Üniversiteye girişte sistem değişecek
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılması kararı alındı.

Yılda iki kez toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun dünkü toplantısında, eğitimle ilgili dikkat çeken kararlar alındı. Toplantının sonuçlarıyla ilgili açıklama Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'den geldi. Ergün, kurulda, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılması kararının alındığını söyledi.
Bakan Ergün, yeni üniversiteye giriş sisteminin sadece bilgiyi ölçmeye değil öğrencilerin temel yetkinliklerinin ölçülmesine ağırlık vereceğini belirterek, sistemin 2014 yılı sonuna kadar tamamlanacağını söyledi.
Kişilerin temel birtakım yetkinliklere sahip olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Ergün, şimdi eğitim sisteminde önceliğin bilgiden ziyade temel değerlere, temel yetkinliklere verildiğini, onun üzerine bilginin inşa edildiğini söyledi.
Bakan Ergün, dün gerçekleştirilen BTYK'da alınan birinci kararın, eğitim ve öğretim sisteminin niteliğini artırmak için mevcut durumun tespitine yönelik bilimsel çalışmalar yapmak olduğunu belirterek, ''Eğitim sisteminin tüm unsurlarıyla resmi çekilecek. Ortaya çıkan manzara, diğer ülkelerle ve ve bizim hedeflerimizle kıyaslanacak. Sonra eğitim sistemi temel değerleri veren, temel yetkinlikleri kazandıran ve o bilgileri bu temel değerler ve yetkinlikler çerçevesinde kullanma fırsatı sunan bir şekle dönüştürülecek'' diye konuştu.
'Dersler, video ortamında öğrencilere sunulacak'
Bakan Ergün, ikinci kararın ise TÜBİTAK'ın Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte gerçekleştireceği eğitim müfredatına uygun, dijital içerikler hazırlanması olduğunu bildirdi. Bu içeriklerde videolar, ses dosyaları ve interaktif ortamlarla desteklenmiş Z kitaplar (zenginleştirilmiş kitap) hazırlanacağını anlatan Ergün, bu kitaplara paralel, Türkiye'nin en iyi öğretmenleri tarafından verilen derslerin, video ortamında öğrencilere sunulacağını ifade etti.
''Bu yöntemlerle, Ağrı'daki bir çocukla Ankara'nın, İstanbul'un en iyi okulundaki çocuk, Van'daki bir çocuk, devlet okulundaki, köy okulundaki bir çocuk, bu bilgilere ulaşmak, Türkiye'nin en iyi öğretmenlerinden, en iyi içeriklerle ders alma imkanına sahip olacak. Bütün öğrenciler için tam bir fırsat eşitliği sunun bir altyapı oluşturuluyor'' diyen Ergün, TÜBİTAK'ın yayınlarının da dijital ortama taşınacağını, öğrencilere bu yayınlardan ücretsiz istifade etme olanağının getirildiğini söyledi.
'Üniversite öğrencileri için fırsat eşitliği sağlanmış olacak'
Üçüncü kararın ise üniversite öğrencilerine yönelik olduğunu belirten Ergün, şunları kaydetti: ''Aynı ders içerikleri, lisans düzeyinde üniversite öğrencileri için de hazırlanacak, YÖK'le işbirliği yaparak. Türkiye'nin en iyi hocalarından her ders, en etkili bir şekilde verilecek ve tüm öğrenciler, isterseniz Hakkari Üniversitesi'nde okuyun, isterseniz Boğaziçi Üniversitesi'nde okuyun, Bilkent Üniversitesi'nde okuyun. 'ODTÜ'deki şu hocadan şu dersi alabilseydim ne iyi olurdu' demeyecek öğrenci. O dersi, o hocadan alabilme imkanına sahip olacak. Üniversite öğrencilerimiz için de muhteşem bir fırsat eşitliği imkanı böylece doğmuş olacak.''
'Birçok öğrenci kendini ifade edebilme yeteneğine sahip değil'
Bakan Ergün, bireyin sahip olması gereken temel nitelikleri arasında kendini ifade edebilme, analitik düşünme, birlikte sorun çözme, yenilikçi projeler üretebilme gibi özellikler bulunduğunu belirterek, ''Çocuklarımızın bu temel nitelikleri etkin bir şekilde kazanmaları için eğitim programlarında revizyon yapılacak ve ders içerikleri buna göre hazırlanacak'' dedi.
Bazen, televizyonlardaki tartışma programlarındaki üniversite öğrencilerinin performanslarına dikkat ettiğini belirten Ergün, ''Kendini ifade edebilme yeteneğinin çok zayıf olduğunu görüyorum. Birçok öğrenci kendini ifade edebilme yeteneğine sahip değil'' diye konuştu.
'Türkiye'de dil eğitimin modeli değişecek'
Dil eğitimi konusunda da bir karar alındığını anlatan Ergün, Türkiye'nin bu konuda sıkıntılı bir ülke olduğunu söyledi. Çocukların çok temel şeyleri bile konuşamadığına veya anlayamadığına dikkati çeken Ergün, ''Niye böyle oluyor, bunu araştırıyoruz ve cevabını da buluyoruz. Dil eğitimini gramer ve kelime ezberleme çizgisi dışına çıkarmamız, daha pratik, hayatın içinden, gerekirse animasyonlarla desteklenen bir dil eğitimi anlayışına dönüştürmemiz gerekiyor. Kararlardan birisi bu. Türkiye'de dil eğitimin modeli değişecek ve alternatif eğitim modelleri tasarlanacak'' dedi.
'Temel kıstas milli öncelikler ve sektörel ihtiyaçlar olacak'
Bakan Ergün, diğer bir kararın ise yurt dışında lisansüstü eğitim alan öğrencilerle ilgili olduğunu bildirdi. Yurt dışında lisansüstü eğitim desteği alan öğrencilere yönelik programların yeniden yapılandırılacağını anlatan Ergün, bundan sonra milli öncelikler ve sektörel ihtiyaçların temel kıstas olarak ele alınacağını kaydetti.
'Her yıl bilim fuarları düzenlenecek'
Gençlerin bilime ve teknolojiye olan ilişkilerini canlı tutabilmek için geçen BTYK'da bilim merkezleri kurma kararının alındığını hatırlatan Ergün, o kararla ilgili adımların atılmaya başlandığını söyledi. Ergün, şimdi ise ilk ve orta öğretim öğrencileri için her yıl bilim fuarlarının düzenlenmesi kararının alındığını, bu sayede öğrencilerin, gerçekleştirdikleri projeleri başkalarına sunma kabiliyeti kazanacaklarını ifade etti.
'Üniversiteye giriş sistemi yeniden yapılandırılacak'
BTYK'da alınan en önemli kararı en sona bırakan Ergün, şunları kaydetti: ''Dün ki kararlardan en önemlisi, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılmasıdır. Üniversiteye giriş sistemi yeniden yapılandırılacak. Eğitim alanındaki atılan diğer adımların daha iyi sonuç vermesi için mevcut üniversiteye giriş sisteminde köklü bazı değişiklikler yapılması gerekiyor. Çünkü üniversiteye giriş sistemi lise ve ilköğretimi şekillendiriyor. Orada doğru bir tespit, yeni bir yapılanma ile alttaki atılan adımların da etkili ve kalıcı olması sağlanmış olacak. 2014 yılı sonunda bu yeni sistemin devreye girmesi hedefleniyor. 2014 sonuna kadar TÜBİTAK, Talim Terbiye Kurulu, YÖK, ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler birçok bilimsel çalışma yapacak ama işin özü şudur. Belki bugün TOEFL sınavları gibi yapılan sınavlar var. Bunlar, senede bir kere yapılan sınavlar değil. Belli periyotlarda yapılan ve siz istediğiniz zaman bunlara giriyorsunuz ve hangisinden en yüksek puanı aldıysanız ona göre bir tercih yapıyorsunuz. Bu, insanı rahatlatan, strese sokmayan... Daha çok seçenek sunan yapılar var, dünyada uygulanan modeller var. İlla o model, bu model... Ben örnek vermek için bunları söyledim. Bu örnekler de dikkate alınarak, amacımız, üniversiteye giriş sistemiyle öğrenci neyi biliyor bunu ölçmek değil, aslında lise düzeyinde almış olduğu temel yetkinlikleri ölçmeye ağırlık veren bir sistem. Daha çok bunu ölçen ve daha rahat bir sistem kurgulamaktır. Bu karar, başlı başına önemli bir karardır. Bu çalışma ile yeni sistem 2014 yılı sonuna kadar tamamlanmış olacaktır.''
'Son iki toplantıda çok önemli kararlar alındı'
Son iki BTYK toplantısında çok önemli kararlar alındığını ifade eden Ergün, alınan kararların özellikle eğitim sistemi üzerinde önemli etkileri olacağını dile getirdi.
Ergün, Türkiye'nin son yıllarda hayatın her alanında büyük bir ivme kazandığına işaret ederek, ''Bu ivme öyle bir seviyeye ulaştı ki Türkiye artık orta ve uzun vadeli hedefler koyabilen, o hedeflere ulaşmak için politikalar geliştirebilen bir ülke oldu'' dedi. Bakan Ergün, ekonomi alanında belirlenen 2023 hedeflerinin sadece hükümetin değil, toplumun her kesimi tarafından kabul edilen hedefler olmasının sevindirici olduğunu vurguladı.
'Lider ülke olmak için teknoloji önemsenmeli'
Türkiye'nin lider bir ülke olması ve sıçrama yapması için en çok önem verilmesi gereken alanlardan birinin teknoloji olduğuna dikkati çeken Ergün, ''Zira bilim ve teknoloji alanında atılacak olan her adım, başka alanlarda ciddi sıçrama yapmamıza imkan verecektir'' diye konuştu.
Ergün, hükümet olarak Türkiye'nin bilim ve teknoloji kapasitesini artırmak, Ar-Ge, markalaşma, inovasyon ve tasarım gibi konulara odaklanmaya ve daha yüksek katma değerli üretim yapan bir özel sektör oluşturmaya büyük önem verdiklerini ifade ederek, ''Son yıllarda yaşadığımız gelişmeler siyasi iradenin bu işi nasıl sahiplendiğini ve bu işe nasıl gönül verdiğini açıkça ortaya koymaktadır'' değerlendirmesinde bulundu.
Geride kalan süreçte üniversiteler, akademisyenler ve reel kesime sağlanan Ar-Ge desteklerinin büyük oranda artırıldığını dile getiren Ergün, 2002'de 2,5 milyar lira olan Ar-Ge harcamalarının bugün 10 milyar lira seviyesine yaklaştığını belirtti. Aynı dönemde tam zamanlı eşdeğer personel sayısının 3 kat, aynı sayının özel sektör açısından 6 kat arttığını kaydeden Ergün, bu oranın artırılması gerektiğini dile getirdi.
Üniversitelere yeni sıralama kriterleri
Bakan Ergün, bir önceki toplantıda girişimcilik ve yenilikçilik endeksine göre üniversiteleri sıralama kararı aldıklarını hatırlatarak, ''Bu sıralama aşağı yukarı tamamlandı. İnşallah eylül ayı sonuna doğru Türkiye'deki bütün üniversiteleri, hangi üniversite daha yenilikçi hangi üniversite daha girişimci bunu sıralayacağız'' dedi.
Söz konusu sıralamanın bugünlerde de yapılabileceğini ifade eden Ergün, üniversite öğrencilerinin tercih dönemi olması nedeniyle kafalarının karışmaması adına sıralamayı ertelediklerini söyledi.
Ergün, bilim merkezlerinin kuruluş kararını daha önceki toplantıda aldıklarını belirterek, toplantıda bilim merkezlerinin kurulması için TÜBİTAK bünyesinde 1 milyar lira bütçe ayrılma kararı alındığını bildirdi.
''81 vilayette bilim merkezleri kurmayı hedefliyoruz'' diyen Ergün, şu anda 6-7 büyükşehirde bu merkezlerin kurulmasına ilişkin protokol imzalandığını kaydetti. Ergün, 2013 sonuna kadar biri Konya'da diğeri Kocaeli'de olmak üzere iki büyük bilim merkezinin faaliyete başlayacağını ifade etti.
'İyi de bu 60 milyar doları kim harcayacak?'
Bakan Ergün, tpolantıda alınan kararların ağırlıklı olarak eğitimle ilgili olduğunu söyledi. Türkiye'nin insan kaynağını güçlendirmesi gerektiğini belirten Ergün, bunun eğitim sisteminde önemli değişiklikler yapmayı gerektirdiğini dile getirdi. Toplantının bilim ve teknoloji politikalarının eğitim politikaları ile mutabık olması açısından önemli olduğuna dikkati çeken Ergün, kararların her iki alandaki politikaları birbirleriyle örtüştürme amacını taşıdığını ifade etti.
Önümüzdeki yıllarda Ar-Ge harcamaları için bütçeden ayrılacak paya da değinen Ergün, 2023'te milli gelirin yüzde 3'üne kadar Ar-Ge'ye pay ayıracaklarını kaydetti. Bunun 60 milyar dolara karşılık geldiğini anlatan Ergün, ''İyi de bu 60 milyar doları kim harcayacak? Hangi nitelikteki insanlar harcayacak? Ülkemizin daha rekabetçi ve yenilikçi bir kimlik kazanması için üniversitelerin daha iyi araştırma yapması, reel sektörün daha yüksek katma değerli üretim yapması için bu altyapıyı işletecek olan insan kaynağını da oluşturmamız gerekiyor'' diye konuştu.
'Araştırmacı sayısını artırmalıyız'
Söz konusu insan kaynağının içerisinde araştırmacının ne oranda olduğunun da sorgulanması gerektiğini ifade eden Ergün, ''İnovasyon yapan ülkelerdeki araştırmacı sayısıyla bizim araştırmacı sayımız arasında önemli farklar var. Bin kişiye düşen araştırmacı sayısı ABD'de 5, her bin kişiden 5'i araştırmacı. Kore'de bu sayı 5,4, Almanya'da 4, bizde sadece 0,9, 1 diyelim hadi. Bu sayıyı mutlaka artırmamız icap ediyor. Aldığımız kararların temel nedeni bu sayıyı artırmak'' dedi.
Dünyada yeniliklere imza atanların gençler arasından çıktığını dile getiren Ergün, gençlerdeki girişimcilik ve yenilikçilik ruhunu yakalamanın son derece önemli olduğunu belirtti. Bilim ve teknolojiye olan ilgiyi diri tutanların doğal olarak başarıya ulaştığını, benzer imkanlar sağlandığında Türk gençlerinin diğer ülkelerdeki gençlerden geri kalmayacağını belirten Ergün, ''Bu nedenle eğitim sistemini ciddi bir şekilde revize etme kararı alınmıştır'' dedi.
Alınan kararla ilköğretimdeki 4+4+4 sisteminin çok daha işlevsel hale geleceğini anlatan Ergün, FATİH Projesi kapsamında dersliklere akıllı tahtalar kurulması ve öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılmasının sistemle bütünleşen bir başka uygulama olduğunu belirtti.
Öğretme tekniklerini ve eğitim müfredatını iyileştirmek gerektiğini kaydeden Ergün, öğrencilere saygılı, çalışkan, dürüst insan olmak gibi birtakım temel değerlerin öğretilmesinin önemini vurguladı.
'Sistemi kurgulama kararı alındı'
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergün, bir gazetecinin ''Üniversite sınav sistemi artık değiştirilecek mi?'' sorusu üzerine, kararın sınavla ilgili alınmadığını söyledi. Sistemin sınav ve sınav dışı unsurları da içerebileceğini belirten Ergün, ''Burada bunun ayrıntısını şu anda vermemiz mümkün değil. Zaten, o sistemi kurgulama kararı alındı'' dedi.
TÜBİTAK, Milli Eğitim Bakanlığı, ÖSYM ve YÖK'ün konuyla ilgili yapacağı araştırmaların sistemi doğuracağını anlatan Ergün, ''Sistemin içinde sınav olacak mı? Olacaksa nasıl olacak? Sistemin sınav dışı unsurları içermesi mümkün mü? Mümkünse hangi sınav dışı unsurlar üniversiteye girişte etkili olacak? Bütün bunları (içine) alan bir yapı kurgulanıyor'' ifadesini kullandı.
Ergün, sistemle öğrencilerin temel yetkinliklerini ön plana çıkaran ve öğrenciyi strese sokmadan sınava girmesini sağlamanın amaçlandığını belirtti. Bir başka soru üzerine Ergün, FATİH Projesi'nin lise öğrencilerini de kapsadığını belirterek, 5. ve 9. sınıflarda tablet bilgisayar dağıtımının yapılacağını dile getirdi.
Sanayi Üretim Endeksi
TÜİK'in bugün açıkladığı, Haziran ayı Sanayi Üretim Endeksi verilerine ilişkin soru üzerine Ergün, şu değerlendirmeyi yaptı: ''Sanayi Üretim Endeksi'ndeki mevsimsel birtakım değişiklikler, artışlar, azalışlar çok olağanüstü yorumlar yapmayı gerektirecek durumda değil. Neden? Türkiye'nin OVP ve büyüme hedefleri ile sanayi üretimindeki gelişmeler, örtüşen istikametteki gelişmelerdir. Bu gelişmeler de bu örtüşmeyi önümüze koyan gelişmelerdir. Bazı aylarda bir miktar azalma olur, bazı aylarda beklentilerin üstünde artış olabilir. Ama genel trend önemlidir. Genel trend, burada Türkiye'nin OVP'deki hedefleri ile uyumlu bir trenddir. Hatta biraz daha fazla. Yılın tamamında OVP'de yüzde 4 hedeflenmişse belki bir miktar üzerindeki bir büyümeyi gerçekleştirecek sanayi üretimine imkan veren bir tabloyu görebileceğiz.''
Ergün, bir gazetecinin, yeni üniversiteye giriş sisteminin 2014 yılında tamamlanacağını hatırlatarak, ''Öğrenciler 2015'te mi yeni sistemde sınava girecekler?'' sorusu üzerine, sistemin içeriğini kendisinin de bilmediğini ifade etti. Alınan kararın 2014 yılına kadar üniversiteye giriş sistemini yenilemek yönünde olduğunu kaydeden Ergün, kararın daha alt kademedeki öğretim kurumları ile de uyumlu olduğuna dikkati çekti.
BTYK toplantısında alınan kararların birçoğunun eğitimin diğer konularını da etkilediğini belirten Ergün, ''O etkileyen kararlar, bu sistemle uyumlu etkiler meydana getirebilecek nitelikte olan kararlar olacaktır'' dedi. Ergün, bir başka soru üzerine, dil eğitimiyle ilgili olarak konuşmaya ve anlamaya dayalı bir sistemin kurgulandığını kaydetti.
Bakan Ergün, ''Öğrenciler, videolu eğitim veren öğretmenlerin dersinden mi geçecekler. Böyle mi algılanmalı?'' sorusu üzerine, konunun bu şekilde algılanmaması gerektiğini belirterek, ''Ders konuları müfredatta belli. Öğrenciler, konuları hem kendi sınıfındaki öğretmenden hem de videolu eğitim veren öğretmenden takip edebilecekler'' diye konuştu.
YÖK Başkanı: BTYK'nın kararı, yeni bir sistem üzerinde çalışma kararıdır
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Vilayetler Evi'nde düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının BTYK'da alınan kararlara ilişkin sorularını yanıtladı. BTYK'da üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmaların YÖK'ün sorumluluğunda ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK'ın katılımıyla yapılmasının kararlaştırıldığını belirten Çetinsaya, yeni sistemin 2014 yılının sonuna kadar uygulanmaya konulması yönünde de karar alındığını anımsattı.
Prof. Dr. Çetinsaya, ''Bu, yeni bir sistem üzerinde çalışma kararıdır. Sistemin içeriği, özellikleri takdir edersiniz ki sadece zihinler ve düşünceler anlamındadır. Zannediyorum en kısa zamanda bir çalışma başlayacaktır. Çünkü artık devletin temel metinlerinden biri haline gelmiştir. Komisyon çalışmaları başlayınca kamuoyuyla bilgi paylaşılacaktır'' diye konuştu.
Konuyla ilgili bir taslağın olup olmadığı sorusuna da Çetinsaya, ''Hayır. O taslağın ortaya çıkarılmasına yönelik çalışma grubu kurulacak ve bir taslak o zaman oluşturulacak'' yanıtını verdi. Çetinsaya, konuyla ilgili olgunlaşmış bir metnin söz konusu olmadığını yineledi.

En Çok Okunan Haberler
-
Oval Ofis'te 'küfür' iddiası
-
Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal gözaltına alındı
-
Zorlu Holding CEO'su Cem Köksal hakkında soruşturma!
-
Erdoğan şehit ailelerine seslendi
-
Cübbeli Ahmet'ten 'çakarlı araç' savunması
-
'İmralı' sürecinde amaç açığa çıktı!
-
İftar için horoz kesmek istedi: Kan kaybından öldü
-
Erdoğan'ın diploması nerede?
-
ABD'de aşağılanan Zelenski aradığını orada buldu
-
Dilan Polat: 'Yaşamak istemiyorum'