İnternetle darbe yapılmaz
Bugüne kadar dinlenen 150’yi aşkın tanıktan hiçbirinin Fatih Hilmioğlu aleyhine ifade vermediğini belirten avukat Sever, “Duyuma, yoruma ve dedikoduya dayalı ifadeler hükme esas alınamaz” diye konuştu.

Avukat Sever, darbe iddialarının dayandırıldığı eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklerin hukuka uygun delil olmadığını belirterek iddianameden çıkartılmasını istedi. İnternet Andıcı sanık avukatlarından Ziya Kara, internet yayınıyla darbe yapılamacağını belirterek “Niyetleri olsa ellerindeki gücü kanuna aykırı olarak kullanıp darbe yapabilirlerdi” diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesindeki küçük duruşma salonunda görülen 67’si tutuklu 275 sanıklı davanın bugün 278. duruşması yapıldı. Başkan Hasan Hüseyin Özese, delillere karşı beyanların alınmaya devam edileceğini belirterek isteyen avukat ve sanıklara söz verdi. Avukat ve sanıklar, 15’er dakikalık sürenin dosyadaki milyonlarca evraka ve binlerce sayfalık tanık beyanlarına karşı açıklama yapabilmek için yetersiz olduğunu belirterek makul süre taleplerini yinelediler.Prof.Dr. Fatih Hilmiloğlu’nun avukatı Mehmet Sever, müvekkilinin mahkemenin 18 Şubat tarihli kararıyla sevk edildiği Adli Tıp Kurumu’nun randevu vermediğini belirtti. Avukat Sever, Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu’nun sağlık durumunun ağırlığına dikkat çekerek “Adli Tıp Kurumu’nun işi bu kadar ağırdan almasının sebebi nedir? Cezaevi şartlarında sağlığı her gün kötüye gidiyor. Sürecin hızlandırılması için ilgili kuruma yazı yazılmasını talep ediyoruz” diye konuştu,
İddianamede iddia edildiğini anlattı. Avukat Sever, darbe iddialarının, Bal“2002-2004 yıllarında kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı’nın, Hilmioğlu ve diğer sanıkların da bu darbe planına zemin oluşturmak için çalışma yaptıklarının” yoz davasından “darbeye eksik teşebbüs” suçlamasıyla 20 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklere dayandırıldığını söyledi. Emekli Orgamiral Özden Örnek’in bu günlüklerin kendisine ait olmadığını ifade ettiğine dikkat çeken avukat Sever şöyle devam etti:
İddia edilen günlükler, Özden Örnek’in bilgisayarından hakim kararıyla CMK’ye uygun elde edilmemiştir. Hukuka uygun elde edilmeyen delillerin hükme esas alınması mümkün değildir. Özden Örnek’e ait olduğu iddia edilen günlüklerin, hukuka uygun elde edilmediklerinden iddianameden çıkarılması gerekir. Günlüklerde belirten darbe planları ciddiye alınmamış olacak ki üç kuvvet komutanı hakkında dava açılmamıştır. ”
İnternetle darbe yapılmaz
Bugüne kadar dinlenen 150’yi aşkın tanıktan hiçbirinin Fatih Hilmioğlu aleyhine ifade vermediğini belirten avukat Sever, “Duyuma, yoruma ve dedikoduya dayalı ifadeler hükme esas alınamaz” diye konuştu.Emekli Albay Hulusi Gülbahar’ın avukatı Ziya Kara da müvekkilinin İnternet Andıcı kapsamında suçlandığını anlatarak “Savcının İnternet Andıcı’nın suça konu internet sitelerine zemin oluşturmak için hazırlandığı iddiası niyet okumadır, önyargıdır. İnternet Andıc 1999’dan beri yayınlanan internet sitelerini zapturapt altına almak, hukuku çerçeveye oturtmak için hazırlanmıştır ” dedi. Hulusi Gülbahar’ın yasal bir çalışma olduğunu düşündüğü Andıç’a paraf atmaktan başka bir eylemi olmadığını söyleyen Ziya Kara şöyle savunma yaptı:“İnternet, darbe suçunun işlenmesi için elverişli bir vasıta değildir. Ortada hükümeti yıkmak için cebir ve şiddet unsuru yoktur. Bu davadan eski Genelkurmay Başkanı da yargılanmaktadır. Darbe niyetleri olsa ellerindeki gücü kanuna aykırı olarak kullanıp yapabilirlerdi.”
Jandarma tutanakları
Davanın 11 Mart 2013 pazartesi günkü oturumunda stajyer avukat Ece Unutmaz’ın tablet bilgisayarla görüntü aldığı gerekçesiyle salondan çıkarılırken gelişen arbedeye ilişkin jandarma 4 tutanak hazırladı. Tutanakta CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’ın, siyah renkli, markası tespit edilemeyen bir cep telefonu ile salondaki olayları kaydetmeye başladığı anlatıldı. Çam’ın görüntü kaydettiğini gören bir jandarma erinin kendisini uyarmak istemesi üzerine Çam’ın el işareti ile susmasını istediği belirtildi. Bir jandarma onbaşının da durumu fark etmesi üzerin Çam’ın telefonunu cebine koyduğu belirtilerek “Çekim esnasında mahkeme kamera kayıtlarının yakalanmaması için CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz ve Bahçelievler Dergisi Genel Yayın Yönetmeni kartı ile basın mensubu olarak salona giren Alper Kızıltan tarafından önüne perde yapılmıştır” denildi.
Ersöz’e suçlama
Jandarmanın kendisine orantısız fiziki şiddet kullandığı gerekçesiyle bir jandarma binbaşı ile bir er hakkında suç duyurusunda bulunan avukat Hüseyin Ersöz hakkında da tutanak hazırlandı. Tutanakta, “Avukat Hüseyin Ersöz’ün görevli jandarma personeline direnerek yumruk sallamak suretiyle koluna vurduğu, iki eliyle iterek aktif direnişe devam ettiği” öne sürüldü. Jandarma görevlileri, aynı duruşmada avukat Vural Ergül hakkında da tutanak hazırladı.
Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı, dosyada 120 milyon adet belge bulunduğunu bunlara karşı 15 dakikalık sürenin “savunma hakkının kısıtlanması” anlamına geldiğini söyledi.
İlk tercihi olan Hukuk Fakültesi’nde severek okuduğunu anlatan Helvacı “Ancak orada öğrendiklerimizin bize burada bir faydası olmadığını gördüm. ‘Acaba kendimi savunmak için Uzakdoğu savunma sporlarını mı öğrenseydim’ diye düşündüm” şeklinde konuştu.
Başkan Özese “Bunlar savunmayı aşan beyanlar” diyerek Helvacı’nın sözlerini kesti. Helvacı “Espiri yaptım, espri dahi kabul edemiyorsunuz” dedi.
Başkan Özese ise “Siz mesleğinize aşık olabilirsiniz ama biz de adalet aşığıyız” diye konuştu.
Başbuğ’un avukatı
İnternet Andıcı dosyasından sanık eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi bilgisayarlarının hard disklerine ilişkin hazırlanan raporu yanlı bulduklarını ve kabul etmediklerini söyledi. Avukat Sezer “İnternet Andıçı nedeniyle, insanları suçlamak, tutuklu olarak bulundurmak akıl tutulmasıdır. Hukuk cinayetidir” dedi.
Avukat Sezer, iddianamede Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı’nın terör örgütü kurucusu ve yöneticisi olduğunun iddia edildiğine dikkat çekerek “Bu iddialar karşısında, iddialara göre mağdur durumunda olan ve bizim de tanıklığını istediğimiz; sayın başbakan bir gün dayanamayarak ‘Türk Silahlı Kuvvetleri bir örgüttür, ama terör örgütü değildir. Terör örgütü dediğiniz zaman affedilir bir yanı yoktur’ demek durumunda kalmıştır” diye konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan gönderilen hard disklere ilişkin bilirkişi raporun 5.5 GB’lik bir hacimde olduğuna dikkat çeken Sezer, rapora konu edilen belgelerin tamamında suça ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını ifade etti.
Zorlama yorum
Avukat Sezer “Tespit tutanağında bulunan tüm belgelere bakıldığında terör örgütü üyeliği ve yöneticiliğiyle darbe yapmak ya da darbe ortamı hazırlamaya ilişkin hiçbir veri bulunmamaktadır. Raporun mahkemenizi yönlendirme amacıyla zorlama yorumlardan ibaret olduğuna inandığımız değerlendirmelerine katılmıyoruz” diye konuştu.
Başbuğ’un görev dönemi
Raporda göndermede bulunulan hiçbir belgenin emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı görevini yaptığı 30 Ağustos 2008 - 30 Ağustos 2010 tarihleri arasında hazırlanmadığını belirten Sezer, şu taleplerini dile getirdi:
“Dosyaya naip hakim incelemesi, bilirkişi raporu olarak alınan tespit tutanaklarını tek yanlı olarak hazırlandığı için kabul etmiyoruz. Ayrıntılı inceleme yapıp beyanda bulunmak üzere mehil verilmesini talep ediyoruz. Tespit tutanağının uzman kişilerden seçilecek tarafsız bir heyet tarafından yeniden tanzim edilmesini talep ediyoruz.”
Başbuğ’un suçlandığı İnternet Andıcı’nın “İnternet sitelerini konu alan, metin kısmı iki sayfadan ibaret, yasal ancak tamamlanmamış bir karargah çalışması” olduğunu belirten Sezer “Andıç’ta kesinlikle suç teşkil edecek bir husus yoktur” dedi.
Sezer, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün tanıklık ifadelerinde de Başbuğ hakkındaki iddiaların asılsız olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Emekli Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının duruşmada hazır edilmelerine karşılık tanıklıklarının kabul edilmediğini anımsatan Koşaner “Mahkemeniz uygulaması ile açık ve net yasa kuralı çiğnenmiştir” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın sözlerini anımsatan Sezer, televizyon programlarındaki konuşmalardan alıntı yaparken Başkan Hasan Hüseyin Özese, süreyi çok aştığı uyarısında bulundu. Avukat İlkay Sezer’in raporun çok kapsamlı olduğunu belirtmesi üzerine Başkan Özese “Kendisi de gelip 15 dakika konuşabilir” dedi.
Sedat Peker
Tutuklu sanık Sedat Peker, “9 yıldır cezaevindeyim. 7.5 yıl başka bir dosyadan, 1.5 yıl da bu davadan tutukluyum. İnfazıma 1 ay kala tutuklandım” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın videolarının 25 milyon, kendisiyle ilgili videoların da 23 milyon kere izlendiğini belirten Peker, “Hakkımda hazırlanan videolar sevgi içerikli. Ben sevgi böceği, sevgi çiçeği değilim. Ama tahliye olmam durumda infial yaratacak bir durumum yok. Tahliye edecekseniz teşekkür ederim. Etmeyecekseniz de canınız sağ olsun” diye konuştu.
Orgeneral Nusret Taşdeler’in avukatı Metin Güçlü ise dava konusu internet sitelerinin 1999 yılında faaliyete geçtiğini ve belirtti. Avukat Güçlü “Müvekkilim bu siteleri ne başlatan ne de bitirendir. Müvekkilim hareket başkanı sıfatıyla bulunduğu bir yıllık süre içinde kendisiyle birlikte görev yapan Bilgi Destek Dairesi Başkanı İhsan Balabanlı ile bir üstü durumunda olan Harekat Başkanı Ergin Saygun internet sitelerinin söz konusu faaliyetlerinden dolayı suçlanmamışlardır ve davaya dahil edilmemişlerdir” dedi.
Avukat Güçlü, dayanak yapılan delillerle vatana ve millete hizmet eden bir orgeneralin tasfiye edilmeye çalışıldığını öne sürdü.
Tutuklu sanık avukat ve emekli üsteğmen Serdar Öztürk’ün avukatı Demet Reçber, Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya gelen evraklarla Ergenekon davasının Amerika ve Emniyet bağlantılarının ortaya çıktığını öne sürdü. Avukat Reçber, Öztürk’ün avukatlık bürosunun bulunduğu binanın kapıcısının 4 yıldızlı bir otelde tatil yaptığını, mali durumunun buna elveremeyeceğini anlattı. Öztürk’ün evinin önünde bekleyen polis memuruna ilişkin telefon görüşme trafiğine (HTS raporu) dikkat çeken Reçber, “6 ay içinde ABD Büyükelçiliği ve Amerika'yla defalarca görüşme yapmış” iddiasında bulundu. Duruşma bugüne ertelendi.

En Çok Okunan Haberler
-
'Son kabadayı' olarak biliyordu: Koğuşunda ölü bulundu
-
İmamoğlu farkı açıyor!
-
Nereden çıktı bu ‘kurucu önder’ lafı?
-
İsrail Şam'ı vurdu!
-
Oyuncu Şinasi Yurtsever hayatını kaybetti
-
MSB'den açıklama geldi!
-
İmamoğlu’nun şansı
-
Özgür Özel istifasını istemişti: Yusuf Özcan istifa etti
-
AKP'li başkanın eşine ‘kritik’ atama
-
Kanserle mücadele eden Tanyeli'den kötü haber!