'Suriye'de 260 kişi öldü'

Humus kentine havadan ve karadan gece düzenlenen saldırılarda 260 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin de yaralandığı bildirildi.

Al Arabiya televizyonu aynı saldırıda 337 kişinin öldüğünü ve 1300 kişinin de yaralandığını öne sürerek, evlerdeki cesetlere ulaşılmadığını, ölü sayısının daha da artabileceğini iddia etti.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi örgütü ise Beşşar Esad'e bağlı askeri güçlerin Humus kentinin El Halidiye bölgesini bombaladığını, ölü sayısının 260'a yükseldiğini duyurdu.

Hükümet iddiaları yalanladı

Suriye hükümeti, ordunun, Humus'u bombaladığı iddialarını reddetti. Resmi haber ajansı SANA, televizyon görüntülerindeki cesetlerin, silahlı kişilerce kaçırılıp öldürülen Suriyeli vatandaşlara ait olduğunu belirtti.

Devlet televizyonu da "katliam haberlerinin", bugün Suriye'yle ilgili bir karar tasarısını oylaması beklenen BM Güvenlik Konseyi'ni etki altına almak için ortaya atıldığını iddia etti.

BM'de kritik toplantı

BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK), Fas tarafından hazırlanan karar tasarısını bugün oylamaya sunması bekleniyor.

BM Sözcülüğünden yapılan açıklamada, BMGK'nın, TSİ 16.00'da toplanacağı duyuruldu.

Bu arada, karar tasarısı metinlerinde son ana kadar değişiklik olabiliyor. Ancak Fas tarafından hazırlanan, dün gece BMGK'ya son olarak yeniden sunulan ve Türkiye'nin de sponsorları arasında bulunduğu karar tasarısı metninde, ''Arap Birliği'nin, Suriye'de demokratik ve çoğulcu siyasi geçiş sürecini kolaylaştırmayı amaçlayan 22 Ocak 2012'deki kararına tam destek'' verilirken, Rusya'nın kararı veto etmesini engellemek amacıyla, ''Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın yetkilerini yardımcısına bırakması'' maddesi metinden çıkarılmış bulunuyor.

Karar tasarısında Suriyeli yetkililerin, ''Sivillere karşı güç kullanımı, keyfi adam öldürmeler, tutuklamalar, infazlar, işkence ve kötü muamele'' gibi işledikleri tüm insan hakları ihlalleri kınanırken, Suriye yönetiminden insan hakları ihlallerine derhal son verilmesi isteniyor. Ayrıca, Suriye'de silahlı gruplar da dahil olmak üzere bütün taraflara, tüm şiddet eylemlerini sona erdirme çağrısında bulunuluyor.

Tasarının 15 üyeli BMGK'dan geçmesi için hiçbir daimi üye (ABD, Fransa, İngiltere, Çin ve Rusya) tarafından veto edilmemesi ve en az 9 üyenin ''evet'' oyunu alması gerekiyor.

Rusya'dan açıklama

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 48. Münih Güvenlik Konferansında yaptığı konuşmada, Suriye halkını her zaman desteklediklerini ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın da dostu olmadıklarını, ancak bu ülkede farklı silahlı grupların da bulunduğunu ve halka yönelik şiddetin sadece hükümet birlikleri tarafından gerçekleştirilmediğini belirtti.

Arap Birliği'nin, Suriye'de şiddetin önlenmesini ve dışardan bu ülkeye yönelik müdahale olmamasını istediğine işaret eden Lavrov, kendilerinin bu isteklere uygun olarak hazırladığı bir karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi'nde gerekli desteği bulmadığını, Batılı ülkeler tarafından hazırlanan diğer bir karar tasarısına da kendilerinin, askeri müdahaleyi dışlamadığı için karşı çıktığını ifade etti.

Reddettikleri karar tasarısının Suriye'deki hükümet birliklerinin silah bırakmasını da öngördüğünü, ancak ülkedeki diğer silahlı grupları ele almadığını kaydeden Lavrov, hazırlanacak karar tasarısında bunun da dikkate alınması ve bu konulara daha fazla açıklık getirilmesi gerektiğini söyledi.

Suriye'ye silah sevkıyatı yapmalarının bu ülkedeki ve bölgedeki durumu daha da gergin hale getirip getirmediğinin sorulması üzerine de Lavrov, "Suriye'ye yönelik silah satışlarımız bölgedeki dengeleri bozmuyor ve uluslararası yasalara da aykırı değil" diye konuştu.

Avrupa ülkelerini Rusya'ya müdahale etmekle de eleştiren Lavrov, dünyadaki tüm ülkeleri işbirliğine davet ettiklerini, ancak Rusya'da yaşanan transformasyon sürecinin hızının ülkesindeki şartlara bağlı olduğunu ve dışardan müdahalelerle değişmeyeceğini sözlerine ekledi.

Lavrov,  Interfax haber ajansına yaptığı açıklamada, Salı günü Esad ile görüşmek amacıyla Şam'a gideceğini söyledi.

Muhaliflerden protesto gösterisi

Humus'tan gelen haberlerin ardından Suriye'nin Türkiye Büyükelçiliği ve İstanbul'daki Suriye Başkonsolosluğu önünde protesto gösterileri düzenlendi.

Yaşanan gelişmelerin ardından Londra'da da büyükelçilik önünde yaklaşık 150 kişinin toplandığı bildirildi. Gece saatlerinde bazı protestocular Büyükelçiliğe zorla girme çalışınca, polis protestoculardan 5'ini binaya zorla girmek, birini ise polise saldırdığı gerekçesiyle gözaltına aldı.

Yunanistan'ın başkenti Atina'da da, göstericiler Suriye Büyükelçiliğine saldırdı.

Sabah erken saatlerde Suriye'nin Paleo Psihiko semtindeki büyükelçilik binası önünde toplanarak, Humus'daki saldırıları protesto eden yaklaşık 50 gösterici, elçilik binası önündeki nöbetçi kulübesini tahrip etti.

Büyükelçilik avlusuna girerek büyükelçiliğe ait bazı araçları tahrip eden, taş ve sopalarla elçilik binasının camlarını kıran göstericiler polis tarafından uzaklaştırıldı. 13 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

• SİVİLLERİN KORUNMASI İÇİN ÖNLEMLER ALINMALI

 Fotoğraf: REUTERS