MİT Başkanı’nı kim fişledi?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

MİT Başkanı’nı kim fişledi?

09.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Adamın biri psikoloğa gitmiş. Doktor bir üçgen çizip adama sormuş: Buna bakınca aklına ne geliyor? Yanıt gecikmemiş: Çıplak biri. Doktor bu kez bir kare çizip yine sormuş. Adam tereddütsüz cevap vermiş: Çıplak biri. Doktor düz çizgiden de daireden de aynı yanıtı alınca teşhisi koymuş: Sizde çıplaklık takıntısı var. Adam sinirlenmiş ve terslemiş: Deminden beri o müstehcen şeyleri kâğıda çizen ben miyim yoksa sen mi?

Pazartesi günkü yazıdan sonra arayan gazeteci ağabeyim beni böyle eleştiriyordu. Evet, Türkiye ile ABD arasında yaşanan İran ayrılığı tespitime katılıyordu. FETÖ’nün İran nefretinin sürece etkisine de. Hakan Fidan’a karşı başlayan kampanyanın bu olduğu konusunda da hemfikirdi. Hatta İsrail’in, Fidan’a ilk tepki veren ülke olduğunu hatırlattı. Ama ona göre FETÖ’den sonrası analiz edilmemişti. Fidan’la devlet içinde kavga edenler FETÖ’den mi ibaretti?

Telefonu kapatıp düşündüm. Televizyon açıktı. Tesadüf ya, yazının yayımlandığı gün MİT’in yeni binası “kale” açılıyordu. Cumhurbaşkanı, kürsüde devlet ile istihbaratın arasındaki bağdan söz ediyordu. Özetle, “istihbarat olmadan devlet olmaz” diyordu.


Partisiz bakanlar partili MİT Başkanı


Kuşkusuz mekânın sahibi MİT Başkanı Hakan Fidan’dı. Rahat görünüyordu. Erdoğan’a konuşmasının ardından hediyesini verdi. Sonra devletin dönüştürülürken alıştığımız şekilde Diyanet İşleri Başkanı sahneye çıktı. Tüm protokol kürsüde toplandı. Protokol dediğime bakmayın. Devletin bakanları ya da bürokratları kadar, AKP’nin yenisiyle eskisiyle görevsiz siyasetçileri de kürsüye çıkmıştı.

Diyanet İşleri Başkanı, Enfal suresini okuyordu: Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek ya da sürgün etmek için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlardı. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” Erbaş’ın okuduğu ayet 15 Temmuz’a da bir hatırlatmaydı. Ayetin okunduğu MİT’in eski binası da o gece saldırıya uğramıştı.

Hakan Fidan ev sahibi rahatlığındaydı dedim ya, Berat Albayrak da genelin aksine pek bir rahatsız görünüyordu.

Neden diye düşünürken aklıma geldi. Yeni hükümet sisteminde eskisi gibi bakanların partiden olma şartı kalmamıştı. Mesela Hulusi Akar’ı AKP grup toplantılarında zaman zaman asker selamı verirken görüyorduk. Turizm ya da Milli Eğitim Bakanı dahil yine de bu “partisiz partili” bakanlara “AKP’li” diyemiyorduk. Buna karşın Hakan Fidan için “AKP’li” diyebiliyorduk.


Erdoğan ve Davutoğlu’nun Fidan ayrılığı


Nereden çıktı” demeyin!

Darbeden bir yıl önce, 7 Şubat 2015’te Hakan Fidan, AKP’den milletvekili adayı olacağını açıkladı. 10 Şubat’ta da MİT’ten istifa ederek AKP Genel Merkezi’ne gitti. Partiye üye olarak vekil adaylığı için başvurdu. Bir ay sonra, 9 Mart’ta ise adaylıktan geri çekildi ve MİT’in başına yeniden atandı. Bu bir aylık süreç bize “AKP’li Hakan Fidan” cümlesini kurma fırsatı verdi.

Peki, Hakan Fidan neden aday oldu, neden vazgeçti?

8 Şubat 2015’te, yani Fidan’ın ilanından bir gün sonra Erdoğan, “Hakan Fidan’ın adaylığına olumlu bakmıyorum, Sayın Başbakan’a da söyledim” demişti. Buna rağmen Fidan, aday olmaktan vazgeçmemişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hakan Fidan cesurdur, yiğittir, attığı adımdan geri dönmez” dedi ama 4 Mart’ta Erdoğan bu kez açıkça tavrını koydu: “Şimdi biz onu böyle bir göreve getirdik. Getiren de benim. Madem öyle, ayrılırken de, eğer müsaade edilmiyorsa orada kalması ve ayrılmaması gerekirdi. Dolayısıyla tabii ki kırgınım.

Erdoğan’ın kırgınlığı saklı kalmakla birlikte Fidan vekillikten vazgeçerek eski görevine döndü.
Buraya kadar anlattıklarımızdan açıkça görünüyordu ki Davutoğlu ile Erdoğan’ın Hakan Fidan tasarrufları birbirinden farklıydı. Devlet içinde kriz tortularıyla sürdü.

Gelelim asıl meseleye...


Pelikan bildirisinde Hakan Fidan


İranlı generalin vurulmasının ardından düğmeye basılmış gibi ortaya çıkanlardan biri Pelikan Grubu’nun elinin altındaki SETA adlı oluşumdu. Saray’daki danışmanlarıyla, yorumcularıyla, yazarlarıyla İran’a saldırı fırsatını kullanmayı savunuyorlardı. Peki, kendilerine fikir önderi olarak Serhat Albayrak’ı, siyasi önder olarak ise Berat Albayrak’ı seçen SETA’cılar/Pelikancılar acaba Hakan Fidan hakkında ne düşünüyor?

Bunu anlamamızın bir yolu var. Pelikancıların tarih önüne çıktıkları 1 Mayıs 2016 tarihli “Pelikan Dosyası” isimli bildiriye bakmak. Zira söz konusu bildiri sadece Davutoğlu’nu değil, devletin içerisindeki birçok ismi de hedefine koyuyordu.

Bildiride Pelikancıların Hakan Fidan’ı nasıl fişlediğini anlatan şu ifadeleri görebiliyorduk:

Hoca REİS’i devirmekte başarısız olunca, onu zayıflatmaya karar verir. Yine onunla istişare etmeden Fidan’ı milletvekili yapmaya kalkar. İşin kötüsü Fidan da REİS’le istişare etmeden hemen hocasının kucağına atlar. Bu sefer REİS, medya mensuplarının karşısında hocayı ve Fidan’ı azarlar. Fidan, Umre’de REİS’i bulur. Nedamet getirir. Sonra tekrar görevi kendisine iade edilir.

Belli ki Pelikancılar, Hakan Fidan’ı Ahmet Davutoğlu’nun adamı olarak görüyor. Yetmedi, MİT’in başkanı hakkında “kucak”lı yakışıksız değerlendirmelerde bulunuyor.

Herkes biliyor ki, o günlerde Pelikan grubu, yalnız Davutoğlu’nun değil Fidan’ın da gitmesini istedi. Olmadı.


MİT’e yeni başkan istiyorlar


Erdoğan, 15 Temmuz’un ardından Hakan Fidan sorulduğunda “dereyi geçerken at değiştirilmez” demişti. Şimdilerde Türkiye’yi İran’la karşı karşıya getirmek için ellerindeki her kozu oynayan Pelikancılar, “dereyi geçmedik mi” diye soruyorlar. “Hocası gitti Fidan da gitsin” diyen gruba göre Ortadoğu’nun ekseninin Suriye’den İran’a kaydığı dönemde MİT’in yeni bir başkana ihtiyacı var. Şimdilerde “İran’a hücum” propagandası yapanlar “bu iş Fidan’la olmaz” noktasında.

Erdoğan, devlet olmanın istihbaratla ilgisi olduğunu anlatmıştı ya. Merak ediyorum; acaba MİT, kendi başkanı hakkında yakışıksız ifadelerle istihbarat tutan, sonra da tüm dünyaya servis eden oluşum hakkında bir not tutmuş mudur?

Belki de psikolog hikâyesindeki adam, çizilen üçgene baktıkça, artık ismi belli bir kuşun kanadını görüyordur.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025