Bağlantı kuramayınca tesadüf diyoruz. Oysa tesadüf sanılanın da bir sebebi var.

Eski Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak, geçen yıl 4 Nisan’da tutuklandı. O günlerde hapisteki Toprak’a soru sormuş, cezaevinden verdiği yanıtlara bu köşede yer vermiştim. “Bana yapılan kumpas üzerinden nereye ulaşılmaya çalışıldığını biliyorum” diyen Benli, “Bu dosyalar, komşu belediyelerimiz dahil diğer CHP’li belediyeler için de hazırlandı” sözleriyle öngörüsünü anlatmıştı. Aradan 14 ay geçti. Toprak halen içeride.

Ancak tam da bu aralar konuyla ilgili kritik gelişmeler oldu. Toprak hakkında Küçükçekmece Savcılığı’nın yazdığı iddianame, 14 Mayıs seçimlerinden iki gün önce, mahkemeye teslim edildi. Mahkeme ise ikinci turdan bir gün sonra iddianameyi kabul etti. İddianamede, Toprak, 2014-2016 aralığında yapılan ihalelerde usulsüzlük yapmakla suçlanıyor.

Cumhurbaşkanı, yerel seçimleri hedef gösterince Toprak’ın bir yıl önceki öngörüsü daha önemli hale geldi.

İSİMSİZ İHBARLA OPERASYON

Toprak’ın avukatı olan, kumpas davalarının emektarı Celal Ülgen’le dava üzerine konuştuk. İddianame ortaya çıkınca dosyadaki belgeler açık hale gelmişti. Artık neyin ne olduğu görülebiliyordu.

Soruşturma 26 Kasım 2016 günü, eski adıyla BİMER, yeni adıyla CİMER’e gelen isimsiz bir ihbarla başlamıştı. Ülgen şunu söylüyor: “FETÖ sürecinden de biliyoruz ki bu tür ihbarlar kumpas davalarında güdülenmiş polisler tarafından yapılmaktadır.”

İhbar mektubu artık dosyada okunabiliyor.

“FETÖ örgütüne para aktaran CHP’li belediye başkanları” başlığını taşıyor. O dönem, hükümet medyasında, “FETÖ’nün belediyeler imamı” olmakla suçlanan, aslında birçok devlet kurumuna da danışmanlık hizmeti veren Erkan Karaaslan’ın şirketlerine, CHP’li belediyelerden verilen ihaleleri, numara ve miktarıyla sıralıyor. Handan Toprak dışında başka belediye başkanları da mektupta var. O dönem Beylikdüzü’nü yöneten Ekrem İmamoğlu’nun, Sarıyer’in belediye başkanı Şükrü Genç’in, Bakırköy’ü halen yöneten Bülent Kerimoğlu’nun isimsiz ihbar mektubuyla hedef alınması dikkat çekiyor.

HAPİSTE AHLAKSIZ TEKLİF

Hemen hatırlatayım, FETÖ suçlamasıyla uzun süre tutuklu kalan Karaaslan, 2021 yılının aralık ayında, bu suçlamadan beraat etti. Ancak kısa süre sonra, belediyelerdeki yolsuzluk iddiasıyla yeniden tutuklandı. Nitekim 27 sanıklı iddianamenin ilk sırasında Karaaslan var.

Barış Pehlivan ile birlikte yazdığımız Cendere kitabında, Karaaslan’a yapılan ahlaksız teklifi yazmıştık. Karaaslan’a, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na yönelik ithamlarda bulunması karşılığında özgürlük vaat edilmişti.

Celal Ülgen, benzer bir teklifin Toprak’a da yapıldığını söylüyor:

“Handan Toprak’ın gözaltına alındığı ilk günlerde, soruşturma kayıtlarında ismi geçmeyen bir avukat, Handan Toprak’a, ‘Erkan Karaaslan’ın ismini bana CHP genel başkanı ve genel merkez verdi diye ifade verirsen akşama çıkıp evine gidersin’ demişti. Müvekkilimiz hiçbir zaman kabul etmeyeceği bu onursuzluğu reddetmiş ve gerçeğin yanında ve hem de bedel ödeyerek dik durmayı tercih etmişti.”

HEDEFTEKİ BELEDİYELER

Orada kaldı mı derseniz, kalmamış.

Celal Ülgen, iddianamenin ardından, ulaştığı yeni belgeleri paylaştı. İddianamenin ekinde yer alan evraklara göre, savcılık, Karaaslan’ın el konulan dijital dokümanlarını bir bilirkişiye devretmiş. Dijital belgeleri inceleyen bu bilirkişi, Avcılar Belediyesi’ne dair raporunu 12 Ocak 2023’te sunmuş. Ancak daha sonra, yeni bir rapor hazırlamak için talepte bulunmuş:

“Avcılar Belediyesi dışında Türkiye genelinde belediyeler tarafından yapılacak ihale veya doğrudan temin işleri ile ilgili olarak suç içerikli veriler tespit ettim.”

Kısacası bilirkişi, “bazı başka belediyelere dair de deliller gördüğünü” ve “bunları da incelemek ve raporlaştırmak istediğini” söylemiş. Savcılık da bu yetkilendirmeyi yapmış. Bilirkişi, Karaaslan’ın şirketlerinin, Avcılar dışında başka belediyelerle de iş yaptığını gösteren ihale yazışmaları, evrakları, konuşmaları bir dizi dosya haline dönüştürmüş. Böylece, “Bakın, başka belediyeler de var” demiş.

Hazırlanan bilirkişi raporunda İstanbul Maltepe Belediyesi, Antalya Döşemealtı Belediyesi, Van’ın Edremit Belediyesi, Aydın Kuşadası Belediyesi, İzmir Çiğli Belediyesi gibi birçok belediyeye dair yazışmalara yer verilmiş.

Celal Ülgen, bunun anlamını şöyle aktarıyor:

“Bunun sonucu olarak içerisinde İzmir, Aydın, Adana gibi il ve birçok ilçe belediyesine ait verilerin, sanıklardan Erkan Karaaslan’ın el konulan dijital materyallerinden çıktığı ileri sürülmüştür.”

Ülgen’e göre, bu olay, yerel seçim sürecinde, CHP’li belediyelere dönük bir operasyon için ön hazırlık gibi...

BİR BAŞKA KUMPAS MI

Bir ayrıntıya daha dikkat çekiyor:

“Bir de davanın sanıkları arasında yer alan Mücahit Doğan’ın kız kardeşine, eşine cezaevinden çektiği faks alıntıları var. Mide bulandıran bu faks alıntılarının cezaevinden görüldülerinin de olmaması ilginç. Bu arada Mücahit Doğan’ın şüpheli bulunan eşinin daha sonra tahliye edildiğini de eklemek gerekir.”

Bu fakslarda da Karaaslan’ın belediyelerle ilişkisine dair suçlamalar taşıyan ifadeler yer alıyor.

Ülgen, bunları masum bulmuyor:

“Yeni bir Ergenekonvari kumpas olayı ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Bu kez hedef CHP’li belediyeler ve yerel yönetimler. AKP’li Van-Edremit Belediyesi’nin de işe karıştırılması bence ham meyve gibi duruyor ortada.”

Tam da yerel seçimlere gidilirken 7 yıldır CHP’li belediyelere operasyon için bahane edilen Erkan Karaaslan dosyasının yeniden ortaya çıkarılması tesadüf mü? Bunu zaman gösterecek.

Havadaki taşın gelip seni bulması belki de rastlantı değil. Fırlatan kolu bilsen her şeyi açıklayacaksın.