Fransa uçurumun kenarında durdu
Ahmet İnsel
Son Köşe Yazıları

Fransa uçurumun kenarında durdu

15.12.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Fransa yabancı düşmanı, aşırı milliyetçi, faşizan sağın bir veya birkaç bölgeyi yönettiği bir ülke olma utancından son anda kurtuldu. Milli Cephe’nin (MC) listeleri on üç bölgenin hiçbirinde ikinci turu önde bitiremedi. Dolayısıyla iki hatta üç bölgeyi yönetmesi beklenen Marine Le Pen’in partisinin eli böğründe kaldı. Kaldı ama herkesin aklında “şimdilik mi” sorusu var.
Aşırı sağ partinin ikinci turda göreli başarısız olmasını iki etmen sağladı: On puan artıp yüzde 60’a varan katılım ve Sosyalist Partisi’nin iki büyük bölgede seçimlerden sağ aday lehine çekilmesi. Sağ ve aşırı sağın yarıştığı bu iki bölgede, Marine Le Pen oyların yüzde 42’sini, kuzini Marion Le Pen de yüzde 45’ini aldı. Bu bölge parlamentolarında muhalefet sadece MC’den oluşacak!
Sol seçmenlerin, MC’ye karşı cumhuriyetçi ittifak refleksi sağ partilere oy veren seçmenlerden çok daha güçlü olduğu bir daha görüldü. Sarkozy’nin Cumhuriyetçiler Partisi sol lehine hiçbir bölgede seçimlerden çekilmedi. İkinci tur sonuçları, sağ parti seçmenlerinin yarıya yakınının MC ve sol arasında tercih yapmak gerekse, MC’yi tercih edeceğini gösteriyor. Bu oran solda çok düşük.
Marine Le Pen, pazar gecesi yaptığı konuşmada, partisinin Fransa’da siyasal alanda gündemi belirleyen güç olduğunu gösterdi ve hemen 2017’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasını başlattı. Fransa’da sağ ve solun iktidar ortağı olduklarının tamamen ortaya çıktığını, rejimin can çekişmekte olduğunu, seçmenleri “çocuk yerine koyarak, tehdit ve manipüle ederek”, bu sistemin halkın sırtından kazanmaya devam ettiğini iddia etti. “Halkın özgürleşmesi için bu bedelin ödenmesi gerektiğini”, artık MC’nin seçmenlere benzeyen seçilmişleriyle gerçek ana muhalefet partisi olduğunu söyledi. En önemlisi, cumhurbaşkanlığı seçimleri perspektifinde artık sol ve sağ ayrımının bittiğini, siyasal ayrımın “küreselcilerle yurtseverler arasında” olduğunu ilan etmesiydi. Le Pen, küreselcileri, kabaca, “AB yandaşı, çokkültürlülük savunucusu, milli değerleri küçümseyen elitler ve onların işlerini gören, sistemi yürüten, halkı sömüren siyasetçiler” olarak tarif ediyor. Belli ki cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası boyunca bu temayı işleyecek.
Kuzini Marion Le Pen’in de, “Cumhuriyet değerleri adına demokrasiyi baltaladılar” deyip konuşmasını işgal altındaki bir ülkede direniş çağrısı yaparcasına bitirmesi anlamlıydı.
Pazar akşamı Fransa siyasal alanında bir büyük fay hattı iyice ortaya çıktı. MC sözcüleri sistem partilerinin aralarında anlaşıp, demokrasinin katledilişinden dem vurup, konuşmalarını “Yaşasın millet, yaşasın Fransa” diye bitirirken sosyalist Başbakan Walls ise, herkesi koruması altına alan Cumhuriyet ve ortaklığın temeli olarak laikliğe vurgu yapıyor, “Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Fransa” diye konuşmasını bitiriyordu. MC demokrasinin, elbette “milli ve yerli” olanını savunuyor. Ama ikisi örtüşür biçimde küreselci/yurtsever, demokrasi/cumhuriyet ayrımları etrafında oluşturulan siyasal alanı kutuplaştırma taktiğini etkisiz kılmak için, iktisadi krize neoliberal yöntemlerle yanıt vermekte bugüne kadar ısrar eden sosyalistlerin ya da sağ ittifakın radikal bir politika değişikliği yapabilecekleri konusunda ne yazık ki pek umut ışığı yok.
Fransa bugün bölge seçimlerinde ikinci turda oyların yüzde 30’unu almış, bölge parlamentolarında üye sayısını 118’den 358’e çıkarmış MC gibi bir partinin artık her yerde var olduğu bir ülke. Marine Le Pen, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, bu seçmen tabanıyla ikinci tura kalma şansını daha da arttırmış durumda. Babası 2002 cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunda 6.4 milyon oy alıp ikinci tura kalmış ve sosyalist adayı yarış dışı bırakmıştı. Kızı şimdi 6.8 milyon oy aldı. Bu durum solun cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalmama ihtimalini artırıyor. Çünkü MC gibi, sağ da artık neredeyse tek blok oluşturmuş durumda. Sol ise, birinci tura üç, dört ayrı listede girip, sonra ikinci turda toparlanma alışkanlığını koruyor. O zaman da ikinci tura sağ ve aşırı sağ adayların kaldığı 2002 tecrübesinin 2017’de tekrarlanması hemen hemen kesinleşiyor.
Evet, Fransa pazar günü uçurumun kenarından döndü. Ama bir ayağı boşlukta durmaya devam ediyor.

Yazarın Son Yazıları

Hınç politikaları ve nihilizm

Hınç politikaları ve nihilizm

Devamını Oku
04.09.2018
Bir otokrat prototipi

Bir otokrat prototipi

Devamını Oku
01.09.2018
Kayırma ekonomisinin bedeli

Kayırma ekonomisinin bedeli

Devamını Oku
28.08.2018
Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Üzerine suç atmanın dayanılmaz hafifliği

Devamını Oku
25.08.2018
Trump ve yeni otoriterizm

Trump ve yeni otoriterizm

Devamını Oku
21.08.2018
Büyük kriz gözüktü

Büyük kriz gözüktü

Devamını Oku
14.08.2018
İş Allah’a kalınca....

İş Allah’a kalınca....

Devamını Oku
11.08.2018
Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Anti-konformist gericilik ve yavaşlayan küreselleşme

Devamını Oku
07.08.2018
Yeni-patrimonyalizm üzerine

Yeni-patrimonyalizm üzerine

Devamını Oku
04.08.2018
Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Liberalizmden doğan otoriter kapitalizm

Devamını Oku
14.07.2018
Erdoğanizm Türkiyesi

Erdoğanizm Türkiyesi

Devamını Oku
10.07.2018
Post-komünist otoriter kapitalizm

Post-komünist otoriter kapitalizm

Devamını Oku
07.07.2018
Otoriter kapitalizmin geleceği

Otoriter kapitalizmin geleceği

Devamını Oku
03.07.2018
Kindar nesil böyle yetiştirilir

Kindar nesil böyle yetiştirilir

Devamını Oku
30.06.2018
Durum budur…

Durum budur…

Devamını Oku
26.06.2018
Yarın ve ötesi

Yarın ve ötesi

Devamını Oku
23.06.2018
Paçalardan akan ne?

Paçalardan akan ne?

Devamını Oku
19.06.2018
Kibrin otokrat hali

Kibrin otokrat hali

Devamını Oku
16.06.2018
Siyasette yalan ve yanlış

Siyasette yalan ve yanlış

Devamını Oku
12.06.2018
Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Tayyip Erdoğan pişman mıdır?

Devamını Oku
05.06.2018
Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Gazeteci istihbaratçıyla işbirliği yapınca...

Devamını Oku
02.06.2018
Dindaş/ırktaş demokrasisi

Dindaş/ırktaş demokrasisi

Devamını Oku
29.05.2018
Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Cumhurbaşkanı koruması PÖH’e teslim

Devamını Oku
26.05.2018
Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Üfürükçü hoca analizleriyle ekonomiyi yönetmek

Devamını Oku
22.05.2018
HDP’nin alacağı oyun önemi

HDP’nin alacağı oyun önemi

Devamını Oku
19.05.2018
AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

AB Sayıştayı’ndan YİP uyarısı

Devamını Oku
15.05.2018
Enkaza işaret etmek yeterli değil

Enkaza işaret etmek yeterli değil

Devamını Oku
12.05.2018
Diktatörler seçimle gider mi?

Diktatörler seçimle gider mi?

Devamını Oku
08.05.2018
HDP kilit parti olabilir

HDP kilit parti olabilir

Devamını Oku
05.05.2018
Seçim öncesi 1 Mayıs

Seçim öncesi 1 Mayıs

Devamını Oku
01.05.2018
Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Uzatmalı iktidar Ermenistan’da beş gün sürdü

Devamını Oku
24.04.2018
Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Ahlak düşkünlüğü siyaseti ve huzur ihtiyacı

Devamını Oku
21.04.2018
Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Başkanlığı bir türlü bırakamayanlar

Devamını Oku
17.04.2018
Trump’ın kuyruğundaki Macron

Trump’ın kuyruğundaki Macron

Devamını Oku
15.04.2018
Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Fransa’da yeniden laiklik tartışması

Devamını Oku
14.04.2018
Satranççıya karşı tavlacı

Satranççıya karşı tavlacı

Devamını Oku
10.04.2018
Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Seçimli tek adam olmanın bazı zorlukları

Devamını Oku
07.04.2018
Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Sessiz devrimden kültürel karşıdevrime

Devamını Oku
03.04.2018
Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Macron SDG’ye hangi vaatte bulundu?

Devamını Oku
31.03.2018
Irkçılığı besleyen yalan haberler

Irkçılığı besleyen yalan haberler

Devamını Oku
27.03.2018