Duvarın yanlış tarafındaki Barış
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Duvarın yanlış tarafındaki Barış

17.08.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ellerinde kan var ama sırtlarındaki dost eli onları temizliyor...

Pazartesi telefonum çaldı. Arayan avukat Turgut Kazan’dı. O günkü yazım üzerine konuştuk. Turgut Bey, “8 Haziran 2020 tarihli yazını hatırlıyor musun?” dedi. 

Unutmuştum, telefonu kapatınca hemen baktım. 2020 yılının nisan ayında, yine af gibi bir infaz düzenlemesi yapılmıştı. Ben o sırada hapisteydim. “Siyasiler” değil ama yine adli koğuşlar boşaldı. İki ay boyunca gazetelerin üçüncü sayfalarını taramış, cinayet, tecavüz, hırsızlık olaylarının listesini çıkarmış, yazıya dökmüştüm. 

İzmir’de yasayla tahliye olan M.I. (21), tartıştığı Ü.A’yı (44) öldürmüştü. Konya’da emekli polisi dövüp gasp eden S.G., 4 gün önce afla tahliye olmuştu. Cinsel istismar dahil 9 kaydı olan A.Y., tahliye olduktan sonra, 5 yaşındaki D.A’yı istismar ederken yakalanmıştı. Ankara’da eşine şiddet uygulayan F.S., çıktıktan sonra ailesini rehin almıştı. Bir kadın, eski eşini işaret ederek “Adam öldüreceğim diyor, bunun neyini affedeceksiniz!” diye bağırıyordu. 

Liste uzayıp gidiyor...

AKP hükümeti siyasileri içeride tutarken adlileri “kader mahkûmu” diyerek sokağa bırakıyordu. Onlar da dışarı çıkıyor, yarım bıraktıkları işleri tamamlıyordu. Adalet Bakanlığı istatistikleri de bunu doğruluyordu. 

İKİNCİ ŞULE ÇET VAKASI

Eski yazımı okuyunca hemen Hürriyet’in üçüncü sayfasını açtım. Başlıkta “Tahliye Oldu Cinayet İşledi” yazıyordu. Haberde, fail olarak dışarı çıkmış Serdar Taş’ın fotoğrafı vardı.

Serdar Taş kim mi? Şöyle anlatayım...

20 Mart 2019’da Küçükçekmece’deki bir rezidansın önüne, yüksek katlardan bir kadın düştü. Adı Ebru Erdem’di. 17 yaşındaydı. Orada ölmüştü. Ebru son nefesini verirken aynı kattan Serdar Taş, koşarak kaçmıştı. Taş, kiraladığı daireye, sahte kimlikle, kendisini Hızır Çakır olarak tanıtarak giriyordu. Hep aynı hikâye... Ebru’nun kendisini aşağı attığını anlattı. 

Adli Tıp, Ebru Erdem’in uyuşturucu içirilerek cinsel istismara uğradığını ortaya çıkardı. Kamuoyunda “ikinci Şule Çet vakası” olarak konuşulan olayda, Taş’a cinayet, istismar gibi suçlardan müebbet hapis istendi.

Sonunda mı?

Mahkeme, cinayet suçundan, “Şüpheden sanık yararlanır” diyerek beraat verdi. Cinsel istismardan ise 8 yıl hapis cezasına hüküm kurdu. Tutuksuz yargılanan Taş, bu arada başka bir suç işleyip yeniden tutuklanmıştı. Cezaevinde kalmaya devam etti. Derken...

YÜKSEKTEN ATILAN KADINLAR

Haber, “bir süre önce tahliye olan” diye devam ediyor. Taş, cezaevinden çıkmış, önce bindiği taksiciyle kavga etmişti. Sonra inip yolda, Ferhat Ceylan ile dövüşmüştü, öldürmüştü. 

Bu kadar değil... Hürriyet’te, bu haberin altındaki haberin başlığı “Düşmedi İtildi”. Mesut Hasan Benli imzalı haber, 36 yaşındaki Zerrin Kılınç’ın, yine düşerek ölümünde, şüpheli sevgilinin beraat etmesini sorguluyor. Düşme öncesinde süpürge sapıyla dövülen, kül tablası fırlatılan, ölümle tehdit edilen Kılınç’ın, binadan düşmesinin sonu, yine “Şüpheden sanık yararlanır” diye beraatle bitmişti.

‘KADER MAHKÛMU’ DENİLENLER

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun temmuz istatistiklerini açtım. Bir ayda 33 kadın katledilmişti. En küçüğü 7, en büyüğü 60 yaşındaydı. Ölümlerden 28’i cinayetti. 5’inde ise cinayet şüphesi vardı. Cinayetlerin neredeyse tamamı, sevgili, eş, aile içi kişi tarafından işlenmişti. İlk 7 aya bakıldığında ise katledilen kadın sayısı 227’yi buluyordu. 159’u cinayet, 68’i ise şüpheliydi. Bunlardan 18’i yüksekten atılmış/düşmüştü. 99’u vurulmuş, 49’u bıçaklanmış, 8’i boğulmuştu. 

Tablo, parçaların birleşmesini sağlıyor. Katiller, istismarcılar, çocuklara karşı suç işleyenler iktidarın sevgili kulları. Mahkemelerde tutuksuz yargılanıyor, şüpheden hep onlar yararlanıyor, evlerindeki kadınlar hep yüksekten düşüyor, hapse girseler de infaz düzenlemeleriyle onlar kurtarılıyor, çıkınca da yeniden işlerini devam ettiriyorlar. İktidarsa suç ortaklığının adını “kader mahkûmu” koymuş!

Ertesi gün, Barış Pehlivan’ı, sadece gazetecilik yaptığı için yargılanan Barış Pehlivan’ı, gazetecilik davaları nedeniyle hükümetin affından yararlanamayan Barış Pehlivan’ı, götürüp cezaevine teslim ettik. İktidarın “iyi çocukları” devam etsin diye onların boşalttığı koğuşa girdi. Türkiye’de siyasi mahpusları lanetleyip, eli kanlıların sırtını okşayan düzenin tek kişilik resmiydi sadece.

Eğri ile doğru yazıldığında herkes duvarların doğru tarafında olacak. O gün, kuşkusuz, Barış bizden uzak olmayacak.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025