Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye’de ‘laiklik’ laik midir?
AKP iktidara geldiğinde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 74 bin personeli vardı. Çoktu. Daha da çoğaldı, 2017’de personel sayısı 117 bin oldu. On beş senede artış yüzde 58. Aynı dönemde Türkiye nüfusu yüzde 22 arttı. DİB’in kadroları, nüfus artışının yaratacağı hizmet artışı ihtiyacının çok üstünde büyüdü. Çünkü AKP iktidarında ve son yıllarda giderek daha fazla, DİB Sünni din hizmeti verme görevinin ötesinde, iktidarın kültür ve eğitim politikasının önde gelen bir aktörü oldu.
Diyanet’in 2017’de 117 bin 378 olan kadro toplamının dağılımı şöyle: İmam hatip 71 bin 362, Kuran kursu öğreticisi 19 bin 721, müezzin 11 bin 908. Geri kalanı teknik personel. AKP iktidara geldiğinde cami sayısı 75 bin 941’di. 2016 sonunda 87 bin 300 oldu. On beş yılda DİB personeli, cami sayısından neredeyse dört kat fazla büyüdü. Buna paralel olarak DİB’in bütçesi, özellikle son yıllarda hızla arttı. 2015’te DİB’in bütçe başlangıç ödeneği 3.5 milyar TL idi. 2017 sonu bütçe gerçekleşme tahmini, 8.1 milyar TL. Son üç yılda Diyanet’in harcamaları yüzde 76 arttı. Enflasyondan arındırılınca, üç yılda gerçek artış yüzde 50!
Bu harcamaların yüzde 90’ını personel giderleri oluşturuyor. Türkiye’de Sünni din hizmetinin bütçe içindeki payını dikkate alırken, buna Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı çalışan personeli de ilave etmek gerekir. Bu sayı 2015’te 56 bin 328’di. İmam hatip okulu açılışı furyası içinde son iki yılda muhtemelen artmıştır. 2016’da Milli Eğitim bütçesi içinde bu genel müdürlüğe 3.6 milyar TL ayrılmıştı.
Türkiye’de devletin yarı resmi dini konumunda olan Sünni İslam eğitim-öğretim ve din hizmetlerinde bugün 180 bine yakın kamu görevlisi çalışıyor. 2016’da devletin doğrudan verdiği din hizmetleri ve din eğitim-öğretimi için kamu bütçesinden 10 milyar TL’den biraz fazla harcandı. Diyanet Vakfı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün toplamda bir milyar lirayı geçen harcamaları buna dahil değil. Laik Cumhuriyete hoş geldiniz!
Gelgelelim, zaten doksan yıldan beri bu “laik” Cumhuriyet yürürlükte değil mi? AKP iktidarı laikliği, din ve devlet işlerinin ayrılması olarak başından beri tasarlamamış olan devlet yapısı içinde, DİB’i sadece kuruluş amacının tersi yönde kullanıyor. Laikliği, devletin dini denetim altında tutması olarak anlayan laikçi anlayışın kurduğu ve geliştirdiği kurumu, AKP iktidarı, yasalarda hiçbir değişiklik yapmadan, dinin topluma yön ve şekil vermesinin aracına dönüştürdü. Bugün hâlâ seküler otoriter Cumhuriyetin savunucuları, Diyanet’in bir merkezi devlet idaresi olmasını eleştirmekten imtina ediyor. Hatta bir kısmı, DİB’in kurum olarak laisizmin özüne uygun olduğunu savunuyor.
Ülkemizde on yıllardır süregiden bir kültür savaşı var. Diyanet, AKP liderinin özel yönlendirmesiyle, şimdi toplumu dindarlaştırma politikasının hücum gücü olarak kullanılıyor. Buna gayet haklı olarak tepki gösterenlerin bir kısmı, Diyanet’in laik bir kurum olduğunu iddia etmekten geri kalmıyor. Din hizmetleri vermekle yükümlü laik bir kurum olabilir mi sorusunu sormaktan kaçınıyorlar. Halbuki laikliği devletin dini denetim altında tutması olarak tanımlayan anlayışın yarattığı bu kurumun, hiçbir kurumsal değişiklik geçirmeden, dindar nesiller yaratılması ve dinin toplumsal yaşamı yönlendirmesi aracına nasıl kolay döndüğü ortada.
Laiklik demokrasinin olmazsa olmaz tamamlayıcısıdır. Kuşkusuz, ama hangi laiklik? Soruyu tersten soralım. Dini denetim altında tutmak için veya tam tersine toplum üzerinde bir dini denetim ve baskı yaratmak için devletin doğrudan din hizmeti vermesi, üstelik bunu çoğunluğun mezhebiyle sınırlı tutması, demokrasiyle bağdaşabilir mi? Otoriter laiklikle otoriter Sünniliğin ortak paydası, demokrat olmamalarıdır. Zaten bu yüzden, Diyanet’in ne kuş ne deve kurumsal yapısı her ikisine uyuyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi