2020’den 2021’e izlenimler
Alev Coşkun
Son Köşe Yazıları

2020’den 2021’e izlenimler

04.01.2021 06:10
Güncellenme:
Takip Et:

Bugünlerde, 2021’de AKP siyasal iktidarının yumuşak karnı ekonomi politikaları olacaktır. Seçmenin oyunu da ekonomi ve hayat pahalılığı şekillendirecektir.

2020’den 2021 yılına geçerken kısa bir kuşbakışı izlenimleri vermekte yarar var.

Öncelikle, 2020 bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de Kovid-19 pandemi sürecinin etkisi altında geçti.

Bu konu üzerine her gün yazıldığı için kişisel önlemler almak, aşıyı beklemek gibi temel noktalar içerisindeyiz.

2021’de daha akılcı, daha objektif, daha şeffaf bir pandemi yönetimi istemek herkesin hakkıdır.

İç politikaya gelince özetle kısır bir döngü içerisinde bulunuyoruz.

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi

Dünyada bir benzeri olmayan, partili Cumhurbaşkanlığı sistemi artık tam anlamıyla tek adam rejimine evrilmiş bulunuyor.

Sistem, özellikle yasama gücünü kenara itmiştir. Meclis adeta fonksiyonu kalmamış bir kurum manzarası gösteriyor.

Son bütçe görüşmeleri bu gerçeği bir kez daha ortaya çıkardı.

Duvara çarpan sistem

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, dünyada benzeri olmayan bir modeldir. Bu sistem, Latin Amerika’da çok görünen başkanlık değil, otoriter “başkancıl” sisteme dönüşmüştür. Ne yazık ki , dünya literatüründe “Türk Tipi Başkanlık” diye küçümsenmekte, itibarsızlaştırılmaktadır.

Uygulanan bu sistemin birçok sakat ve hatalı noktası vardır. Ancak iki tanesi başattır.

Birincisi, tüm milleti kucaklaması gereken devlet başkanının partili olması; ikincisi, kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırmış, tüm yetkileri tek kişide toplamış olmasıdır.

Denetim araçlarını ortadan kaldırdığı için, evrensel hukuk çerçevesinde tanımı “otoriter” bir sistemdir.

Bu sistemin tüm zaafları, 2020’de daha açık olarak ortaya çıkmıştır. Daha da fazla yürümesi olanaksızdır. Kanımızca, en fazla iki yıl içinde tamamen terk edilecektir.

Türk siyasal yaşamında 150 yıllık geçmiş birikimi ve deneyimi olan, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı parlamenter sistem yeniden gelecektir. Yapılan anketler halkın yüzde 60’ına yakınının parlamenter sistemi istediğini gösteriyor.

Erdoğan da rahat değil

Başkanlık sistemine, Türkiye’de muhafazakâr kesimin oy oranının daima yüzde 70’lerde olduğu varsayımı nedeniyle geçilmiş ve yüzde 50+1 oranı kabul edilmişti. Sisteme geçilirken, koalisyonlara son vereceği ve böylece “siyasal istikrar” sağlanacağı belirtilmişti.

Ancak şimdi tablo şöyledir:

Yaratılan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ancak Cumhur İttifakı adı verilen bir koalisyonla yaşamını sürdürebilmektedir.

Son bir yıllık çeşitli anketlerin hemen hepsi, Cumhur İttifakı’nın yüzde 50’nin altına düştüğünü göstermektedir.

Erdoğan pişman

İktidardan düşmek, Erdoğan için büyük bir sarsıntı olur. Her koşulda iktidara tutunmak isteyen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçmiş olmaktan pişmanlık duyuyor gibi görünüyor.

Yüzde 50+1 düzeyine gereksinme duymayan parlamenter sistem, bugünkü koşullarda Erdoğan için daha büyük avantajlar sağlıyor.

Tüm bu nedenlerle, üst düzey AKP siyasal kurullarının parlamenter sisteme dönüş seçeneklerini düşünmeye başladıkları biliniyor.

Muhalefet partilerinin durumu

Demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasal partiler, özellikle muhalefet partileri bu zor dönemde seslerini duyurmak ve demokrasinin işlemesine katkıda bulunmak için gayret gösteriyorlar.

Soru, araştırma, gensoru gibi denetim yolları kısıtlandığından muhalefet için salı günleri grup konuşmaları önem kazanıyor.

Ancak, partiler, kendi milletvekillerine grup toplantılarında konuşma olanağı tanımamaktadırlar. Haftada bir ya da ayda en az iki kez kapalı grup toplantısı yapılarak kendi milletvekillerine konuşma olanağı tanımalıdırlar. Milletvekilleri sadece haftada bir lideri dinlemek ve hiç konuşmadan uslu uslu oturmak için Meclise gelmediler. Onlara bu olanak tanınırsa, parti içi gelişmenin de önü açılmış olur.

Meclis görüşmeleri

Meclis görüşmeleri niteliksiz düzeyde kalıyor. Meclis görüşme ve tartışmaları karşılıklı söz düellosundan öteye gidemiyor.

Bunun sorumluluğunu muhalefet partilerine yüklemek insafsızlık olur. Bu durum, partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminin yarattığı mekanizmaların sonucudur.

Belediyeler

Muhalefette olan partilerin, özellikle de CHP’nin başarılı olduğu alan belediyelerdir. Büyükşehir belediyeleri ve ilçe belediyeleri, merkezin her türlü olumsuz tavır ve kararlarına karşın başarılı sonuçlar almakta ve seçmen tarafından da desteklenmektedir. Anketler bu durumu açıkça gösteriyor.

Erken seçim

Bugün Türkiye’deki siyasal arenada AKP ve MHP hariç tüm siyasal partiler (CHP, İyi Parti, SP, Deva Partisi, Gelecek Partisi) erken seçim istemektedir.

Genel kabul gören görüş, 2021 yılının ikinci yarısında erken seçim yapılacağıdır.

Bunun temel nedeni de ekonominin kırmızı sinyaller vermesidir. Enflasyonun yükselmesi, ekonominin giderek kötüleşmesi, hayat pahalılığının dayanılmaz duruma gelmesi; seçimlerin erkene alınmasını adeta dayatmaktadır.

Seçimlerde oran konusu

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin temel koşulu olan yüzde 50+1 oy düzeyini sarsan her durum önem kazanmaktadır. Bu nedenle Saadet Partisi (SP), Deva ve Gelecek partileri toplamda en kötü duruma göre yüzde 5’lik seçmen oyunu temsil ediyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminde bu oran çok önem kazanmıştır.

Her zaman en az yüzde 25 konsolide olmuş CHP oyu ile yüzde 10’u geçen İyi Parti’nin Millet İttifakı’nı sürdürmesi önem taşıyor.

Aslında HDP kilit parti olma durumunu korumaktadır. Ancak AKP; CHP ile İyi Parti’yi, HDP ile işbirliği yapmakla suçlayarak, bu partilerin HDP ile açık bir cephe oluşturmasını engelliyor.

HDP konusunda, Cumhur İttifakı içinde de çelişki var. Devlet Bahçeli HDP’nin kapatılmasını istiyor, ancak AKP parti kapatmanın bir çözüm olmadığını bildiği için bu öneriye sıcak bakmıyor.

HDP’nin de bir Türkiye partisi olduğunu göstermesi gerekiyor. Kandil ile bağlarının olmadığını açıkça ilan etmesi gerekiyor.

Yüzde bir, yüzde yarım oyun önemli olduğunu yukarıda belirttik. Bu nedenle DSP Saray’a kabul ediliyor, parti kuracağını açıklayan Muharrem İnce’nin siyasal hareketlerine önem veriliyor. Partisini kuran Sarıgül’e de ilgi gösteriliyor.

Ekonomi

Cumhuriyet gazetesi ekonomik durumu her gün en ciddi bir biçimde okuyucusuna vermektedir. Ayrıca ekonomi alanında uzman yazarlar yorumlar yapıyorlar. “Benim uzmanlık alanım ekonomidir” diyen Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon neticedir” teorisinin ekonomi biliminde bir karşılığı olmadığını gazetemiz açıkça ortaya koymuştur.

Son 1.5 yılda bağımsız olması gereken Merkez Bankası başkanlarının değiştirilmesi, Merkez Bankası döviz rezervlerinin erimesi üzerine de ciddi yazılar yazıldı.

Nitekim en sonunda, Merkez Bankası’nın başına gelen Ağbal, faizleri önce 15’e, sonra da 17’ye çıkardı. Olan Merkez Bankası’nın eriyen rezervlerine oldu. En ilginç olanı da şudur: Faizlere karşı çıkan, “Eyy Merkez Bankası” diye bağıran, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yüksek faiz kararlarını onayladı. Ses çıkaramadı.

Bugünlerde, 2021’de AKP siyasal iktidarının yumuşak karnı ekonomi politikaları olacaktır.

Seçmenin oyunu da ekonomi ve hayat pahalılığı şekillendirecektir.

Reform

AKP siyasal iktidarı dış kaynak gereksinimini karşılamak amacıyla, adalet ve ekonomide reform yapacağını ilan etti.

Ekonomik düzenin iyi gitmesinin anahtarı gerçek demokrasi, hukuka bağlılık ve bilime bağlı ekonomi politikasıdır.

Siyasi iktidar “Hukuk reformu yapacağız” diyor. Ancak hemen ardından AİHM’nin verdiği karara uymayacağını ilan ediyor.

“Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımam” diyor, bir yerel mahkeme Anayasa Mahkemesi kararına uymuyor, “AİHM’nin kararlarını kabul etmeyiz” sözünü Cumhurbaşkanı söylüyor.

Bu durumda, hukuk ve adalet reformu yapılacağına kim inanır?

İktidar devredilmeyecek mi?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bütçe görüşmeleri sırasında CHP sözcülerine dönerek “seçimleri kazansanız bile, iktidar size verilmeyecektir” anlamına gelen bir konuşma yaptı. Bu konuşma Meclis tutanaklarına girerek, artık tarihe geçmiş bulunuyor.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’ndan hiç beklenmeyen bu çıkış, reform yapacağız düşüncesini de “tahrip” ve “tekzip” etmiştir.

Buna göre, AKP seçimleri kaybederse, iktidarı devretmeyecek midir? Dışişleri Bakanının ağzından yapılan bu konuşmayı AKP tüm dünyaya nasıl anlatacaktır? Türk siyasal yaşamında, çok eleştirdikleri tek parti adil bir seçim yaptı ve 14 Mayıs 1950’de iktidarı barış içinde DP’ye devretti. İnönü 1954’te bir gün Meclis kürsüsünden tek parti dönemini eleştiren DP’lilere şunları söylemişti:

“Arkadaşlar aramızdaki farkı bilelim. Biz mutlakiyetten demokrasiye geldik. Siz bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz.”

Çavuşoğlu’na verilecek en anlamlı yanıt, İnönü’nün bu cümlesidir. Adil seçimlerle iktidara gelen AKP, seçimi kaybetse bile koltuklara bağlı kalmak mı istiyor?

Türkiye’de üç büyük askeri darbe yapılmıştır. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980. Hepsi iktidarı ele aldı, ancak sonunda iktidarı devretti. Bunlardan başka 1963’te Talat Aydemir ve arkadaşlarının bir askeri darbe girişimi oldu, bu girişimde bulunan Talat Aydemir ve arkadaşlarını İnönü idam ettirdi. Çavuşoğlu bunları biliyor mu?

AKP’nin en ılımlı bakanı Çavuşoğlu’nun yaptığı ve Meclis tutanaklarına giren konuşma, ileride diplomatik toplantılarda kendisi için zorluklar getirecektir. Kendisi için baş ağrısı olacaktır.

Şurası bilinmelidir ki, seçimleri kaybeden hiçbir parti, iktidarda kalamaz, barış içinde devir yapmak zorundadır. En az 150 yıllık demokrasi geçmişi olan Türkiye, geri kalmış bir Afrika ülkesi değildir.

2020’den 2021’e girerken iç politika izlenimlerini burada noktalıyoruz. Dış politikada, “İhvan ideolojisi”ne bağlılığın, Türkiye için yarattığı sıkıntılar, etkin dış politika yazarlarımız tarafından her hafta ele alınıp analiz ediliyor.

2021’de, başta kadın hakları olmak üzere insan haklarına, hukuk devleti ilkelerine saygılı, sağlık içinde esenlik dolu günler diliyoruz.

Yazarın Son Yazıları

Hukukun üstünlüğü ve hukukta karmaşa...

Hukuk devleti öncelikle yargı organlarının hukuk kurallarına uymasıyla gerçekleşir.

Devamını Oku
04.12.2025
Atatürk ve Vahdettin üzerine

Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet ve karşıdevrim

Milli Mücadele’de Kuvayı Milliyeciler Mustafa Kemal liderliğinde üç cephede birden savaştılar.

Devamını Oku
29.10.2025
CHP Meclis’e girmiyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni dönem toplantısı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ile açılacak.

Devamını Oku
01.10.2025
CHP’ye karşı savaş ve son durum

19 Mart 2025 bir dönüm noktasıdır.

Devamını Oku
20.09.2025
30 Ağustos Zaferi'ni kutluyoruz

30 Ağustos 1922’de kazanılan zafer, tarih sahnesinden silindiği düşünülen bir ulusun şahlanması ve modern bir devletin kuruluşunun müjdesidir.

Devamını Oku
30.08.2025
Yeni bir devlet kurma projesi mi?

ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yaptığı konuşmalarla gündemi belirlemeye çalışıyor.

Devamını Oku
17.07.2025
Cetvelle çizilen sınırlar... Vatandaş kanıyla çizilen sınırlar...

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack aynı zamanda ABD’nin Suriye özel temsilcisi ve ABD Başkanı Trump’ın yakın arkadaşıdır.

Devamını Oku
11.07.2025
Tarihten bir yaprak: Kumpaslar halk gücü ile yenilir

Genel başkan İnönü, genel başkanlıktan, ardından CHP’den istifa ediyor. CHP’nin içinde yıllarca siyaset yapmış önemli siyasi liderler CHP’den ayrılmışlar ve yeni bir siyasi parti kurmuşlar... Askeri vesayet CHP’nin karşısında, muhafazakâr iktidar ve yandaş basın her gün CHP aleyhine propaganda yapıyor ama CHP’yi sıfırlayamıyorlar. İşte CHP böyle köklü bir siyasal partidir.

Devamını Oku
01.07.2025
İsmet İnönü’nün cevapları

Geçen günlerde CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü’yü hedef alan konuşmalar yapıldı.

Devamını Oku
29.05.2025
27 Mayıs ve 1961 Anayasası

1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu.

Devamını Oku
27.05.2025
19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs 1919 Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı ve dönüm günüdür.

Devamını Oku
19.05.2025
Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Devamını Oku
07.05.2025
23 Nisan 1920’nin önemi

23 Nisan 1920’nin önemi

Devamını Oku
23.04.2025
CHP ve Cuntacılık

CHP ve Cuntacılık

Devamını Oku
10.04.2025
Alev Coşkun yazdı

3 Mart Devrim Yasaları Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2025
Alev Coşkun yazdı...

Yakın tarihten bir yaprak...

Devamını Oku
21.02.2025
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

Devamını Oku
20.01.2025
2024’ten 2025’e bakış

2024’ten 2025’e bakış

Devamını Oku
02.01.2025
Alev Coşkun yazdı...

Aydınlanma Devrimleri ve emperyalist kurgular- Alev Coşkun

Devamını Oku
29.11.2024
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve karşıdevrim

Devamını Oku
10.11.2024
Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Devamını Oku
29.10.2024
Alev Coşkun yazdı...

İş Bankası ve Atatürk

Devamını Oku
12.09.2024
Alev Coşkun yazdı...

CHP 105 YAŞINDA

Devamını Oku
05.09.2024
30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

Devamını Oku
30.08.2024
Alev Coşkun yazdı...

Anayasaya aykırı mıydı? Ali Fuat Başgil ve Tahkikat Komisyonu

Devamını Oku
03.06.2024
Alev Coşkun yazdı...

27 Mayıs Devrimi ve 1961 Anayasası

Devamını Oku
27.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

19 Mayıs ve Kuvayı Milliye Destanı

Devamını Oku
19.05.2024
74 yıl önce: Demokrasi zaferi

74 yıl önce: Demokrasi zaferi

Devamını Oku
14.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı

Devamını Oku
23.04.2024
Alev Coşkun'un yazısı...

Cumhuriyet, halk iradesi ile kuruldu

Devamını Oku
15.04.2024
Alev Coşkun yazdı...

Halifeliğin Kaldırılışı - Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2024
Alev Coşkun yazdı...

İsmet İnönü

Devamını Oku
25.12.2023
Alev Coşkun yazdı...

Kissinger, darbeler ve örtülü dış operasyonlar

Devamını Oku
02.12.2023
Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Devamını Oku
21.11.2023
Alev Coşkun'un yazısı...

Hukuk devleti-Hukukun Üstünlüğü

Devamını Oku
13.11.2023
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve Emil Ludwig

Devamını Oku
10.11.2023
Sonsuza kadar yaşayacaktır...

Mustafa Kemal, tüm Ortadoğu’da, tüm İslam dünyasında benzeri g rülmemiş bir devrim ger ekleştirdi

Devamını Oku
29.10.2023
Bu başarılar tesadüf mü?

Atatürk'ün kızları

Devamını Oku
12.09.2023
CHP bu tarihi gerçeği bir kenara itemez...

CHP 104 yaşında...

Devamını Oku
09.09.2023