‘Kızınla sevişmedim, öptüm’ diyen utanmaz şeyh
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

‘Kızınla sevişmedim, öptüm’ diyen utanmaz şeyh

03.09.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Sanırım hatırlamıyorsunuz. Benim ise hep gözümün önünde. 

Umre’den dönen beyaz sakallı adamı karşılarken binlerce insanın havaalanında çektiği zikir... “Elimi öpen cennete gidecek” dediği konuşma... İnsanların o eli öpmek için birbirini ezmesi... “Türkiye Cumhuriyeti son buldu, Osmanlı kuruluyor, Tayyip Bey birinci padişahımız olarak gözüküyor” sözleriyle meydan okuması... AKP’nin tepesindekilerin onunla fotoğraf çektirmek için yarışması... “Hele İslami devlet olsun; en güzel sarığı biz saracağız, en güzel cüppeleri biz giyeceğiz. Vakti saati var her şeyin. Devletin kontrol mekanizmalarında olalım sözleri...

Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah’tan (Şağban) söz ediyorum. İstanbul Kasımpaşa’da meşhur bir dergâhı var. Anadolu’nun farklı bölgelerinde de sayısız tekkesi. Biri de Sakarya Akyazı’daki 3 katlı bina.

Öğrendiğimize göre geçen perşembe günü jandarma, Akyazı’daki dergâha bir baskın düzenlemiş, Fatih Nurullah’ı gözaltına almıştı. Jandarmanın yanında kızının dergâhta cinsel istismara uğradığını söyleyen baba F.A. da vardı. Olaylar büyüdü, müritleri jandarmanın gözleri önünde kızın babasını kemikleri kırılana kadar öldüresiye dövdü.

Yaşananlara tanıklık edenler bunları anlatıyordu.

Tarikat kurumlarını telefonla aradık. Açan yoktu. Aylardır faal olan Akyazı’daki dergâh ise ertesi gün bir anda “koronavirüs nedeniyle kapalıyız” diyerek kepenkleri indirmişti.

Her sabah istismar

Peki, Fatih Nurullah neyle suçlanıyor?

28 Ağustos Cuma günü, Akyazı Cumhuriyet Savcısı İ.S’ye sosyal hizmet görevlisi eşliğinde ifade veren 12 yaşındaki Y.A’nın anlattıkları her şeyi açıklıyor.

Y.A’nın annesi de babası da hatta dedesi ve ninesi de Uşşaki dergâhının müridiydi. Y.A. da kardeşleri gibi doğduğundan beri ailesiyle dergâha gidip geliyordu. İstanbul’da bir imam hatip okulunda 7. sınıftaydı. Yazın ailece Akyazı’daki dergâha gelmişlerdi. Baba F.A. tesisat işlerini yapıyor, anne E.A. mutfakta çalışıyor, mağdur Y.A. ise ziyaretçilere yemek ve çay servisi yapıyordu.

Üç katlı dergâhın en altında zikir yapılıyordu. Orta katta ziyaretçiler kalıyordu. En üst kat ise Fatih Nurullah’a özeldi. Fatih Nurullah’a çay servisi yapan mağdur Y.A. o gün yaşananları ifadesinde şöyle anlattı:

Üst katta ben ve Fatih’ten başka kimse yoktu. Bana bir şey demeden dudağımdan öptü. Ona bir tepki vermedim. Çünkü korkmuştum. Üst kata çıktığım zaman her fırsatta beni öperdi ve anneme babama söylememem konusunda bana telkinde bulunurdu.”

12 yaşındaki çocuğun savcıya anlattığına göre, öpmekle başlayan süreç istismarın en iğrenç noktalarına varmıştı. Y.A. Her sabah, sabah namazına giderken beni omzumdan öpüp, pantolonumu indirip, ön bölgemi okşardı sözleriyle karşı koyamadıklarını anlatıyordu.

En acısı ilk olmadığını anlattığı ifadelerdeydi: Dergâhta 10 yaşlarında bir kız daha vardı. O bana Fatih’in onu kucağına oturttuğunu anlatmıştı.”

Savcılık ifadesine giren uzman adli görüşmeci Y.A. tutanağa “ifadenin bu haliyle güvenilir olduğu düşünülmüştür” notunu düşmüştü.

Her şeyi açığa çıkaran ses kaydı

Bir saat 25 dakika süren ifade bitti. Odadaki herkes küçük kızın anlattıklarıyla dehşet içindeydi.

Dergâhtaki müritlerin ise kafası karışıktı. Kimi bir anda kapanan dergâhta olanları lanetliyor, kimi ise “acaba hocamıza iftira mı atılıyor” diye düşünüyordu.

Ta ki o ses kaydına kadar...

Baba F.A. ile Fatih Nurullah arasındaki konuşma kaydedilmişti. Kaydın içeriğinde çocuğa yaptığı istismarı itiraf eden Fatih Nurullah, müridine ifşa olmamak için adeta yalvarıyordu.

Mehdiyle evlilik” rüyalarından yola çıkarak çocuğun kendisine verildiği zannına kapıldığını söyleyen Fatih Nurullah, babayı ileri giden bir şey yok”, “insan nefis taşıyor, aramızda nikâh konuşmaları geçti, hata etmiş olabilirim”,bekaretinde sorun yok”, “bana yakışmayacak şekilde öpmüş oldum”, “sevişme diye bir şey yok, öptüm”, “bu da Allah’ın bir takdiri sözleriyle sakinleştirmeye çalışıyordu.

Fatih Nurullah’ı çocuğun babasını arayıp yalvartan neden ise belliydi. Mağdur çocuk yaşadıklarını akrabalarına aktarmıştı. Devamını Fatih Nurullah şöyle anlatıyordu: “Deniyor ki bana Y.A. psikolojik sorunlar çekiyor, pedagoga götüreceğiz, seni hapse atacaklar”.

Fatih Nurullah, ifşa korkusunu yaşıyordu: “Böyle bir şey olursa daha duramam buralarda, millete rezil oluruz, ben insan içine çıkamam, ya intihar edeceğim ya da gideceğim, havayolları açık olsaydı şimdiye oradaydım.”

Peygamberi de alet etti

Bir babayı arayıp kızını istismar ettiğini anlatan tarikat şeyhi ne bekliyordu: “Bu işin raconunu sen kes, beni hanımlarla muhatap etme, canını alayım diyorsan gel canımı al, başka bir şey diyorsan ona da razıyım, ben çıkmaz bir şeyin içine girdim”.

Peki, başka bir şey dediği neydi?

Fatih Nurullah, “bu senin, sana işaretli diyorsan başımın üstüne, üstünü örtelim diyorsan o da senin alicenaplığın” dedikten sonra ihtimalleri sıralıyordu:

“Al diyorsan alayım ama çocuğun yaşı ufak, ilerde olur mu olur, muratlar var mı var, ama şu anda böyle bir durum yok”.

Çocuğun annesinin kendisine “babası çok sinirli seni öldürür” dediğini söyleyen Fatih Nurullah, konuşmada Baba F.A.’ya “öldürürse F. öldürsün, benim yerime mehdi olur” diyordu. Kendisi için “mehdi” tanımı yapmaktan çekinmiyordu. Öyle ki Fatih Nurullah istismarına peygamberi alet etmekten bile çekinmiyordu:

“Efendimizin sünnetinde var diyeceğim bunu sen anlarsın dışarıdaki adam anlamaz”.

Allah’tan değil, gazetecilerden korkuyor

Konuşmada bir ayrıntı daha var. Belki de muhafazakâr camianın üzerine düşünmesi, “iyi ki OdaTV, Cumhuriyet, Sözcü gibileri var” demesi gerekiyor. Zira Fatih Nurullah, Allah’tan değil bakın kimden korkuyor:

Büyütüp de kâfirlerin diline laf sürme, OdaTV’ler şunlar bunlar hepsi bizim üzerimize saldırıyor, başımızda binlerce dert var, ben gittim mi zaten tarikat biter, ocağına düştük. (...) Bu OdaTV’si, Sözcü gazetesi saldıracak, ‘tarikatçılar böyle’ lafları olacak.

21 yıldır müriti olduğu şeyhinin kızına musallat olduğunu duymanın şokunu yaşayan baba, her şeye rağmen şeyhine saygıda kusur etmiyordu. “Sizin de kızınız var” diyerek şeyhinin vicdanına seslenen baba; kızının şeyhini ateşe ittiği, yakasına yapıştığı rüyalar görerek uyandığını anlatıyordu.

Kim bu devlet içindeki müritler?

Nihayetinde baba, kızının uğradığı istismarın boyutunu öğrenince şikâyetçi olmuştu. Tam da şeyhin dediği gibi istismarın peşine baskı altındaki gazeteciler düşmüştü. Elbette karşısındaki tarikatın gücüne bakmadan istismar şikâyetinin gereğini yapan, hatta babanın yediği dayağı jandarmaların ifadeleriyle kayıt altına alan Savcı İ.S. de devletin yapması gerekeni yapmıştı.

Fatih Nurullah tutuklandı. Benim şimdi merak ettiğim şu: Yıllardır Fatih Nurullah’a yüz süren halihazırdaki devlet yöneticileri, bu “hatırlı” istismarcıya sahip mi çıkacak? Yoksa 12 yaşındaki bir çocuğun karartılmış geleceğine umut ışığı mı yakacak?

Bir de...

Fatih Nurullah’ın “devletin kontrol mekanizmalarında olalım” dedikleri kim acaba? Sakın şimdiden onu kurtarmak için kolları sıvayanlar olmasın!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025