AKP’lilerin utandıran ‘terör’ eylemi
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

AKP’lilerin utandıran ‘terör’ eylemi

18.11.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP Urfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın sözlerinden sonra bir daha dinledim. Hani herkesin eleştirdiği, AKP’nin yine Urfa milletvekili Kasım Gülpınar’ın “Allah emaneti bize verdiğinizden dolayı, size inşallah hesap sormayacak” dediği sözleri kastediyorum. Gülpınar “biz” derken aslında kendisini kastediyordu. Dört dönemlik vekilliğin ardından, siyasete veda edeceğinin mesajını veriyordu.

Fakıbaba’nın sözlerine de bakın. O da “Şanlıurfa’nın kimyası değişti” dedi, “istifa ettim” diye devam etti. Şimdilik ikna edilmişti ama rahat değildi.

Bu kadar değil...

Duyduğuma göre Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin de Cumhurbaşkanı’yla görüşmüş ve affını istemiş. Erdoğan’ın “Görevde kal” emriyle tekrar koltuğuna oturmuş.

Sahi devletin tatile çıktığı, AKP’li siyasetçilerin bile “yeter” dediği Urfa’da neler oluyor?

SALDIRI NASIL BAŞLADI?

Aslında ipucunu Fakıbaba verdi. 3.5 yıl önce, 14 Haziran 2018’de, Urfa’da, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın seçim çalışması sırasında, dört kişi hayatını kaybetmişti. Devletin Anadolu Ajansı, olayı “Suruç’ta AK Partililere silahlı saldırı” diyerek vermişti. Haberlere bakarsanız, PKK yanlıları AKP’lilere saldırmıştı. Oysa olayın tanıkları da mağdurları da öyle söylemiyordu. Halihazırda öldürülen 4 kişiden 3’ü, vekil Yıldız’ın düşman bildiği ailenin üyeleri, baba Esvet Şenyaşar ile oğulları Adil ve Celal’di.

Fakıbaba, yıllar sonra hata yaptığını bugün şöyle anlattı:

“Suruç’ta yaşanan olaya terör olayı denildiğinde utandım. Genel merkezi aradım, Suruç’taki olay terör olayı değil dedim. Ben daha önce o dükkâna gittim. Videoları izledim, Şenyaşar ailesi beni çok güzel karşılamış. İlk gün ‘terörist’ dediğim için utandım. Cumhurbaşkanını ‘terör’ dememesi için, iki tarafa da başsağlığı dilesin diye tembihledim.” 

“Terör” lafının uydurma olduğu itiraf edilince Şenyaşar ailesinin ne düşündüğünü merak ettim.

Anne Emine Şenyaşar ve saldırıdan yaralı kurtulan oğul Ferit Şenyaşar, Şanlıurfa Adliyesi’nin önünde, her gün olduğu gibi adalet nöbetindeydi. Dün, 254. günüydü.

Şenyaşar, olayların başlama anını bir daha anlattı:

“Söylediği gibi, olaydan üç gün önce Fakıbaba da milletvekili İbrahim Halil Yıldız da işyerlerimize geldi. Güzel karşıladık, uğurladık.

Üç gün sonra Yıldız tekrar geldi. Bizi tanıyorlar. Onlara oy vermediğimizi biliyorlar. Girdiği işyerinde ben yoktum. 100 metre ilerideki öbür dükkânımızdaydım. Üç kardeşim ise o dükkândaydı. Kamera kayıtlarında var. Vekil, ‘ne sorununuz var’ diye soruyor. Ağabeyim de eliyle işaret ederek çarşıdaki hırsızlıklardan, kapkaçtan şikâyet ediyor. ‘Aralarında sizin akrabalarınız da var’ diyor. Vekil kızıp dışarı çıkıyor. Dükkâna birlikte girdiği akrabaları ve yandaşları ağabeyime ağır hakaretlerde bulunuyor. Kardeşim de onları dışarı çıkarmaya çalışıyor. O sırada kardeşime bir tanesi vuruyor. Arbede de böyle başlıyor.”

LİNÇ EDEREK ÖLDÜRDÜLER

Ferit Şanyaşar’ın anlattığına göre vekil Yıldız olay yerini terk etti. Ancak dükkânın önünde destekçileri toplandı. Birkaç dakika sonra 40-50 kişilik bir grubun dükkâna saldırısı başladı.

Şenyaşar, kendisinin ve öteki kardeşi Fadıl Şenyaşar’ın saldırıyı duyarak olay yerine geldiklerini anlattı. Kendilerini savunmaya çalıştıklarını söyledi. Ancak asıl facia hastanede olmuştu. Zira hastaneye yaralı getirilen kardeşler ve olayı öğrenerek hastaneye gelen baba burada linç edilerek öldürülmüştü:

“İşyerinde hepimiz yaralandık. Bizi Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırdılar. Babam ve annem olayı duyunca beraber hastaneye gelmişler. Büyük bir grup hastanede toplandı. Hepimize saldırdılar. İki kardeşim ve babam hastane içinde katledildi. Bir kardeşime işyerinde üç kurşun sıkılmış. Otopsi raporunda vücudundan 17 mermi çıktı. 14’ü hastanede olmuş.”

Kısacası işyerinde başlayan olaylarda, milletvekili Yıldız’ın kardeşi ölünce hastanede intikam alınmış. Yaralı iki kardeş ve hastaneye çocuklarını görmeye gelen baba orada katledilmiş.

POLİSLERİ DE TEHDİT ETTİ

Peki, hastanedeki saldırıyı kim organize etti?

Ferit Şenyaşar, şöyle anlatıyor:

“Organize eden milletvekili. Annem kendi kulaklarıyla duymuş. Vekil Yıldız, ‘Bunlar teröristtir, bunları öldüreceğiz’ demiş. Orada bulunan polisleri de müdahale etmesinler diye tehdit etmiş. Polisler de onun sözünü dinlediler. Aradan çekildiler.

Düşünün hepimiz sedye üzerinde hastaneye gittik. Hastaneyi de siyasi gücü sayesinde kendi köyünün yakınına yaptırmış. Akrabaları, yandaşları hastanede toplandı. Linç edildik. Şu an tutuklu olan kardeşim başka hastaneye götürülmüştü. O da aynı hastaneye getirilse o da öldürülecekti.”

Ferit Şenyaşar, kıl payı kurtuluşunu tekrar hatırladı:

“Ben de yaralıydım. Hastanede, daha ambulanstan indirilmeden saldırdılar. Bilincimi kaybettim. Birileri araya girmiş, beni hastanenin içine almış. Şanlıurfa Valisi olayları önlemeye çalışmış. Arka kapıdan çıkarıp başka hastaneye götürmüşler. Giderken ambulansa yoğun bir saldırı oldu. Ambulansın ön ve arka camları kırıldı. Tekerleklerine kurşun sıkıldı. Yolda ikinci ambulansa sevk edildim. Mucize eseri kurtuldum.”

İLK GÜN ‘TERÖR’ DEDİLER

Fakıbaba, bugün hata yaptığını kabul etti, partisinin vekilini katliam nedeniyle işaret etti. Şenyaşar, o günleri şöyle aktarıyor:

“Tüm bakanlar vekilin arkasında durdu. Fakıbaba dahil ilk gün bizi terörist ilan ettiler. Oysa olayın terörle alakası yok. Bu sadece siyasi bir söylem. Neler yapıldı? Ailemizin sosyal medya hesapları, telefon kayıtları araştırıldı. En son mezarları bile araştırdılar. Onun tutanağı bile var. Örgütle bağlantı kurabilmek için her şeyi yaptılar. Herhangi bir örgüt bağlantısı tespit edilemedi. Bunu savcılık da hâkim de kabul etti.”

Şenyaşar, yargının da vekili koruduğunu anlatıyor. Kendisiyle birlikte olayı duyarak dükkâna koşan kardeşi Fadıl Şenyaşar’a, kasten öldürmekten 37 yıl 9 ay hapis cezası verilmiş. Dosyası şu an istinaf mahkemesinde. Şenyaşar, kardeşinin savunmak için iki el ateş ettiğini, iki kişiyi yaraladığını ancak vekilin kardeşini onun öldürmediğini iddia ediyor. Bilirkişi raporunun da bunu teyit ettiğini söylüyor. Öte yandan davada yaşanan tuhaflıklar daha derin:

“Saldırı işyerinde başlayıp hastanede devam ediyor. Ama iki dosyayı ayırdılar.

Sadece dükkândaki olaylar için dava açtılar. Orada da suçlu biz gösterildik. Saldıranlardan sadece biri ‘tahrik altında öldürmek’ten 18 yıl yedi. Diğerleri yatarı olmayan sembolik cezalarla bırakıldı. Vekilin adı bile geçmedi. Onun ağır silahlarla görülen Şükrü Yıldız gibi yakınlarına dava açılmadı.

Hastanedeki saldırının iddianamesiyse 3.5 yıldır yazılamadı. Dosyaya gizlilik kararı kondu. Tek bir kişi bile tutuklanmadı. Dosyaya bugüne kadar bakan 8 savcı gitti. Dosya, 9. savcının elinde.”

Ferit Şenyaşar, Yıldız ailesinin bir zamanlar Bucaklar’ın yaptıklarına özendiklerini, bunun tüm Urfa tarafından bilindiğini anlatıyor. Valinin bile çaresiz kaldığını, kendilerine “Bekleyin bir gün her şey ortaya çıkacak” dediğini söylüyor.

TERÖR DİYEN TERÖR

Acılı anne ve oğlu, nöbete devam ediyor. İki talepleri var. Elazığ Cezaevi’nde hücrede tutulan Fadıl Şenyaşar’ın adil bir şekilde yeniden yargılanması. Dükkânda yarım bıraktıkları işi hastanede tamamlayan katillerin cezalandırılması.

Urfa’da AKP’li ya da muhalif, gözü kör olmayan herkes farkında. İktidarın gücünü arkasına alarak mafyalaşmış, vahşice cinayet işlemekten çekinmeyen, bunu yaparken de öldürdüklerine “terörist” suçlaması yapabilen bir yapı, şehrin hâkimi olmaya çalışıyor. “Bitmeyen istifa”ların, “artık istemiyorumlar”ın, “beni affedinler”in nedeni de bu zehirli iklim.

CHP’lilerden duyduğuma göre CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bu ay sonunda Urfa’ya gelerek Şenyaşar ailesine destek ziyaretinde bulunacak.

Evet, aradan 3.5 yıl geçti. Olaya ilk gün “terör” diyen Fakıbaba, yanlış yaptığını kabul ederek “utanıyorum” dedi. İlk gün, ölenlerin üzerine “terör” yazan örtü örtmeye çalışanlar bunu beceremedi.

Madem helalleşmeyle hesaplaşma arasında kaldık. Öyleyse arınmaya “terör” diyerek “terör” uygulayan kirli elleri bükerek işe başlayalım.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025