"Her yere devlet mi yetişecek?"

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, seçimlere 39 günün kaldığını, ''12 Haziran'da sandıkları AK Parti ile patlatacaklarını'' söyledi.

Bu yeni dönemin adında, ileri demokrasinin olduğunu, bu yeni dönemin adında temel hak ve özgürlüklerin bulunduğunu, çıraklığın, kalfalığın geride kaldığını, ustalık döneminin geldiğini belirten Erdoğan, ''Çıraklığı bile olmayanların, kalfa olması mümkün mü, kalfa olmayanların usta olması mümkün mü? Onların sadece kuru sıkı attığını görürsünüz'' dedi.
 

''Anayasa, halkın anlayacağı dille yezılacak"

12 Eylül'de Anayasa'nın değiştirilmesi yönünde bir adım atıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye, tarihinde önemli bir Anayasa değişikliğini halkının önüne getirdi. Halkımız bize yüzde 58'le (Evet) dedi. Burada gerçekten çok büyük payınız oldu, çok emek verdiniz. O dönemde (Partimiz devamlı kapatılıyor) diye feryat edenlere, 'Gelin bunu engelleyelim' dedik. Kimdi onlar? BDP... (Sürekli kapanıyor, süreli kapanıyor). 'Gel kardeşim engelleyelim' bunu dedik, Meclise gelmediler, oy vermediler ve ne yazık ki bizim içimizden de bazı arkadaşlar, şimdi onlar MHP'de onlar da bu oyuna geldiler. Kampanyayı da zaten beraber yürüttüler CHP, MHP, BDP. Ama milletim onlara sandıkta gerekli dersi verdi. Yüzde 58 ile (Evet) dedi bu pakete. Şimdi milletim diyor ki; (Bu yeterli değil, Anayasa'nın tamamını değiştirelim).''

Şimdi sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin, aydınların hazırlıklar yaptığını, ama hepsinden öte, halkın hazırlık yaptığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Yeni Anayasa, halkın tam manasıyla anlayacağı dille yazılacak, daha küçük, teferruata boğulmayan, tecrübeyle, bugüne kadar olan tüm deneyimleri kapsayan bir Anayasa olacak. Bununla beraber arzu edilen tablonun parlamentoda oluşması halinde, parlamentoda, eğer halka gidebilme imkanı olursa halka gitmek suretiyle inşallah bu adımı atacağız.''
 

''Bu harekette çeteler yok"

Esenyurt'un vereceği oyların çok önemli olduğunu belirten Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben Türkiye'yi dolaşıyorum, sizleri, ilçeleri dolaşıyorum. Tüm arkadaşlarım ilçe ilçe, köy köy dolaşıyor. Sizler de aynı şekilde dolaşıyorsunuz, sizlere inanıyorum. Çünkü bu hareket sadece Tayyip Erdoğan'ın hareketi değil. Biz yola çıkarken, milletle yola çıktık. Rotayı siz çizdiniz. Sizin çizdiğiniz rota istikametinde yürüyoruz. Bundan sonra da milletin rotası istikametinde Türkiye büyümeye devam edecek.

Bu harekette çeteler yok, mafya yok, karanlık güçler yok. Bu hareket, çetelerin, mafyanın, karanlık güçlerin karşısında. İşte gerçekler ortada. Yola çıkarken, 'İleri demokrasi' dedik, 'Temel hak ve özgürlükler' dedik ve şu ana kadar bunun mücadelesini verdik.''
 

''4 tane temel taş dedik"

Başbakan Erdoğan, yola çıkarken, eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olmak üzere 4 temel taş üzerinde durduklarını belirterek, eğitimde her öğrenciye ücretsiz kitap dağıtarak, önemli bir adım attıklarını vurguladı.

Eğitimde akıllı tahta dönemine geçileceğini belirten Erdoğan, ''4 yılda Türkiye'de akıllı tahtanın girmediği derslik kalmayacak. Şu anda 163 bin dersliğimiz var. Modern dünya ilmin tahsilinde hangi imkanlara sahipse benim ülkem de aynı imkanlara sahip olacak'' dedi.

Bilgisayar donanımlı olacak akıllı tahtaların bütün dersliklerde olacağını ve 4 yıl içinde bütün öğrencilere elektronik kitap vereceklerini anlatan Erdoğan, bütün müfredatın bu elektronik kitapların içinde olacağını ifade etti.

Okulların ve dersliklerin sayısını arttırdıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Kimse (Fakirlikten dolayı ben çocuğumu okula gönderemiyorum) demesin. Biz şu anda sosyal güvencesi olmayan ailelere ne veriyoruz ilk öğretimde? Erkek öğrenciye 35 lira, kız öğrenciye 45 lira veriyoruz. Orta öğretimde erkek öğrenciye 45 lira, kız öğrenciye 55 lira. Bizden önceki iktidarlar ne veriyordu, üniversite öğrencisine 45 lira veriyordu. Biz 240 lira veriyoruz müracaat eden herkese. Geçen yıl burs verdiğimiz öğrenci sayısı 900 binin üzerine çıktı.

Şimdi çıkmış Bay Kemal diyor ki (Biz her aileye 600 lira vereceğiz). İnandınız mı? Onun söylediğini aslında biz şu anda yapıyoruz. Her öğrenciye verdiğimiz rakam bu. Senin verdiğin parayı zaten biz veriyoruz. Sosyal güvencesi olmayanlara ayrıca 150 lira nakit olarak maaş veriyoruz, erzak veriyoruz, yakıt yardımı yapıyoruz. Bunları saydığımızda bu rakam, 1250-1500 liraya doğru gidiyor.''

Eğitim

Erdoğan, Esenyurt'da düzenlenen ilçe mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'de üniversite olmayan ilin kalmadığını 81 ilin tamamına üniversite açtıklarını, birkaç yıl içerisinde de 81 vilayetin tamamında fakülte, meslek yüksekokulu ve meslek okulu sayısını artıracaklarını kaydetti.

Recep Tayyip Erdoğan, ''Ağrılı, Muşlu, Karslı kardeşlerim okumak için oralardan çıkıp buralara gelmeyecek, imkanları onların ayaklarına götürüyoruz. Böylece çocuklarımız anne şefkatinden merhametinden uzak kalmayacak'' dedi.

Bütün bunlar başarılırken hiçbir zaman halktan kopmadıklarına ve kopmayacaklarına işaret eden Erdoğan, sağlıkta da çok önemli işler yaptıklarını kaydetti.

Erdoğan, her doğanın 18 yaşına genel sağlık sigortası ile doğduğunu anımsatarak, herkesin geçmişe bir zaman yolculuğu yapmalarını istedi.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben sigortalıydım, Bay Kemal de SSK Genel Müdürü. Ah ahh sabahın erken saatinde hastaneye giderdik, elimize bir numara verirlerdi, o numara ile beklerdik. Sıra gelirse, doktor beyin yanına gidersen doktor bey de muayenehaneyi adres gösterir. Orada ne var? Money... Napolyon.. Parayı verdin verdin, vermedin hak getire. Ver bir aspirin gönder. Gidersin hastanenin eczanesine, ilacın yarısı var yarısı yok. Diğerleri yok. Dedik ki sayın Kılıçdaroğlu'nun azabına, gazabına bu milleti daha fazla mahkum etmeyelim. Geldik dedik ki 'Biz hastaneleri birleştireceğiz.' CHP ne dedi? 'Yapamazsınız'' Kılıçdaroğlu da 'Yapamazsınız' diyenlerden. 'Olmaz SSK işçilerindir' diyorlar. Tamamen popülist siyaset yaptıkları için.. Biz de 'Olur olur bal gibi olur' dedik. Oldu.''

Artık herkesin özel hastaneler dahil, istediği hastaneye gidebildiğini, istediği eczaneden ilaçları alabildiğini vurgulayan Erdoğan, ''Bakın, nereden nereye?. Bakın bu modern Türkiye'nin yüzü. Buna bizimle ulaştı Türkiye, Kılıçdaroğlu ile değil. O 'Hayır' dedi, biz 'Evet' dedik'' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu göreve gelinceye kadar iyi durumda bulunan SSK'nın ''bu tarihten sonra batmaya başladığını'' söyledi. Erdoğan, ''9 yıl genel müdürlük görevinde kalan Kılıçdaroğlu'nun, SSK batma noktasına gelince, işi götüremediğini görüp siyasete girmek kararı aldığını'' belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun siyasete girmek için müracaat ettiği Ecevit'in, çok başarısız bürokrat olduğu için veto ettiğini, aday yapmadığını söyleyen Erdoğan, ''Ama Sayın Baykal bu oyuna geldi. Baykal bu oyuna öyle bir geldi ki. Biliyorsunuz aslında Sayın Kılıçdaroğlu, gerçek manada genel başkan değildir. Kılıçdaroğlu, bir kaset genel başkandır. Skandal kasetle genel başkanlığa geldi'' dedi.

CHP'nin Muğla milletvekili adayı, eski DGM savcısının 2003'de hazırladığı iddianamesinde, Kılıçdaroğlu'nun Genel Müdürlük koltuğuna oturduğu SSK'da '''yolsuzlukların diz boyu olduğunu'' belirterek, ''sosyal güvenlik kurumlarının, devletin sırtında bir yük olduğunu, iyi yönetilmediğini, bu kurumlarda diz boyu ve yolsuzlukla anılır olduğunu'' yazdığını kaydeden Erdoğan, ''CHP'nin Muğla milletvekili adayı eski emekli DGM savcısı iddianamesinde bunu söylüyor, ben söylemiyorum. Buyurun Kılıçdaroğlu, hadi git anlat. Konuş bakalım ne diyecek sana, yoksa emekli savcı iddianamesini geri mi alacak?'' diye konuştu.

"Biz Kanal İstanbul'u hazırlıyoruz, onlar da bu tür tünelleri"

Başbakan Erdoğan, Ecevit'le ilgili Kılıçdaroğlu'nun kendilerine laf attığını dile getirerek, ''Git onu Ankara adayın Sinan Aygün'e anlat. 'Bu ülkeyi yönetemiyor, artık melekelerini kaybetti, idareden acizdir' diye suç duyurusunda bulunan Aygün ile konuş. Onu nasıl aday yaptın? Bunlar böyle Şu anda CHP Genel Merkezi ile adeta Silivri arasına bir tünel kazılıyor. Bunların marifeti bu. Biz Kanal İstanbul'u hazırlıyoruz, onlar da bu tür tünelleri hazırlıyorlar. Aradaki fark bu'' dedi.

Sağlıkta, adımları atmaya devam edeceklerini, halkın kimseye muhtaç durumda olmayacağını vurgulayan Erdoğan, dağlarda paletli ambulansların çalıştığını, bunun yanı sıra helikopter ambulansların da hizmet verdiğini anlattı.

Erdoğan, Gümüşhaneli böbrek hastası Semih'in jet ambulansların sayesinde sağlığına kavuşturulduğunu ifade ederek, ''Kılıçdaroğlu, ''2,5 yaşındaki Kübra'nın hesabını ver Recep' diyor bana. Ya, 2,5 yaşındaki Kübra'nın haberini kim verdi sana? Nereden öğrendin bunu. Madem biliyordun açlıktan bu yavru ölüyor, senin hiç vicdanın yok mu? Sen yardım etseydin de açlıktan kurtarsaydın ya. İlla her yere devlet mi yetişecek? Kaldı ki bu yavrunun olduğu yerde CHP belediyesi var, bu belediye niye uzanmadı o yavruya'' diye konuştu.

Öğrencilere, gençlere, belediyelere verilen bursların, CHP'nin bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesine götürülmesiyle kaldırıldığını belirten Erdoğan, ''Gençler uyanın. Bu CHP hiçbir zaman sizin yanınızda olmadı, olmayacak. Bunlar gençleri istimar ettiler, zira bunlar hep gençlerin üzerinden beslendiler. (Gençleri yürütelim, gençleri koşturalım, onlara molotofkokteyli attıralım BDP gibi)... Ben inanıyorum ki benim halkım bu seçimde bu oyunu bozacak'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Olimpiyat Stadı'nın yanında 1,5 milyon metrekarelik alan üzerinde en ileri teknolojiyle donanımlı devasa bir hastane kurulacağını, bir benzerinin de Anadolu yakasında yapılacağın anlattı.

Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, kendilerinin ise 8 yılda 13 bin 600 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını dile getiren Erdoğan, 2023 yılına kadar 15 bin kilometre daha bölünmüş yol yapacaklarını kaydetti.

Erdoğan, 500 bin konut hedefine ulaştıklarını da anlattığı konuşmasında, 2023'e kadar ikinci 500 bin konut hedeflerinin bulunduğunu aktararak, yoksul ve dar gelirliler için aylık 100-120 TL taksitlerle 20 ve daha fazla yıl taksitle ev vereceklerini, ayrıca evlenemeyenlerin çeyizinin bir kısmını da kendilerinin vereceğini belirtti.

AKP'de yerelde de genelde de sosyal devlet anlayışının hakim olduğunu, yapılan çalışmalarla halkı sosyal refaha kavuşturacaklarını dile getiren Erdoğan, ''Biz yapıyoruz, yapacağız, bunu konuşuyoruz, ama diğerleri, 'AK Parti ne verdiyse biz 5 katını, 3 katını vereceğiz' diyorlar. Yaa, biz bunlara alıştık, karnımız tok. 8 sene SSK'nın genel müdürlüğünü yapamadın yaa, Türkiye'yi nasıl yöneteceksin'' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, kamu net borç stokunu yüzde 61'den, yüzde 25'e düşürdüklerini, devleti yüzde 63 faizle borçlanırken, yüzde 7 ile borçlanır hale getirdiklerini, MHP-DSP-ANAP iktidarının bıraktığı 23,5 milyar borcu da 5,1 milyar dolara indirdiklerini söyledi.

Enflasyon

Kriz döneminde, Türkiye'de bir tek bankanın bile fona devredilmediğini, bir sigorta şirketi batmadığını, zarar eden Ziraat Bankası ve Halk Bankasının artık kazandığını kaydeden Erdoğan, ''Enflasyon ne idi, yüzde 30. Şimdi ne, yüzde 4,3. Tek haneli rakamlardayız. Bu bir canavardı, cebimizdeki canavardı, parayı sömürüyordu sülük gibi, ama bu modern sülükleri biz sildik attık'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, belli bir bölgenin, sahillerin partisi olmadıklarına dikkati çekerek, 14 Ağustos 2001'de yola çıkarken, ''Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet'' dediklerini anımsattı.

Erdoğan, ''Şu bayrağımızın kırmızı rengi, şehit kanlarımızın rengi değil mi? Hilal bizim bağımsızlığımızın ifadesi değil mi? Yıldız, şehitlerimizi temsil etmiyor mu? Peki bu niçin birilerini rahatsız ediyor. Soruyorum Neden? 780 bin kilometrekarelik vatanın tamamı bizim, 74 milyonun. Vatan toprakları üzerinde ameliyat yaptırmayız'' dedi.