Oyuncu Ali İl: İhanetin her hali yıkıcı

- Sadakatsiz yayınlanmaya başlandığı ilk günden beri herkes aldatmayı, ilişkileri, arkadaşlıkları şöyle bir sorguladı. Sizce dostların, arkadaşların ihaneti mi daha yıkıcı yoksa aşkta ihanete uğramak mı?

Bence ihanetin her hali yıkıcı ama maalesef hayatın içinde her şey var ihanet de öyle. Hatta geçmemiz gereken bir sınav, öğrenilmesi gereken ders gibi insan seçmeyi öğrenmelisiniz. Yanlış insan tercihleri yapa yapa doğru insanın kim olduğuna karar verebiliriz İhanetin acısı o insana verdiğiniz değerden gelir ama en kötüsü insanın kendine ihaneti olsa gerek.

- Yitirilen güven bir daha yerine gelir mi sizce?

Ben geri geldiğine pek şahit olmadım. Bu duyguyu onarmaya çalışmak herkes için daha yorucu olur genelde ben tavsiye etmiyorum.

- Siz sadakat delince ne anlıyorsunuz?  

Tabii ki hayatta her şey insan için. Büyük konuşup yargılamamak lazım ama sadakat sadece gidip başkası ile birlikte olmaması değil. Bence bir insan sizi beynen de aldatabilir ve bu türlüsü de çok yıpratıcı olabilir, sadakat bence beyinde başlar.

- Sadakatsizliği affeder misiniz?

Hayır affetmem. Dediğim gibi büyük konuşmamak lazım ama ben bir koyu akrep burcuyum, affetsem bile bir gün patlarım kesin.

- Peki sadakatsizliğinizi itiraf eder misiniz?

Sadakatsizlik yaptığımı çok söyleyemem, tabii ki dünyanın en masumu değilim ama itiraf ilk başvuracağım yol olmazdı herhâlde.

- Dizinin sloganı: “Aldatılan kadının öfkesi cehennem ateşinden beterdir.” Hiç maruz kaldınız mı?

Bu sorular tuzak sorular, çok da özel (gülüyor), ama şunu söyleyebilirim eğer bir kadını gerçekten kızdırırsanız ondan uzaklaşsanız iyi edersiniz, diğer türlüsü fazla cesaret. Cehennem ateşine maruz kalmadım hayır (gülüyor).

- Melih’in hikâyesi nasıl sürecek?

İnanın Melih’in durumunu ben de merakla bekliyorum hiç fikrim yok.

 - Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları neler?

Oyunculuğun en çekilir yanı çok fazla insana dokunup onlarla bir ilişki alışveriş halinde olmak size gösterdikleri sevgi çok başka bir tatmin. İki hayat birden yaşıyormuş gibi zengin ve eğlenceli olabiliyor. Çekilmez yanı beklemek bence. Hem sette hem de iş dışında uzun boşluklarınız oluyor ve bu zamanları faydalı bir şekilde doldurmayı öğrenmek benim açımdan zaman aldı. Bunun dışında çekilmez bir tarafı yok benim için artıları daha fazla, bu yüzden başka bir iş yapamam sanırım.

- Hayattaki en büyük başarınız nedir?

Benim hayatım bana göre olduğu gibi. Çok büyük işler başardığımı söyleyemem ama sıfırdan geldim ben, hatta eksiden geldim. O yüzden şu anda bulunduğum nokta benim için tatmin edici.

- Eğer kendinizde bir şey değiştirebilecek olsaydınız, bu ne olurdu?

Eksi şeyleri çok fazla kafaya takıp mızmızlanıyorum bazen, bu gereksiz ve yorucu oluyor. Bazen birilerine vesveselerimden bahsedip onun da bana saçmalıyorsun demesine ihtiyaç duyarım çünkü saçmalıyorumdur, gerçekten üzerine çalışıyorum bunun (gülüyor).

- Kötülük sizce nedir?

İnsanları üzmekten çekinmemek, hak yemek, dedikodu, iftira, kibir ve bunlar için utanmamak.

- Hırslı biri misiniz, en çok ne sizi hırslandırır?

Mesleğim konusunda çok hırslıyım hatta bunu kontrol etmek için bazen fazla rahat görünebiliyorum. En çok ciddiye alınmamak beni hırslandırır.

- Hayattaki kırmızı çizginiz?

Ailem kırmızı çizgim tabii ki, hiçbir şeyin onları üzmesine zarar vermesine tahammül edemem.

- En büyük korkunuz ne?

Ölürken gözümün arkada kalması.

- Ülkece boğuştuğumuz yangınlar sizde hangi duyguları uyandırdı? Çaresizlik, öfke vs...

Ülke olarak yaşamadığımız bir felaket, kötü tecrübe pek kalmadı zaten bütün bu yangınlar seller felaketler üstüne tuz biber oldu. Açıkçası dünyayı tükettik ve geri dönüşü bence zor. Daha kötü olacak korkarım, hele muhtemel İstanbul depremini düşünmek bile istemiyorum. Yine de mücadeleye devam etmek zorundayız.