Oy kaybına pansuman
TESAV Başkanı Erol Tuncer, "Daraltılmış seçim bölgesi sistemi büyük partilerin hesabına çalışır" dedi.

Seçimler konusundaki çalışmalarıyla bilinen Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı Erol Tuncer, hükümetin üzerinde çalıştığı “daraltılmış seçim bölgesi” sisteminin her zaman büyük partilerin hesabına çalışacağına işaret ederek “Seçim barajı düşürülünce iktidarın kan kaybı oluyor. Onu telafi etmenin bir yoludur büyük partiler için” yorumunu yaptı. AKP’nin çözüm sürecinde barajı düşürme sözü verdiğini anımsatan Tuncer, “Şimdi barajı indirmekte zorlanıyor. 12 Eylül’ün bütün uygulamalarını tukaka eden iktidar yüzde 10 uygulamasına dokunmuyor. Çünkü büyük partilere avantaj sağladığı için milletvekili sayısı çok oluyor. Baraj inerse vekil sayı azalacak” dedi.
Daraltma AKP’ye yarar
Tuncer, “Yüzde 5’e indirilmeli ki bir anlamı olsun. Eli gitmiyor, yüzde 7 yeter diyor. Bundan iktidarın kayıpları olacak. Buradan doğacak kayıplarını önleyebilmek için de ‘bölgeleri daraltayım’ diyor. Daraltılmış bölge hesaplama yapıldığı zaman büyük partilerin lehine çalışır” değerlendirmesini yaptı.
Tuncer “2011 yılında aldığı aynı oyla daraltılmış bölgeden bir miktar daha fazla çıkartabilir. Asıl belirleci olan bundan sonra alacağı oydur. Olası oy kaybının bir miktarını böyle telafi etmeye çalışacak. Net hesaplarını yapabilmek için daraltılmış bölgelerin ilan edilmesi lazım, ‘şu ölçülere göre daraltacağız’ diye. Ondan sonra simülasyon yapıp hesaplanır” diye konuştu.
TESAV Başkanı, hükümetin çözüm sürecine ilişkin barajın düşürülmesi konusunda verdiği sözü kendince yerine getirme olarak nitelerken “Ancak bizim için yeterli değil. Yüzde 10 barajının en büyük sıkıntısı küçük partiler açısından vatandaşın oyunu saptırıyor. ‘A partisine vereceğim ama barajı aşamaz’ diyerek ona en yakın B partisine mecburen veriyor. Baraj düşse seçmen oyunu daha özgür kullanacak” değerlendirmesini yaptı.
Kaygan çoğunluk çıkabilir
* TESAV Başkanı Tuncer’in verdiği bilgiye göre, dar bölge ile daraltılmış seçim bölgesi sistemleri şöyle:
*Dar bölge: Her bölge bir milletvekili çıkarıyor. Milletvekili sayısı kadar seçim çevresi oluşturuluyor. Yararı, milletvekili partisinin genel merkezine değil, kuvvetli şekilde seçmenine bağlanıyor çünkü seçmen o kişiyi çok yakından tanıyor. Seçmen açısından avantaj ancak parlamentedo kaygan çoğunluklar ortaya çıkabiliyor. Dar bölgede, etnik, mezhepsel köken, bazen de para önemli etken olarak öne çıkabiliyor. Bir aşiretin elinden alamayabiliyorsunuz.
* Daraltılmış bölge: Milletvekilinin çok olduğu illerde tek bölge yerine birden fazla bölgelere ayrılarak daraltılıyor. Bizdeki ekstrem olmayan örneği, İstanbul’daki 85 milletvekili üç bölgeye, Ankara’nın 31 milletvekili 2’ye, İzmir’in 26 milletvekili ise 2’ye bölünmüştür. Bunun nedeni 80 milletvekillik bir bölge yaptığınızda seçmenle milletvekili ilişkisi kopuyor. Seçmen de blok partisine oy veriyor. Hizmet verirken de seçmene fazla dikkat etmeden genel merkeze bakıyor. Seçmeni bölerek tanıması sağlanıyor. Daraltılmış bölge 1991 seçimlerinde uygulandı. Mesela Ankara 4 bölgeye bölünmüş, bir bölgede 5, diğerlerinde 6 milletvekili çıkmış. İstanbul 9 bölgeye bölünmüş; en az 3, en fazla 6 milletvekili çıkmış.

En Çok Okunan Haberler
-
Ekrem İmamoğlu'ndan flaş suç duyurusu
-
'Diploma' soruşturmasında yeni gelişme!
-
5 kişi hayatını kaybetti!
-
TÜİK şubat ayı enflasyon verilerini açıkladı!
-
AKP'li üyeler oturumu terketti
-
İBB Medya AŞ'ye operasyon!
-
'Türkiye'nin sorunlarını hangi parti çözer?'
-
Sergen Yalçın'dan flaş Galatasaray iddiası
-
'Yapılabilecek en kötü açıklama'
-
Bakanlık ünlü giyim markasını ifşa etti!