Ekrem İmamoğlu’nun diploma tartışmaları gündemi işgal edince, çoğu kişinin aklına AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diploması geldi.
Aslında hiç akıllardan çıkmaması gereken bu konu hakkındaki gerçek, 2021’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) vereceği bir yanıtla ortaya çıkarılabilirdi. Neler olmuştu hatırlayalım.
2014’te Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) sunduğu üniversite diplomasının fotokopisi, İstanbul 15. Noterliği’nde görevli bir kâtip tarafından aslı görülmeden tasdik edilmiş ve Türkiye Noterler Birliği Disiplin Kurulu, şikâyet üzerine notere uyarı cezası vermişti.
Aynı seçim öncesinde “Erdoğan’ın diplomasının sahte olduğunu” savunup dava açan Evrensel Yol Partisi Başkanı Metin Güler, Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi mezunu olduğu söylenen Erdoğan’ın, mezun olduğu fakülte ve bölüme ilişkin tartışmalarda iç hukuk yolu tükenince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yapmıştı.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), “Erdoğan’ın üniversite diploması olmadığını, ilgili kopyaların da birbirinden farklı olduğunu” iddia ederek 2015’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, savcılığın işlem yapmaması üzerine başvuru Anayasa Mahkemesi’ne taşınmıştı.
2016’da ise MHP ile anlaşan AKP, “partili cumhurbaşkanlığı” sistemini içeren teklif paketinde cumhurbaşkanı olmak için “4 yıllık üniversite mezunu olma” şartını “yüksek öğrenim yapmış olmak” şeklinde değiştirmişti.
CUMHURBAŞKANININ DİPLOMASI KİŞİSEL VERİ OLAMAZ!
HKP, Erdoğan’ın diploması hakkında yıllar boyunca YSK, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, Milli Savunma Bakanlığı, Eyüp Lisesi, Marmara Üniversitesi ve İBB’ye başvurarak 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde diploma bilgisi isteminde bulundu.
İBB dışındakilerin yönetimi iktidara bağlı olduğundan bilgi edinilememişti ama İBB’nin CHP’ye geçmesi dolayısıyla bilgi alınabilir diye düşünülüyordu. Ancak öyle olmadı. Başvuruyu değerlendiren İBB, 2021’de Erdoğan’ın diploması hakkındaki bilgi talebini reddetti!
Bunu dayandırdıkları maddeyi de şöyle açıkladılar: “4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu’nun 21. maddesinde ‘kişinin izin verdiği haller saklı kalmak üzere, özel hayatın gizliliği kapsamında açıklanması halinde kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır’ düzenlemesi yer almaktadır. Bu nedenle talebiniz, bilgi edinme hakkı kapsamı dışında olduğundan ilgili dilekçeniz üzerinde herhangi bir işlem yapılamamıştır.”
HKP, bunun üzerine yargıya başvursa da Ankara 9. İdare Mahkemesi, dava açıldıktan on gün sonra jet hızıyla, 20.01.2021’de HKP’nin dava açma ehliyeti olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Anayasa Mahkemesi de “kabul edilmezlik kararı” verince parti avukatları Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Doğan Erkan konuyu AİHM’ye götürdü.
ÇIKARDILAR AĞIZLARINDAKİ BAKLAYI!
Bütün bu tartışmaların ana nedeni, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 101. maddesi gereğince cumhurbaşkanı olacak kişinin yüksek öğrenim yapmış olması şartına karşın, Erdoğan’ın bir üniversite diplomasına sahip olmadığı iddiası.
İmamoğlu’nun diploması tartışılırken AKP’nin eski MKYK üyesi avukat Mücahit Birinci’nin sosyal medyadaki bir paylaşımına denk geldim. Aynen alıntılıyorum.
“Ha tüm bunlara rağmen muhtemelen lise mezunu olacak Ekrem’i aday mı yapmak istiyorsunuz? Bu soruşturma vesilesiyle, gelmekte olan kararı gören bir hukukçu olarak CHP yönetimine bir tavsiyem var.
Hükümetin size uzattığı anayasa elini sıkıp, Cumhurbaşkanlığı seçilme yeterliliğini ‘lise mezuniyetine’ indirgeyecek değişikliği olası bir pakete dahil etme fırsatınız halen mevcut. CHP’ye tavsiyem, ‘sahteciliği’ savunmak yerine, illaki Ekrem’i aday yapmak istiyorlarsa tavsiye ettiğim yola girmeleridir.”
Artık bu kadarına pes deyip yorumu size bırakıyorum!
