PKK de olsaydı bunu yapardı

PKK de olsaydı bunu yapardı

01.11.2016 00:12
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen gün bir dostum, biraz da sitem kokan bir şekilde anlatıyordu:

- Sana bizim torunun videosunu geçecektim, ama telefonun akıllı değilmiş.

- Değildir, dedim, ben enayi miyim akıllı telefon alayım da telefonum benden akıllı olsun?

Artık telefonlarımız, binalarımız, asansörlerimiz, arabalarımız, her şeyimiz akıllı, üstelik bizden de daha akıllı; galiba yakında akılsız yalnız biz kalacağız

. Ama her şeyin akıllı olduğu çevrede aklın zerresi yok.

Zaman zaman yönetimde olanlara bakıyorum, uyguladıkları politika devleti köşeye sıkıştırmak isteyen karşıtların tam uygulanmasını istedikleri türden.

Kürt sorununda durum aynı.

Yıllardır hep düşünmüşümdür, Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü için ne yapılmaması gerekiyorsa tam da o yapıldığına göre, acaba Türkiye’yi yönetenlerin kulaklarına bu işin çözülmesini istemeyenler, bazı akıllar fısıldıyor da bizimkiler de onlara kanıp mı, bütün bunları yapıyorlar?

                                                                      ***

12 Eylül döneminde Diyarbakır hapishanesinde olanları dinledikçe insanları kin ve nefret duygularıyla doldurarak dağa çıkmaya tahrik etmek isteyen PKK bu hapishaneyi yönetseydi, aynen böyle davranırdı diye düşünmüşümdür.

1980’li, 90’lı yıllarda Diyarbakır’a gidişlerimde, hemşerilerinin çoğunluğunun kendini Kürt olarak tanımladıkları kentin duvarlarındaki yanlış yerde kullanıla kullanıla, bir kısım insanımızda artık yanlış çağrışımlar yapan, “Ne mutlu Türküm diyene!” ibaresini görünce kendi kendime hep şu soruyu sormuşumdur:

- Acaba bu insanlar duvardaki yazıdan mutlu mu oluyorlar, yoksa ifrit mi? Ya da “Türkiye Türklerindir” ibaresini okuyanlar, “o zaman burası da bizimdir” demezler mi, diye düşünür ve sorardım.

- Kim yazdırıyor bunları duvarlara, bunun yerine “bu vatan hepimizin” yazılsa daha akıllıca olmaz mı?

Çözüm süreci denen süreç boyunca, iktidarı kaç kez, ülkenin bir bölgesinde egemenliğin el değiştirip terör örgütüne geçmesi karşısında uyarmış, terör ile mücadelenin tavsatılması, terör örgütünün silahlı eylem hazırlıklarının görmezden gelinmesinin de hata olduğu, bir yandan Kürt sorununun demokratik çözümü için, demokrasi ile özgürlüklerin sınırlarını genişletirken silahlı eyleme karşı mücadelenin sürdürülmesi, ama bunu yaparken Kürt sorununun terör alanından siyasi alana kaydırılmasının da gerçekleştirilmesi için gereken adımların atılması gerektiği konusunda uyarmıştık.

Ama iktidar ifrat ile tefrit arasında kolan vurarak, bir ucunda kendini Kürt olarak tanımlayan yurttaşlara baskı, öbür ucunda çözüm diye PKK’nin silah ve patlayıcı tahkimatına göz yumma abesliği bulunan bir çizgi üzerinde gidip gelmeyi sürdürüyordu. O zaman da hep şunu soruyordum:

- Bütün bu saçmalıkları bunların kulaklarına kim fısıldıyor?

                                                                    ***

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ile Fırat Anlı gözaltına alınıp ardından tutuklandıklarında da düşündüm:

Tam PKK’nin hendek politikaları başarısızlıkla sonuçlanmış, eylemlerinin istediği amaçları vermeyeceğinin anlaşılmış olduğu, yerli halkın desteğini umduğu ölçüde sağlayamayacağının belirtilerinin arttığı bir dönemde, yapılması gereken en akıllıca şey, bir yandan teröre karşı önlemleri artırırken öte yandan da terör örgütünü elden geldiğince izole etmek için, sorunun ağırlığını siyasal alana kaydırmak üzere, demokratik önlemleri artırmak değil midir?

Kuşkusuz, Kürt sivil siyaset kurumlarının ikircikli bir konumda olduklarını, PKK ile aralarına net bir çizgi çekmekte başarılı olamadıkları herkesin malumu.

Ama dünyadaki benzer durumlarda da görülen bu olguyu aşmak için yapılacak şey baskıyı terör örgütüne yöneltirken sivil siyasetin alanını genişletecek, elini kuvvetlendirecek önlemler alması değil midir?

Bunları yapmak yerine seçilmiş siyasetçilerin gözaltına alınmaları, PKK’nin ekmeğine yağ sürmek olmuyor mu ?

Allah aşkına kim fısıldıyor bu akılları bunların kulaklarına?

Son Cumhuriyet operasyonuna da aynı açıdan bakınca, eklenecek fazla bir şey olmadığı da görülüyor.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023