban, bu sorulara ayrıntılı, bilimsel ve estetik yanıtlar veren güçlü akademik yapıtlarıyla tanınan çok önemli bir mimarlık hocasıydı.
İnsanlıkta değişen bir şey yok! (19.10.2021)
Francis Bacon’un Batıda çok iyi bilinen ve önemsenen fakat klasikler arasında yer almasına karşın bizde bugüne kadar basılmamış kitabı Antik Bilgelik (1984 Yayınevi); daha çok döneminde, devlet idarecilerine yön vermek için hazırlanmış bir düşünce klavuzu gibi. Yazarın, antikiteden miras efsane, destan, masal, mit ve kıssalar üzerinden giderek hazırladığı bir bilgelik betiği niteliğinde.
Büchner’den ‘Leonce ile Lena’... Hikmet Temel Akarsu’nun yazısı...
Georg Büchner, 24 yıl sürebilen kısacık ömrüne, birisi yarım kalmış üç oyun sığdırabilmiş olsa da Alman tiyatrosunun temellerini atmış yazarlardan biri. Ünlü klasik yapıtı Leonce ile Lena, Yücel Erten’in çevirisi ve alternatif dramaturjisiyle oldukça farklı bir biçemde 1984 Yayınevi tarafından yayınlandı.
Pastoral bir ağıt!
Soyut resim sanatındaki yetkin eserleri ile öne çıkan ressam Setenay Özbek, iki öykü kitabından sonra yayımlanan romanı Kafdağı’nın Ateşi’nde (Kafdav Yayıncılık) Çerkezlerin büyük sürgününü anlatıyor.
‘Parisli Bir Burjuvanın Pazar Gezintileri’
Gerçek; bugün en çok özlediğimiz... Arayıp da bulamadığımız... Postmodern çağ edebiyatının tüm dünyaya saçtığı büyük ve keşfedilemez yalanlar öylesine derin yaralar bıraktı ki bugün neyin edebiyat olduğu neyinse olmadığını iddia etmek için sayısız ecinni ile çarpışmak gerekiyor.
‘Değerli mimarlara kulak veriniz!’
Geçtiğimiz yıl yayımlanan mimarlık kitapları arasında en göze çarpanları zengin içerikleri, özenli tasarımları ve lüks baskılarıyla dikkat çeken “tribute” (övgü) kitaplarıydı: Prof. Dr. Ahmet Eyüce’ye Armağan, Ersen Gürsel Mimarlığı, Kent ve Planlama - Hüseyin Kaptan’a Armağan, Mimari Yansımalar - Prof. Dr. Şengül Öymen Gür’e Armağan bu kitapların başlıcaları...
Çağdaş sanatı anlayabilmek
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen “1980’den Günümüze Türkiye’de Görsel Sanatlar: Tanıklıklar ve Paylaşımlar” başlıklı seri söyleşilerin ayrıntılı bir derlemesi olan kitap, çağdaş sanatı anlamada temel başvuru kaynaklarından biri olmaya aday.
Şairi şairden sor… Turgut Uyar...
“Bir Şiirden” kitabında Turgut Uyar, Türk edebiyatında bugün en çok özlediğimiz, eksikliğini hissettiğimiz kişilikli eleştirmenliği damardan ve sakınmasız, hesapsız ve müdanasız, cüretkâr ve feragatli, has şairlere özgü gözüpeklik ve şairane bir adanmışlıkla yapıyor.
İnsanlıkta değişen bir şey yok! (25.02.2021)
Francis Bacon’un Batıda çok iyi bilinen ve önemsenen fakat klasikler arasında yer almasına karşın bizde bugüne kadar basılmamış kitabı Antik Bilgelik (1984 Yayınevi); daha çok döneminde, devlet idarecilerine yön vermek için hazırlanmış bir düşünce klavuzu gibi. Yazarın, antikiteden miras efsane, destan, masal, mit ve kıssalar üzerinden giderek hazırladığı bir bilgelik betiği niteliğinde.
‘Parisli Bir Burjuvanın Pazar Gezintileri’
Gerçek; bugün en çok özlediğimiz... Arayıp da bulamadığımız... Postmodern çağ edebiyatının tüm dünyaya saçtığı büyük ve keşfedilemez yalanlar öylesine derin yaralar bıraktı ki bugün neyin edebiyat olduğu neyinse olmadığını iddia etmek için sayısız ecinni ile çarpışmak gerekiyor.
'Bir Şiirden' Turgut Uyar! (12.10.2020)
“Bir Şiirden” kitabında Turgut Uyar, Türk edebiyatında bugün en çok özlediğimiz, eksikliğini hissettiğimiz kişilikli eleştirmenliği damardan ve sakınmasız, hesapsız ve müdanasız, cüretkâr ve feragatli, has şairlere özgü gözüpeklik ve şairane bir adanmışlıkla yapıyor.
Çağdaş sanatı anlayabilmek (06.10.2020)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen “1980’den Günümüze Türkiye’de Görsel Sanatlar: Tanıklıklar ve Paylaşımlar” başlıklı seri söyleşilerin ayrıntılı bir derlemesi olan kitap, çağdaş sanatı anlamada temel başvuru kaynaklarından biri olmaya aday.
Fransız nezaketi ve edebiyat!
Parisli Bir Burjuvanın Pazar Gezintileri, annesinin yakın arkadaşı Flaubert’in büyük emeklerle yetiştirdiği ve Fransız edebiyatına takdim ettiği Guy de Maupassant’ın başarı kazanan ilk öyküsü “Boule de Suif”in ardından Le Gaulois gazetesine yazdığı on makaleden oluşuyor. Bu on makale gazetede tefrika edildikten çok sonra, Maupassant öldükten sonra kitaplaştırılıyor, yazarın yeni keşfedilmiş bir romanı olarak rağbet görüyor; ayrıca Maupassant’ın yazarlığının erken dönemini, naif ve sade edebiyatını yansıttığı için de özel bir önem taşıyor. Yapıt, dönemin siyasal tartışmalarını, entelektüellerin atışmalarını, nihilist ve anarşistlerin diyaloglarını hatta hatta feminist bir isyan dalgası başlatmak için bir araya gelen dönemin entelektüel kadınlarının kongresini abartıya kaçmayan, insanı gülümseten, bugün için fazlasıyla naif kaçan epizotlarla anlatıyor.
'Bir Şiirden' Turgut Uyar! (19.08.2020)
“Bir Şiirden” kitabında Turgut Uyar, Türk edebiyatında bugün en çok özlediğimiz, eksikliğini hissettiğimiz kişilikli eleştirmenliği damardan ve sakınmasız, hesapsız ve müdanasız, cüretkâr ve feragatli, has şairlere özgü gözüpeklik ve şairane bir adanmışlıkla yapıyor.
Çağdaş sanatı anlayabilmek (28.06.2020)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen “1980’den Günümüze Türkiye’de Görsel Sanatlar: Tanıklıklar ve Paylaşımlar” başlıklı seri söyleşilerin ayrıntılı bir derlemesi olan kitap, çağdaş sanatı anlamada temel başvuru kaynaklarından biri olmaya aday.
Gerçek... Bugün en çok özlediğimiz...
Gerçek; bugün en çok özlediğimiz... Arayıp da bulamadığımız... Postmodern çağ edebiyatının tüm dünyaya saçtığı büyük ve keşfedilemez yalanlar öylesine derin yaralar bıraktı ki bugün neyin edebiyat olduğu neyinse olmadığını iddia etmek için sayısız ecinni ile çarpışmak gerekiyor. Bize bu sitemleri yaptıran ‘Parisli Bir Burjuvanın Pazar Gezintileri’, başarı kazanan ilk öyküsü “Boule de Suif”in ardından Le Gaulois gazetesine yazdığı on makaleden oluşuyor. Bu on makale Maupassant öldükten sonra kitaplaştırılıyor, Maupassant’ın yazarlığının erken dönemini, naif ve sade edebiyatını yansıttığı için de özel bir önem taşıyor.
Şairi şairden sor… Turgut Uyar...
“Bir Şiirden” kitabında Turgut Uyar, Türk edebiyatında bugün en çok özlediğimiz, eksikliğini hissettiğimiz kişilikli eleştirmenliği damardan ve sakınmasız, hesapsız ve müdanasız, cüretkâr ve feragatli, has şairlere özgü gözüpeklik ve şairane bir adanmışlıkla yapıyor.