MHP’nin gücü ‘Diyanet’e yetmez

MHP’nin gücü ‘Diyanet’e yetmez

06.09.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Diyanet İşleri’nin 30 Ağustos vesilesiyle yayımladığı hutbede Atatürk’ten söz edilmemiş olmasının doğurduğu tepkiler sürüyor.
Tepkilerin odağındaki kişi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş.
Bilindiği gibi, Diyanet’in bu yıl 30 Ağustos ile ilgili olarak yayımladığı hutbede Atatürk’ten söz edilmemesi kimi yerlerde tepkilere yol açmış, yer yer cemaat arasında tartışmalar çıkmasına neden olmuştu.
Tartışma Cumhur İttifakı cephesine de sıçrayarak, bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
Olay tek başına ele alınırsa ilk bakışta tepkilerin boyutunu anlamak güçtür.
Ama Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın bir süre önce, “Keşke Kurtuluş Savaşı’nı Yunan kazansaydı” diyecek kadar gözü dönmüş, Atatürk düşmanlığıyla maruf Kadir Mısırğolu’nu hastayken ziyaret edip kameralar önünde poz vermesi, kamuoyunda büyük tepkilere neden olmuştu. Bu olay daha belleklerde taze iken, üzerine 30 Ağustos hutbesi de eklenince, tepkilerin ayyuka çıkması kaçınılmaz oldu.
Tepki gösterenlerden biri de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin basın danışmanı Yıldıray Çınar. Çınar, Ali Erbaş’ın Atatürk’ün kurduğu Diyanet’in başında Atatürk karşıtlarına yer olmadığı için istifa etmesini istiyor ve Diyanet İşleri Başkanı’na ağır ithamlarda bulunuyor.

***

Devlet Bahçeli’nin basın danışmanının çağrısının iktidar çevrelerinde yankı bulacağını söylemek güçtür.
Nitekim, AKP çevreleri içinde, Ali Erbaş’a destek mesajları birbirini izlemektedir. Bunlar arasında AKP Çorum Belediye Meclisi üyesi Reşit Keleş gibi, Ali Erbaş’ı gölgede bırakarak “O. çocuğu Kemalistler” diyebilecek kadar ileri gidebilmiş olanlar da vardır.
Bunda şaşılcak bir yön yoktur. 2019’da bütçesi yüzde 34 artırılarak 10.5 milyara yükseltilen Diyanet İşleri Başkanlığı artık devlet içinde devlet olma durumuna gelmiştir. Diyanet’in mali gücü hakkında bir fikir vermek için belirtelim ki, aynı dönemde MİT’in bütçesi 2157, Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesi ise, 4168 milyar lira idi.
AKP ile iç içe girmiş olduğundan kimilerince AK Diyanet olarak nitelenen Diyanet İşleri Başkanlığı yıllar boyu tartışmaların odağı olmuştur. TBMM’nin hilafetin kaldırıldığı, Şeriye ve Evkaf Vekâleti’nin ilga edildiği ünlü 3 Mart 1924 tarihli oturumunda temelleri atılan Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhuriyetin en eski ve köklü kuruluşlarından biridir.
Aslında, zaman içinde bir dinin bir mezhebinin örgütü haline geldiği gerekçesiyle eleştirilen Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kuruma laik düzende yer olmadığı savı çok ileri sürülmüştür.

***

Buna karşılık, Atatürk’ün kurduğu özellikle belirtilen Diyanet’in, dinin demokrasi laiklik ve ulusal birlik karşıtlığını körükleyecek biçimde kötüye kullanılmasının önlenmesi için yararlı olacak olan aydın din adamları yetiştireceklerinden zorunlu olduğunu savunanlar Cumhuriyetin ilk yıllarında haklı çıkmış görünmüşlerdir.
Ama bu olgu modelin kimilerince devletin dini kontrol ettiği bir sistem olarak eleştirmelerini engellememiştir.
Ancak, artık o aşamayı çoktan geride bırakmış bulunuyoruz.
Atatürk’ün ayakta karşıladığı üç kişiden biri olacak kadar saygı gösterdiği ilk Diyanet İşleri Başkanı “kuvvacıMehmet Rıfat Börekçi’nin yolundan giden aydın Cumhuriyetçi müftü ve Diyanet İşleri Başkanlarının varlığına karşın, zaman içinde aydınlanma ve laik Cumhuriyet karşıtı kadroların, siyasi iktidarlar eliyle güçlendirilmesi sonucunda, Diyanet devletin dini değil, dinin devleti kontrol ettiği bir odağa dönüşmüştür.
Milleti ümmete dönüştürmek gizli gündemiyle iktidara geldiği artık iyice aşikâr olan AKP iktidarı döneminde ise bu oluşum doruğa erişmiştir.
Bu durumda, AK Diyanet’in başındaki Ali Erbaş’a MHP’nin gücünün yetmeyeceği açıktır.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023