Tolon: Şüpheli olmayı zul addediyorum

Ergenekon ve Zirve Yayınevi davalarından tutuklu yargılanan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin soruşturma kapsamında ifadesinin alınmasına “Daha yetmedi mi” diyerek tepki gösterdi. Tolon kendisi üzerinden TSK’in itibarsızlaştırılmasına yönelik sistematik saldırılar yapıldığını savunarak “TSK’nin şerefli mensuplarının onurunu korumak için başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere devletin tüm yetkili birimlerini göreve davet ediyorum” şeklinde çağrıda bulundu.

Eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon, dün avukatı aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada “TSK’den disiplinsizlik nedeniyle atılmış bir uzman onbaşının maddi hiçbir kanıta dayanmayan ve tamamıyla hayal ürününden ibaret iğrenç iftiraları nedeniyle Malatya Zirve Yayınevi’nde işlenen menfur cinayetlerin ardından bu kez de 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi’ne (TUSHAD) tarafından zehirlendiğine yönelik asılsız iddiaları nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda şüpheli sıfatıyla ifademe başvurulmuştur” dedi.

Tolon, TSK’de TUSHAD isimli bir kuruluşun kendisi tarafından kurulmadığı gibi böyle bir oluşumun varlığına ilişkin bilgisi ve görgüsü olmadığını belirtti. Tolon, Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök, eski Jandarma Genel Komutanı ve eski MİT Müsteşarı Teoman Koman, eski Seferberlik Daire Başkanı Mutlu Arıkan, eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli tümgeneral Can Teler ve eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün “Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde hiçbir zaman TUSHAD isimli bir birimin olmadığı”nı ifade ettiklerini anımsattı.

Tanığın çelişkileri

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefat ettiği tarihte Ankara Mamak’ta bulunan 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanı olarak göre yaptığını belirten Tolon şu açıklamada bulundu: “Müfteri gizli tanık, TUSHAD isimli oluşumun 1993 yılı sonlarında kurulduğunu ve başında Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreteri olarak benim bulunduğumu ileri sürmüştür. Benim Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği görevine getiriliş tarihim 12 Ağustos 1993 olup bu tarih merhum 8. Cumhurbaşkanımızın vefatından 5 ay sonrasına tekabül etmektedir. Salt bu tespit dahi müfterinin tamamıyla mesnetsiz ve kendi içerisinde dahi çelişen bu asılsız iddiaları ile şahsım arasında hukuku ve fiili hiçbir irtibatın kurulamayacağını açıkça ortaya koymaktadır.”

Zul addediyorum

“Bir müfterinin somut hiçbir delile dayanmayan ididalarına itibar edilerek ‘şüpheli’ sıfatıyla ifademe başvrulmasını dahi kendi adıma zul addediyorum” diyen Tolon açıklamasında şöyle seslendi: “Müfterinin maddi hiçbir deliler dayanmayan bu iftiralarına bakıldığında, 1954 yılından günümüze kadar ülkemizde cereyan eden tüm faili meçhul cinayetlerin, tüm şüpheli ölümlerin ve toplumsal çatışmaların, tek ve yegane sorumlusu olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gösterilmiş olduğu açıkça görülmektedir. Genelkurmay Başkanlığı’nın, Jandarma Genel Komutanlığı’nın ve MİT’in resmi yazıları yok sayılarak TSK’den disiplinsizlik nedeniyle atılmış uzman onbaşının tamamen mesnetsiz ve iğrenç iftiralarına dayalı olarak şahsım üzerinden gerçekte TSK’nin itibarsızlaştırılmasına, başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere devletin tüm yetkili birimleri daha ne kadar sessiz kalacaklardır?”

Devlet birimlerine çağrı

Tolon açıklamasında “Şansım ve bir kısım silah arkadaşlarım üzerinden her geçen gün giderek artış göseren iğrenç iftiralarla TSK’nin itibarsızlaştırılmasına yönelik bu sistematik saldırılar karşısında ‘daha yetmedi mi’ diye haykırıyor, TSK’nin şerefli mensuplarının onurunu korumak için başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere devletin tüm yetkili birimlerini göreve davet ediyorum” şeklinde çağrı yaptı.